18.02.2015 - 14:30 | Son Güncellenme:
Kemal GÖKTAŞ - Ankara
Hrant Dink cinayeti ile ilgili sorumlulukları olduğu iddia edilen bütün polislerin ifadesinin alınmasına rağmen, halen Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç'in ifadesinin alınmaması Dink ailesini harekete geçirdi. Ailenin avukatları İstanbul Başsavcılığına başvurarak Dinç'in ifadesinin alınmasını talep etti.
AİHM kararının gereği
Başsavcılığa verilen dilekçede AİHM'in 2010'daki Dink-Türkiye kararından alıntılar yapılarak "AİHM'in Dink'in hayatının korunması konusunda Trabzon Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı ile stanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin sorumlu olduğuna vurgu yaptığı" belirtildi. Dink cinayetinin önlenmemesinde ciddi sorumlulukları bulunan AİHM’nin Dink-Türkiye kararında ismi zikredilen dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürleri olan Ramazan Akyürek ile Reşat Altay’ın, Trabzon İl Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı’nın, Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri olan Ercan Demir, Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Özkan Mumcu’nun ifadeleri alınmış, Özkan Mumcu, Ercan Demir ve Muhittin Zenit’in tutuklanmasına karar verildiği vurgulandı.
"Ciddi sorumluluğu var"
Dilekçede AİHM kararında ismi zikredilen görevlilerden yalnızca Dinç’in ifadesinin alınmadığı belirtilerek "Dinç’in Dink cinayetinin önlenmemesinde ciddi sorumluğu bulunmaktadır" denildi. Dilekçede Dinç hakkındaki iddialar şöyle sıralandı:
"Mc Donalds eyleminin faili olduğu bilinmesine ve suça bulaşan kişilerin istihbarat elemanı yapılması kanunen mümkün olunmamasına rağmen istihbarat elemanı haline getirilen Erhan Tuncel, Dink cinayetini işleyen örgütlü yapının üyesi ve cinayetin azmettiricilerinden biri olmuştur. Trabzon Emniyet görevlileri cinayetin işleneceği istihbaratına sahip oldukları, kayıt altına aldıkları ve cinayeti İstanbul Emniyeti'ne ve İstihbarat Daire Başkanlığına iletmelerine rağmen; bu bilgiyi Trabzon Jandarma Komutanlığına, Vali, Trabzon C. Başsavcılığına iletmemişlerdir. Ayda bir yapılan ‘İl Emniyet ve Asayiş Toplantısı’nda bu hususu dile getirmemişlerdir. Dink cinayeti tasarısında meydana gelen değişiklere, cinayet için ismi geçen kişilere ait evrak oluşturmamışladır. Cinayet hazırlıklarından haberdar olunduktan sonra Yasin Hayal’in 2006 yılı ve daha sonraki il dışı çıkışlarını takip etmemişlerdir, il dışına çıkışı ve özellikle İstanbul gelişi konusunda Devletin diğer birimlerini haberdar etmemişlerdir. Yasin Hayal ve örgütün diğer üyelerinin fiziki takibine rapor oluşturmamışlardır. Son ana kadar cinayeti işleyecek kişilerden biri olan Zeynel Abidin Yavuz’un İstanbul'a ok yakın olan Kocaeli’ne gelişini takip etmemiş ve devletin diğer birimlerini bilgilendirmemişlerdir. Teknik takip altında tutuklarını beyan ettikleri Yasin Hayal ile Erhan Tuncel’in telefon görüşmelerini cinayet öncesi çözümlememişlerdir. Yasin Hayal’in iletişiminin takibe ilişkin karar almamışlardır. Cinayeti işlemeyi tasarlayan örgüte cinayet öncesi operasyon yapmamışlardır."
"Sorgulansın..."
Dinç'in 26 Ağustos 2004 ila 28 Ağustos 2006 tarihleri arasında Trabzon Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığı belirtilen dilekçede Başsavcılık açısından AİHM kararının bağlayıcı olduğu ve Dinç’in ifadesinin alınması için gerekli işlemlerin yapılması gerektiği belirtildi.