25.05.2022 - 16:37 | Son Güncellenme:
TEKİRDAĞ (İHA)
Marmara Denizi'nin Tekirdağ sahillerinde görülen, zehirli olarak bilinen pusula denizanaları (chrysaora hysoscella) vatandaşları tedirgin etti.
Doğal yaşam alanları Akdeniz ve Ege Denizi olan zehirli pusula denizanaları, artan hava sıcaklıkları ile birlikte denizlerin ısınması ve kirliliğe bağlı olarak Marmara’da da görülmeye başladı. Kırmızı, kahverengi ve sarı renklerde olabilen, 1.5 metreyi bulan kollara sahip denizanaları vatandaşlarda endişe uyandırdı.
"NE ÖLÜSÜ NE DİRİSİNE DOKUNMAYIN"
Uzmanlar, pusula denizanasının ne ölüsüne ne de dirisine dokunulmaması gerektiğini belirterek, temas edilmesi halinde amonyak ya da sirke ile yıkanarak sağlık kuruluşlarına haber verilmesi gerektiğini vurguladılar.
"DENİZE GİRMEKTEN KORKUYORUZ"
Zehirli Denizanalarını yakından incelemeye çalışan Ayhan Erdem, “İlerde de var. 4-5 tane gördüm. Kıyıya doğru geliyorlar. Ondan sonra geri gidiyorlar. Biraz zehirliymiş herhalde denize girmeye korkuyoruz. Yakından bakıyoruz ama yaklaşıp ellersek tehlikeli, ellemesen bir şey yok” dedi.
MÜSİLAJA BENZER GÖRÜNTÜ! BİNLERCESİ SAHİLİ KAPLADI
İzmit Körfezi'nde denizin rengi geçtiğimiz günlerde 'kokolitofor' isimli organizmalar sebebiyle turkuaza dönmüştü. Önceki gün ise Körfez ilçesi Tütünçiftlik sahilini küçük boylardaki binlerce denizanası kaplamıştı.
Sahilde yaşanan kirlilik ise kötü bir görüntü oluşturdu. Sahilde yosunların yüzeye vurmasıyla ‘müsilaja benzer görüntü oluşmuştu. Atılan atıklar, ekmekler ve yosunlarla kaplanan sahilde denizanaları da kirliliğin arasında kalmıştı.
"ÇOK TEHLİKELİ... ELİ, BACAĞI YAKIYORLAR"
Mersin’in gözde turizm noktalarının başında gelen Kızkalesi’nde ölü olarak sahile vuran çok sayıda denizanasının belediye ekipleri tarafından temizlenmesinin ardından, denizanaları geçtiğimiz haftalarda Mersin’in merkezinde ortaya çıkmıştı. Merkez Mezitli ilçesi sahilinde gezintiye çıkan vatandaşlar, ölü olarak kıyıya vuran denizanaları ile karşılaştı. Sahilde yürüyüşe çıkan ve denizanalarını görünce şaşkınlık yaşadığını belirten Gökçe Kar, “İki tane denizanası var, bir tanesi çok büyük. Bayağı korkunç gözüküyorlar. Bunlar çok tehlikeli, eli, bacağı yakıyorlar” demişti.
"BALIKÇILARIN AĞLARINA TAKILIP, YENİDEN DENİZE ATILMALARIYLA KIYIYA VURDUKLARINI DÜŞÜNÜYORUZ"
Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, denizanalarının son dönemde Mersin’de yoğun olarak görülmelerinin nedenleri ve tehlikelerini İHA muhabirine anlattı.
Denizanalarının uzun süredir Mersin Körfezi'nde olduklarını söyleyen Prof. Dr. Ayas, son olarak turizm açısından Mersin için önemli bir bölge olan Kızkalesi’nde çok sayıda denizanasının kıyıya vurduğunu belirtti. Ayas, “Denizanaları ya akıntı sistemleriyle dalgalarla kıyıya geliyorlar ya da balıkçılık sezonu devam ettiği için daha büyük bir olasılıkla özellikle troller ve uzatma ağlarına takılan bu denizanaları denize tekrar atılıyorlar. Bunlar da ölü olarak kıyıya vurmuş olabilir. Biz bunun üzerinde daha çok duruyoruz. Yani Kızkalesi'nde çok sayıda kıyıya vuran denizanasının muhtemelen bir av aracıyla yakalanıp denize atılması ve sonrasında da kıyıya vurması şeklinde gerçekleştiğini düşünüyoruz” sözlerini dile getirdi.
"ÖLSELER DAHİ YAKICI ETKİLERİNİ BİR SÜRE KORUYORLAR"
"Rhopilema nomadica" denilen ve Kızıldeniz'den gelen bu denizanası türünün çok büyük olabildiğine işaret eden Ayas, “Bunlar 8-10 kiloluk bir kütleye ulaşabiliyorlar. Tehlikeli ve zehirli bir tür. Bununla ilgili uyarılar yapılıyor. Hem balıkçıları uyarıyoruz hem de Kızkalesi'nde olduğu gibi kıyıya vuran denizanaları olduğunda, bunların flementlerinde ölseler dahi belli bir süre bu yakıcı etkilerini koruyorlar. Bu anlamda da kesinlikle dokunmamak gerekiyor” diye konuştu.
"KESİNLİKLE DENİZANALARININ OLDUĞU BÖLGELERDE DENİZE GİRMESİNLER"
Havaların ısınmaya başladığını ve Mersin’de artık insanların denize girdiklerini vurgulayan Ayas, “Denize giren vatandaşlara da uyarımız var. Kesinlikle denizanalarının olduğu bölgelerde denize girmesinler, çok ciddi yaralanmalara neden olabilir. Biz, bu türün akıntılarla birlikte Nisan ayı içerisinde körfezden çıkacağını düşünüyoruz. Turizm üzerinde bir etkisini beklemiyoruz, ama eğer çıkmazsa da ciddi bir sıkıntıya neden olabilir” ifadelerini kullandı.