08.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
GİZEM ÇETİMEN - İSTANBUL
Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Zeynep Cemali Edebiyat Günü, geçen hafta sonu Kadir Has Üniversitesi’nin Cibali Salonu’nda gerçekleşti. Konferansa çok sayıda edebiyatçı, yayıncı, editör, çevirmen, kütüphaneci ve akademisyen katıldı. Günışığı Kitaplığı’nın 2011’den beri düzenlediği konferansın açılış konuşmasını Leyla Ruhan Okyay ve ardından Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk yaptılar. Kocatürk, sektörün 2019 başlıklarını güncel verilerle değerlendirerek yayıncıları besleyen meseleleri sıraladı.
‘Çeviri mecburi durak’
Konferansın kapsamında “Edebiyat Çeviri Durağı” başlıklı söyleşisinde çevirmen Seçkin Selvi, yazar ve editör Murat Yalçın’ın sorularını yanıtladı. Selvi, “Dünyada dilden dile, ülkeden ülkeye uzanan yollar arasında çeviri mecburi bir durak” diyerek çevirinin önemini vurguladı. Ayrıca “Çevirmen, tek meslek sahibi birisi değildir. Doktordur, yönetmendir, yazardır, kaportacıdır, tiyatrocudur, çocuktur, kadındır, erkektir. Çünkü çevirdiğimiz her kitaptaki kahramanlar kimse onun ağzından konuşmak durumundasınız. O yüzden çevirmen çok değişik tarzlarda konuşabilen kişidir” diye de sözlerine ekledi.
Konferansta “Anadolu Kitapçıları Konuşuyor” isimli oturumda ise Ankara Artı Müzik Ada Kitabevi’nden Bülent Ateş, Tarsus Antik Sahaf Kitabevi’nden İsmail Kün ve Kika Kitap Kafe’den Zeki Şevli, Günışığı Kitaplığı’ndan Banu Ünal’ın sorularını cevapladı. Daha sonra Yazar Faruk Duman, editör Sevengül Sönmez’in sorularını “Yazarın Boy Aynası” başlıklı söyleşide yanıtladı.
Tema ‘Özgürlük’
Edebiyat günü, 6,7 ve 8’inci sınıf öğrencileri için Türkiye çapında düzenlenen Zeynep Cemali Öykü Yarışması 2019 Ödül Töreni’ne de ev sahipliği yaptı. Bu yılki teması ‘yalan’ olan yarışmanın seçici kurulunda ise Ayşe Sarısayın, Mine Söğüt, Murat Yalçın, Tolga Gümüşay ve Dr. Müren Beykan yer aldı. Proje Başkanı ve Günışığı Kitaplığı editörü Müren Beykan, ödül töreninde yaptığı konuşmada gençlerin yazdığı 550’ye yakın öyküde “yalan” temasının nasıl işlendiğini söyledi. Beykan, 2020’de düzenlenecek yarışmanın temasının “özgürlük” olduğunu da duyurdu.
Etkinlikler kapsamında KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır da konuşmasında siyasi, ekonomik ve sosyokültürel koşulların yayıncılığa ve kültür sanat ortamına yansımalarını yorumladı. Ağırdır, yayıncıların yeni ilişki biçimleri, yeni iletişim yolları ve yöntemleri bularak, öncelikle okurlarına ulaşmayı hedeflemesi gerektiğini vurguladı. Yanı sıra, Yayıncılar Birliği ile Türkiye’deki okuma alışkanlıkları üzerine yeni bir araştırma yaptıklarını ve bunu TÜYAP Kitap Fuarı sonrasında açıklanacağını belirtti.
‘Edebiyat devrini tamamlamış bir sanat’
Konferansın kapanış konuşması ise yazar Murathan Mungan yaptı. Mungan sözlerine 2020’nin mayıs ayında ‘kitaplı bir yazar’ olmasının 40’ıncı yılını kutlayacağını söyleyerek başladı. “İlk kitabım, Mayıs 1980’de yayımlanmıştı. Dolayısıyla 40 yıldır yazın dünyası içinde olmanın benim için sağladığı perspektifle izlediğim, gözlediğim, biriktirdiğim bazı şeyleri sizlerle paylaşacağım” diyerek edebiyata başlama serüvenine değindi. Ardından Mungan, “Hızın kutsallaştırıldığı, her gün teknolojinin ne kadar geliştiğini ve yapay zekayı konuştuğumuz bir dünyada, insanlığın gelişimini ve doğal zekâsını hiç konuşmuyoruz” dedi ve şunları ekledi: “Hız, bize başka şeyler yapmamız için zaman bırakıyor elbette. Bu baktığınızda çok kıymetli bir şey. Çamaşır yıkamak, bulaşık yıkamak gibi işleri o yapıyor. Ama bu size arttırılan zamanda siz ne yapıyorsunuz? İçini nasıl dolduracağını bilemediğiniz bir boş bir zaman kalıyor size.” Hızın edebiyata olan etkisini de “Kitap, ağır zaman işi. Edebiyat bütünüyle bir 19’uncu yüzyıl sanatı. Devrini tamamlamış bir sanattır. İnatla sürdürüyorsanız, sürdürelim” sözleriyle tarif etti.