10.12.2019 - 16:20 | Son Güncellenme:
AA
Emine Erdoğan, ASELSAN'ın Macunköy tesislerinde düzenlenen "ASELSAN Sıfır Atık Projesi Lansman Töreni"ne katıldı.
Türkiye'nin milli teknoloji üreten en büyük kuruluşlarından ASELSAN'ın, ülkenin göz bebeği kuruluşlarından biri olduğunu söyleyen Emine Erdoğan, özgün ürünleri ihraç edebilen dünyanın sayılı sanayi şirketlerinden biri olması nedeniyle ASELSAN ile her zaman gurur duyduklarını ifade etti.
ASELSAN'ın sadece faaliyet gösterdiği sektördeki başarılarıyla değil, önemli konulardaki farkındalık ve öncü duruşuyla da takdire şayan bir kuruluş olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, "ASELSAN'ın benimsediği vizyonun bir yarısı öncü işler yapmakken diğer yarısı 'çevreye ve insana duyarlı bir teknoloji firması' olmaktır. 'Yaptığım iş, insanlığa nasıl hizmet edecek' sorusunu cevaplayabiliyorsak, işte başarı odur. Dünyanın en çok karını da elde etseniz, eğer sonuçlarınız yıkıcıysa yaptıklarınızın hiçbir kıymeti kalmaz." diye konuştu.
ASELSAN'ın dünyanın en kapsamlı çevre girişimlerinden biri olan Karbon Saydamlık Projesi'ne 2012 yılından bu yana katıldığını aktaran Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"2018 yılında küresel ve ülke ortalamasının üzerinde bir performansla, Türkiye'de en yüksek puanı alan ilk üç firma arasına girdi. Bu, dünyanın savunma sanayi liderleriyle aynı puan seviyesine ulaşmak demek. Çevreye gösterdiğiniz bu duyarlılıktan ötürü teşekkür ediyorum. Ülkemizin adını ileri teknolojik kabiliyetinizle olduğu kadar, çevre duyarlılığı ile de inşallah baş sıralara yazdıracaksınız."
"ASELSAN, ATIK YÖNETİMİ ÇERÇEVESİNDE 2018'DE 273 TON ATIK AYRIŞTIRDI"
Kurum kültürünün, en küçüğünden en büyüğüne tüm kuruluşlarda tesis edilmesinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Emine Erdoğan, çalışma hayatındaki herkesin günlük olarak ortalama 8-9 saatini iş yerinde geçirdiğine işaret etti.
Çalışanların bir süre sonra çalıştığı kurumun değerleriyle şekillenmeye başladığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün ASELSAN'ın yaklaşık 6 bin çalışanının olması demek 6 bin aile demek. Bununla beraber 6 bin ailenin yakın eş dost ve akraba çevresi demek. En basiti, kurum bünyesinde kaldırılan kişisel çöp kovalarının dahi bu 6 bin kişiden başlayarak genişleyen büyük bir etki çemberi olduğuna inanıyorum. Şunu unutmayalım ki kurumların samimiyetle inşa ettikleri etik değerler bina içerisinde kalmıyor. Aksine toplumu da dönüştüren ve yönlendiren bir hal oluyor. Çünkü insanın fıtratında güzele temayül vardır. Biz de bu inançla sıfır atık projesine öncelikle Cumhurbaşkanlığı ofisleri olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarından başladık.
2019 yıl sonu hedefimiz olan 25 bin kamu binasında sıfır atığa geçme hedefimizi iki ay önce tamamladık. İnşallah 2023'te tüm Türkiye'de sıfır atık projesini hayata geçirmiş olacağız. Sıfır atık uygulamasıyla yıllık 20 milyon dolar kazanç ve 100 bin kişiye istihdam hedefliyoruz. ASELSAN'ın atık yönetimi çerçevesinde, 2018 yılında 273 ton atık ayrıştırarak ekonomiye ve kendine maddi kaynak sağladığını biliyoruz. Bu sayede 1 milyon lira civarında bir gelir elde edilmiş. 2019 yılında bugüne kadar toplanan 634 ton atıktan ise 1,5 milyon lira kazanılmış. İşte hayata geçirilen bu çaba, atık gözüyle baktığımız şeyin nasıl ekonomik değere dönüşebileceğinin en güzel kanıtıdır."
"ELEKTRONİK ATIKLAR İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLI TOKSİK MADDELER İÇERİYOR"
Atık konusunun çok kapsamlı bir kavram olduğuna değinen Emine Erdoğan, tüketim hızının çok yüksek olduğunu, "çöp" deyince akla sadece mutfaklardaki çöp tenekesinin gelmemesi gerektiğini vurguladı.
Ticaret Bakanlığının 2018 İsraf Raporu'na göre Türkiye'de cep telefonu değiştirme hızının 3,7 yıla kadar düştüğüne dikkati çeken Emine Erdoğan, elektronik eşyaların araç gereçler arasında ilk sırada yer aldığı bilgisini verdi.
Elektroniğin ömrünün kısa olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, "Öyle ki kelebekler teknolojiden daha uzun yaşıyor desek yeridir." ifadesini kullandı.
Her gün yeni bir teknolojik güncellemenin olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu da aslında henüz yepyeni olan telefonumuzun ya da bilgisayarımızın bir anda demode olmasına sebep oluyor. Dolayısıyla önümüzde hızlı çözümler üretmemizi gerektiren yeni bir alan açılmış durumda. Bilişim ürünlerinin ömürlerini uzatmanın bir yöntemini mutlaka bulmalıyız. Bir araştırmaya göre, her yıl 4 bin 500 Eyfel Kulesi ağırlığında elektronik atık üretiliyor. Bu rakam azalacağına her gün maalesef ki artıyor. 2016 yılında dünyada e-atıkların yalnızca yüzde 20'si geri dönüştürülebildi. Geri kalanlar vahşi depolama alanlarına gönderildi, bir kısmı yakıldı ve kalanlar ise gelişmekte olan ülkelere ithal edildi. Elektronik atıkların insan sağlığına zararlı toksik maddeler içerdiği biliniyor. Bunlar doğru yönetilmediğinde toprağa, suya ve havaya karışıyor."
"TEKNOLOJİYİ, İNSANLIĞA HİZMET ETMESİ İÇİN NASIL TASARLAYACAĞIZ?"
Emine Erdoğan, 2016'da atılan elektronik atığın içindeki altın, bakır, gümüş ve platinum gibi değerli ve yeniden kullanılabilir maddelerin 55 milyar avro olduğunun tahmin edildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bildiğiniz gibi, Sıfır Atık Projesi'yle hakim kılmak istediğimiz kültür 'Kullan-at' değil, 'Gerekiyorsa al, atma, yeniden değerlendir' kültürüdür. Peki bilişim sektöründe bunu nasıl gerçekleştireceğiz? Teknolojiyi, yeni telefon, tablet ya da bilgisayar satmak için değil de insanlığa hizmet etmesi için nasıl tasarlayacağız? Şimdi hızla cevap aramamız gereken sorular bunlardır. Ben eminim ki gerek teknoloji şirketlerimiz, gerekse teknoloji aşığı gençlerimiz bu sorunun cevabını en iyi şekilde verecekler."
Sanayi devriminden bu yana bütün alanlarda "kar elde etme"nin temel amaç olduğu endüstrilerin bulunduğuna işaret eden Emine Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"İnsan hayatını kolaylaştırması ve insanlığı ileriye taşıması beklenen bilim ve teknoloji, maalesef zaman zaman kötülüğe hizmet eder hale geliyor. Oysa, dünya bulduğumuz ilacın biyolojik silaha döndüğü değil, hayat kurtardığı bir eksende dönmelidir. Biz bilim ve teknolojiyle engelleri aşmalı, eğitimi yaygınlaştırmalı, hastalıklara çare aramalı ve medeniyet yoluna daha parlak bir ışık tutmalıyız. Umarım milli teknolojimiz, milli değerlerimiz etrafında şekillenerek dünyaya da yeni ufuklar açmanın yolunu inşa eder. Çünkü dünyanın acilen iyiliğe ihtiyacı var."
Emine Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar başta olmak üzere Savunma Sanayi Başkanlığı ve ASELSAN Genel Müdürlüğü yetkililerine de teşekkür etti.
Programın ardından kreş öğrencileri, Emine Erdoğan'a atık malzemelerden yaptıkları tabloyu hediye ederek, tabloyu nasıl yaptıklarını anlattı.
Emine Erdoğan, daha sonra Hacim Kamoy Entegrasyon Holü'nü gezerek, yetkililerden bilgi aldı.