07.04.2016 - 10:07 | Son Güncellenme:
Başrollerini usta oyuncular Fikret Kuşkan, Şebnem Bozoklu ve Dolunay Soysert’in paylaştığı Çifte Saadet dizisinde heyecan dorukta.Yapımcılığını Pastel Film’in üstlendiği yepyeni dizi “ÇİFTE SAADET” Cumartesi akşamları FOX'ta yayınlanmaktadır. Bu hafta Çifte Saadet 10. yeni bölüm ile saat 20:15'de ekrana gelecek.
ÇİFTE SAADET SON BÖLÜMDE NELER YAŞANDI?
Metin, Perihan’ın ardından marketini de kaybetmiştir. Yaşadıkları yetmezmiş gibi Perihan ve Hülya cephesinin arasında kalmak, Metin’i çaresizliğe itmiştir. Perihan’ın kara sularına hiçbir şekilde giremezken, Hülya’dan da “artık karar ver” baskısı giderek artmaktadır. Her ne kadar Perihan gitmiş olsa da Metin aslında bir seçim yapmış değildir. Perihan tarafında ise Gündem tamamen farklıdır.
Çifte Saadet 10.Bölüm 1.Tanıtım
Perihan Saadet
Şebnem Bozoklu
Aslen Konya Bozkır doğumlu. Çalışkan, anaç, hamarat, tutumlu, kararlı, inatçı ve inançlı biridir. Evine ve ailesine bağlı tam bir Anadolu kadınıdır. Taşralı yaşam tarzını İstanbul’da da devam ettirmektedir. Müthiş yemekler yapar. Ev işlerinde son derece marifetlidir. Çocuklarına çok bağlıdır. Metin’e de bağlıdır ama kendisinin yokluğunda yeniden evlendiği için ona öfke doludur. Başına gelen talihsizlik onu yıldıramamıştır. Azimli bir kadındır. Metin'in ikinci karısı Hülya’dan nefret eder ve bu hayattaki tek amacı; onu evden göndermek ve yeniden evin tek patronu olmaktır. Bunun için her çareye başvurur. Evde sorunlar çıkarır, hacı hocaya büyüler ilaçlar yaptırır. Bunun gibi bir sürü faaliyette bulunur ama her seferinde yüzüne gözüne bulaştırırır, emeline bir türlü ulaşamaz
Metin Saadet
Fikret Kuşkan
Aslen ‘Konya Bozkır’ doğumludur. İyi huylu, Sakin, anlayışlı, hoşgörülü, nazik ve babacan biridir. Tipik bir aile babası olmakla birlikte, son sözün sahibi olmayı isteyen fakat sevdiklerini kırmaktan ve üzmekten sakındığı için bunu pek beceremez. Genellikle aile içi meselelere uzak duran bir tavrı vardır, olayın kendi seyrinde çözülmesini bekler ama sorun uzarsa noktayı kendisi koysun ister. Herkese saygılı, herkesin de saydığı bir adamdır. Üniversite okumamıştır ama hayat mektebinde çok iyi eğitim almıştır. Futbolu severdir. Zaman zaman oğlu Mert’i alıp maça gider. İyi tavla oynar. Muhabbeti de iyidir. Her ne kadar Hülya’nın etkisi ile modern bir adam ve şehirli bir erkek haline gelmişse de özünden kopmamış ve bir ayağı Anadolu erkekliğinde kalmıştır. Hem eşleri hem de yaşam biçimi ile iki arada bir derededir. Perihan tekrar çıkıp gelince Metin tam bir çıkmaza düşer. Eski hayatı ile yeni hayatı arasında kalır. Bir yanda çocukluk aşkı ve üç çocuğunun annesi Perihan, diğer yanda ona yeniden şarkılar söyleten kadın ve bir çocuğunun annesi Hülya... İki kadından birini tercih etmelidir fakat bunu bir türlü yapamaz. Ve bu durum yüzünden sürekli karar vermekten kaçan bir adam haline dönüşür. Metin artık iki karısı olan bekar bir adam haline gelmiştir. Özetle; “ne yardan geçer, ne de serden”…