02.04.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Mert İnan / İstanbul
Mert İnan / İstanbul
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde görev yaparken Kovid-19 tanısı alan toplam 123 sağlık çalışanının antikor düzeyi ve koruyuculuk süresine ilişkin yapılan araştırma sonuçları açıklandı. Sonuçlara göre, hastalığa yakalanan sağlık çalışanlarında en yüksek antikor seviyesine 4 ile 6’ncı haftada ulaşıldığı saptandı. Araştırma sonuçlarına göre virüs bulaşan sağlık çalışanlarında 6’ncı aydan itibaren antikor seviyesinde anlamlı düşüş yaşanırken, yoğun bakım ve Kovid-19 servisinde yüksek virüs yüküne maruz kalarak hastalanan sağlık çalışanlarında ise sürenin 9 ile 12 ay arasında değiştiği tespit edildi. Araştırmada hastanenin lojistik, idari, yemekhane gibi kısımlarında görevli olanların antikor seviyelerinin 6’ncı ayda tamamen kaybolduğu belirlendi.
‘Bir yıl sürmüyor’
Araştırma sonuçlarını Milliyet’e yorumlayan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Bölümü’nden Dr. Yeşim Tuyji Tok, Kovid-19’a yakalanan sağlık çalışanlarının virüs yükü ne kadar fazla olursa antikor süresinin ve koruyuculuğunun da aynı oranda arttığına dikkat çekerek, şu bilgileri verdi: “Araştırmamız sağlık çalışanlarında aşılanma ihtiyacının doğacağı sürenin belirlenmesinde yol gösterici olacak. Cerrahpaşa bünyesinde aşılandıktan sonra hastalığı ağır geçiren bir vaka olmadığı gibi, sadece birinci doz aşı olanlarda bile böyle bir tablo görmedik. Antikor bağışıklığının 1 yıl sürmesi gibi bir durum söz konusu. Ev kadınında ise koruyucu antikor 3 ay etki gösterirken, Kovid-19 kliniğinde görev yaparken hastalanan hekimde bu süre 9 aylık süreyi geçebiliyor. Anestezi, yoğun bakım ve acil servis çalışanlarında daha uzun süreli antikor koruyuculuğu oluştuğunu saptadık.”
Kovid-19 hastalığı geçiren sağlık çalışanlarının antikor düzey ve koruyuculuk süresine yönelik yapılan çalışmanın sonuçlarını değerlendiren İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Osman Erk ise, “Hastalığı ağır geçirenlerdeki koruyucu antikor seviye ve süresi, hafif atlatanlardan daha uzun oluyor. Ağır seyirli hastalarda oluşan koruyucu antikor 6 ile 9 ay arasında vücutta etkisini gösteriyor. Ancak hafif virüs yükü alarak, hastalığı atlatanlarda bu süre 3, 4 ay arasında değişiyor. Bu nedenle hastalığı hafif atlatanların kesinlikle koruyucu antikor oluştuğuna güvenerek maske, mesafe kuralından taviz vermemesi gerekiyor. Hastalığı hafif atlatan vatandaşların 4’üncü aydan sonra aşı olmasını öneriyoruz” dedi. Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl de, hastalığı ağır atlatanlarda oluşan koruyucu antikorun daha uzun süre etkinliğini sürdürdüğünü belirterek, şunları dedi:
Hafif atlatana öneri
“Kovid-19’u ağır geçiren bir hocamızda aradan geçen 1 yıllık süreye rağmen antikor seviyesinin yüksek olduğunu tespit ettik. Ancak bu durum herkes için aynı değil. Hastalık sonrası ortalama antikor koruyuculuk süresinin beş, altı aydan uzun sürmeyeceği bilim dünyasının ortak kanaati. Hastalığı hafif atlatanlar ‘Nasıl olsa Kovid-19 geçirdim bir şey olmaz’ dedikleri noktada ikinci kez hastalığa yakalanırlar.”
İstanbul İl Sağlık Müdürü Memişoğlu: 15-20 gün çok hassas olunmalı
Türkiye genelinde olduğu gibi İstanbul’da da vaka artışı alarm veriyor. İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu, bir yılı aşkın süredir dalgalı şekilde seyreden bir salgınla mücadele edildiğini, ilk dalganın geçen yılın mart, nisan aylarında yaşandığını, ikinci dalganın eylül, ekim ve kasım aylarında görüldüğünü hatırlatarak, şimdi de 3’üncü bir dalgayla karşı karşıya olunduğunu ifade etti. Şu anda hastaneye yatışların, kasım ayındaki yoğun bakım yatış oranlarına göre daha az olduğunu vurgulayan Memişoğlu ancak hâlâ testi pozitif çıkanların oranının arttığını anlattı. Kemal Memişoğlu, salgının geçen yılın mart-nisan ile kasım aylarındaki seyrine bakıp analiz yaptıklarını belirterek, “Bu analiz neticesinde de bunun birkaç hafta daha yükseleceğini, ondan sonra düşüşe geçeceğini öngörüyoruz. 15-20 günlük süreçte herkesin çok hassas olmasını bekliyoruz. Tabii bu yükselmenin şiddeti ve süresi insanların uyumuna da bağlı. En geç nisanın ortasından itibaren vaka sayılarındaki artışın düşeceğini öngörüyoruz ama bu kasımdaki ve marttaki simülasyonumuzun karşılığındaki öngörümüz. İnsanlar uyum gösterirse bu süreç daha da kısalabilir” ifadelerini kullandı.
Memişoğlu, İstanbul’un yoğun bakım doluluk oranlarında yüzde 64-65, normal yataklarda ise yüzde 62 bantlarında olunduğuna dikkati çekerek, bunun artmasının tehlikeli hale gelebileceğini vurguladı. Aşılama çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Memişoğlu, şu anda 60 yaş üzerindeki vatandaşların aşılamalarının yapıldığını hatırlattı. Memişoğlu, “65 yaş üzerindeki insanlarımızı zaten yapmıştık. Yaklaşık yüzde 80 oranında o insanların aşılamalarının ikinci dozlarını da bitirme aşamasındayız. Aşı tedariki sağlandığı sürece devam ediyoruz” dedi.