05.09.2014 - 16:37 | Son Güncellenme:
Seyfettin ARAS- Hüseyin TÜCCAR- Mehmet İNAN/İNEGÖL (Bursa) (DHA) -
BURSA’nın İznik İlçesi’nde ortadan kaybolduktan 6 yıl sonra kemikleri evlerinin bahçesinde gömülü bulunan emlak zengini 80 yaşındaki Emine ve 86 yaşındaki Ahmet Refik Öner çiftinin cinayet şüphelisi oğulları 56 yaşındaki Kenan Öner’in 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Cinayetle ilgisi olmadığını iddia eden Kenan Öner, işkence ve baskı altında ifadesinin alındığını öne sürdü. Öner, mahkeme heyetine üzerinde ’Cumhurbaşkanım Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ yazılı kapalı zarf içerisinde mektup vererek ulaştırılmasını istedi.
İznik’teki Beyler Mahallesi’nde oturan ve 6 yıl önce kaybolan Emine- Ahmet Refik Öner’in öldürülüp evlerinin bahçesine gömüldüğü, geçen 24 Nisan’da dosyanın yeniden açılması üzerine, İstanbul’da gözaltına alınan oğulları Kenan Öner’in günlüklerinin incelenmesi sonucu ortaya çıktı. Çiftin İznik’teki evlerinin bahçesinde üçüncü kez yapılan kazıda, kafatasları ve bazı kemik parçaları bulundu. Çiftin oğulları Kenan Öner, gözaltına alındıktan sonra susma hakkını kullanarak ifade vermedi. Öner, İznik’te çıkartıldığı mahkemece tutuklanırken, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yapılan DNA testinde kemiklerin, cesetleri parçalanarak gömüldüğü ortaya çıkan Öner çiftine ait olduğu saptandı. İncelemede çiftin kafataslarında kurşun deliği bulundu.
2 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜR BOYU HAPİS İSTENDİ
Anne- babasını öldürmekten tutuklu yargılanan Kenan Öner hakkında 25 sayfadan oluşan iddianame hazırlanarak, ’Kasten öldürme’, ’tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçlarından iki kez ağırlaştırılmış ömür boyu cezasına çarptırılmasını istedi.
Bursa H Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Kenan Öner, İnegöl Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya yoğun güvenlik önlemleri altında getirildi. Mahkeme başkanının iddianameyi okumasının ardından ifade vermesi istenen Kenan Öner, "Şuan için savunma yapmayacağım, ancak ayrıntılı savunma yapmak için süre talep ediyorum" dedi. Öner, cinayetle ilgisinin olmadığını öne sürerek, şunları söyledi:
"Polis İstanbul’daki evimin kapılarını balyozla kırarak içeriye girdi. Raflarda bulunan dosyalarımı aldılar. Tuttuğum notlardan dolayı cinayeti benim işlediğimi söyleyip işkence ve baskı altında ifademi aldılar. Cinayeti aydınlatacak notlar bu dosyalarda bulunmaktadır. Bu dosyalar tarafıma teslim edilirse cinayet daha çabuk aydınlanacaktır."
Sanık Öner, üzerinde ’Cumhurbaşkanım Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ yazılı zarf içindeki mektubu mahkeme heyetine vererek bunun yerine ulaştırılmasını istedi. Mahkeme Başkanı’nın, "Neden kendin göndermiyorsun?" sorusuna Kenan Öner, "Ben gönderirsem geç gider. Hem okunuyor" yanıtını verdi.
Mahkeme heyeti, avukatı olmayan Kenan Öner’e barodan avukat görevlendirilmesi ve mektubun ilgili yere gönderilmesi karırı aldı.
HAKİMİN İDDİANAMEYİ OKUMASINA DAYANAMADI
Sanık Kenan Öner’in duruşmayı izleyen ağabeyi Kamil Öner, mahkeme başkanının iddianameden, "Kardeşiniz, annenizi ve babanızı parçalayıp, etlerini kemiklerinden ayırıp, turşu gibi bidonlarda eritip öldürdüğü iddiasıyla huzurumuzda bulunmaktadır" diyerek olayı anlatmaya başlaması üzerine ağlayarak araya girip, "Hakim bey tansiyon hastasıyım. Kendimi iyi hissetmiyorum. İddianameyi lütfen okumayın. Olayın ne olduğunu zaten biliyorum" dedi.
Mahkeme başkanı, Öner’in bu isteği üzerine olayı anlatmaktan vazgeçti. Kamil Öner de ifadesinde, sürekli aramasına rağmen, anne- babasıyla görüşemediğini, aradığında kardeşi Kenan Öner’in kendisine, ’Hasta, uyuyorlar’ ya da ’Gezmeye çıktılar’ gibi bahaneler uydurduğunu söyledi.
Anne ve babasından haber alamayınca merak edip İznik’e geldiğinde kapının üzerinde asma kilit gördüğünü anlatan Kamil Öner, "Burada, anne ve babamın kardeşim tarafından öldürülmüş olacağı şüphesine kapıldım. Zaten annemle en son telefonla görüştüğüm zaman bana ‘Kenan’ın karısı 8 yıldır kayıp. Sıra bize geldi’ diyerek korkusunu dile getirmişti. Ben de anne- babamın bulunması, üzerimizdeki şüphelerin ortadan kalkması için, 32 yıllık astsubaylık dönemimde kazandığım 100 bin lira olan birikimimi, anne ve babamı bulanlara vermek için ödül olarak ortaya koydum. Televizyonlara çıktım. Bunun üzerine kardeşim beni tehdit etti. Hatta tetikçi tutup beni ve ailemi öldürmek istedi" dedi.
Mahkeme heyeti, Kenan Öner’in tutukluluk halinin devamına karar verirken, Parkinson hastalığı nedeniyle tedavi gören öldürülen Ahmet Refik Öner’in Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi görülüp görülmediğinin bildirilmesi için yazı yazılmasını da kararlaştırarak duruşmayı erteledi.