31.05.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
ÖNDER YILMAZ - TBMM, dünyanın ‘Dördüncü Sanayi Devrimi’ olarak nitelendirdiği “Endüstri 4.0” yapay zeka atılımını araştırdı. Endüstri 4.0; makineler ve ürünler, yerel, küresel ve şirketler arası veri alışverişi yapabilen ağ bağlantılı ve akıllı makinaların birbirine bağlandığı, akıllı robotlar ve makinaların “akla ve özerkliğe” kavuşacağı yapıyı içeriyor. Kendi kendini yöneten üretim olarak görülen Endüstri 4.0’ın önümüzdeki dönemde ekonomiden sağlığa, eğitimden güvenliğe, istihdamdan yatırıma birçok alanda değiştirici ve dönüştürücü etki göstereceği belirtiliyor. Milyarca dolar yatırım yaparak Endüstri 4.0 ile verimlilik ve refah artışını kat kat arttıran ülkelerin başında Almanya, ABD, Çin ve Japonya geliyor.
TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, sanayi devriminin ardından dünyanın odaklandığı “Endüstri 4.0” teknolojisini mercek altına alarak kapsamlı bir çalışma yaptı. Aynı zamanda kitaplaştırılan çalışma, yemin töreninde yeni milletvekilleri ile de paylaşılacak. Araştırmanın “takdim” bölümünde TBMM Başkanı Mustafa Şentop, sanayi devrimlerinin insanlığı şekillendirmesine işaret ederek, “Henüz tamamlanmamış bir devrim olan Endüstri 4.0, dijitalleşmenin başta imalat sanayii olmak üzere gündelik hayatın her alanına yaygınlaştırılması amacını taşıyan bir anlayış. Bu devrimin en dikkat çeken özelliği insandan nesneye, fabrikadan tüketiciye hayatın her bir alanını, insan vücudundaki damarların vücudu sarması gibi bir tür ağla birbirine bağlamayı hedeflemesidir” değerlendirmesini yaptı.
Kendi kendini yönetiyor
Sanayi devrimlerinin detaylı incelendiği çalışmada, gelişmiş toplumların, tarım, sanayi ve bilgiye dayalı üç geçiş dalgası yaşadığı, dönüşümün “dördüncü sanayi devrimine” evrildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Buhar ve hidroelektrik gücüne dayalı üretimin mekanizasyonu ile beliren Birinci Sanayi Devrimini (Endüstri 1.0) elektriğin yaygınlaşması ve seri üretimle anılan Endüstri 2.0 takip etmiştir. Zamanla elektronik ve dijital (sayısal) kontrol yoluyla otomasyona dayalı seri üretimin gelişmesiyle birlikte Endüstri 3.0 gerçekleşmiştir. Dördüncü Sanayi Devrimi ise Endüstri 4.0 ile gelmektedir. Endüstri 4.0 dijitalleştirilmiş üretim için genel bir terim olarak kabul edilmekte, makineler ve ürünler, yerel, küresel ve şirketler arası veri alışverişi yapabilen ağ bağlantılı ve akıllı bileşenler olarak görülmektedir. Bir başka ifadeyle Endüstri 4.0 bilişim teknolojileri ve internet temelinde dijital, akıllı, ağa bağlı ve kendi kendini yöneten üretim olarak tanımlanmakta.”
Dünya ve Türkiye
Çalışmada Davos’ta gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumlarının ana konusunun “Dördücü Sanayi Devriminde Ustalaşmak” olduğu dile getirilirken, Endüstri 4.0’ın belirgin özelliklerinden birisi olan akıllı makinelerin birbirine bağlanabilmesiyle, bir anlamda Nikola Tesla’nın 1926 yılındaki nesnelerin interneti (internet of things-IoT) bağlamında kablosuz iletişimin sağlanacağı ve Alan Turing’in 1950’lerdeki akıllı makinelerin birbiriyle konuşacağı öngörüsünün bugün gerçekleştiği ifade edildi. Çalışmada Endüstri 4.0’ın üretim biçimini değiştirerek, ulusal ve küresel ölçekte gelir ve refah düzeyini yükseltme ve yaşam kalitesini iyileştirme potansiyeline dikkat çekildi. Endüstri 4.0’ın Almanya tarafından 2011 yılında yüksek teknoloji eylem planı kapsamında sunulan gelecek projelerinden biri olarak dünyaya duyurulduğu hatırlatılan çalışmada, ABD ve Çin başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin Endüstri 4.0 teknolojisine milyarlarca dolar yatırım yaparak özellikle üretim alanında başı çekmek için yarıştığı vurgulandı. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin de, Endüstri 4.0 teknolojisine kendilerini uyarlama hazırlığında olduğu, işletmelerin Endüstri 4.0’ı benimsemesini sağlamak ve farkındalığını artırmak için altyapı yatırımları, vergi avantajları ve eylem planları gibi uygulamaları devreye aldığı ifade edildi.
Kovid-19 erkene çekti
Çalışmada, Kovid-19 salgınının son 25-30 yıldır yaşanan dijitalleşmeyi etkileyerek özellikle uzaktan erişim temelli teknolojilerin benimsenmesini sağladığı ve dünya genelinde dijital dönüşümü hızlandırdığı tespitine yer verilerek, “Endüstri 4.0 önceleri kuramsal (teorik) bir araştırma alanı iken gerçek dünya uygulamalarına dönüşmüş, Kovid-19 salgınının arttırdığı dijital dönüşüm ile Endüstri 4.0’a geçiş de hızlanmış, bir anlamda Endüstri 4.0’ın geleceği daha erkene çekilmiştir” denildi.
İlk kez önceden öngörüldü
Endüstri 4.0’ın önceki sanayi devrimlerinin aksine ilk kez gerçekleşmeden öngörülen bir devrim olduğu belirtilen çalışmada şunlar kaydedildi:
“Böylece şirketler, kurumlar ve hükûmetler gibi Endüstri 4.0’ın tarafları, geleceği etkin bir biçimde şekillendirebilme imkânı bulmaktadır. Önceki sanayi devrimlerinde insanların makineleri kontrol etmesi söz konusu iken, bu dönemde özerk makinelerin sürece hâkim olması söz konusu. Üretimin denetimi artık makinelere geçmektedir. Endüstri 4.0 döneminde makinelerin ‘akla ve özerkliğe’ kavuşmasıyla üretimde tam bir entegrasyon mümkün olmaktadır. Dördüncü Sanayi Devriminde tüm bağlantı noktalarının (paydaşların, unsurların) eşit güce sahip olduğu, hiçbir merkezin bulunmadığı dağıtık bir üretim ağı gelişmektedir.”
YARIN: ENDÜSTRİ 4.0’IN VERİ ANALİTİĞİ, AKILLI ROBOTLAR, SİBER GÜVENLİK, GERÇEKLİK TEKNOLOJİLERİ NELER?