02.08.2024 - 14:37 | Son Güncellenme:
AA
Özel, Altınordu Belediyesini ziyaretinde, Ordu'da daha önce 1 olan CHP'li belediye sayısının artık 4'e çıktığını söyledi. Karadeniz'de yüzlerin geçen yıla göre çok daha fazla güldüğünü dile getiren Özel, "Çünkü Artvin'i korumanın yanında Giresun'u, Sinop'u, Bartın'ı yeniden kazanmış durumdayız. Büyükşehirlerde ise Samsun, Ordu ve Trabzon'da merkez ilçeleri kazanmak suretiyle, gelecek dönem için artık bu büyükşehirleri kazanacağımız çok belli." diye konuştu.
Özel, Rize ve Sakarya'yı istisna tutmadan bütün Karadeniz'i kırmızıya boyayarak, Gazi Mustafa Kemal'in partisini Türkiye'de birinci parti yaptıkları gibi, Karadeniz'de bütün illerin belediyelerini kazanan bir parti haline getirmenin de görevleri olduğunu ifade ederek, "Ege'de 9 ilin de 9'unu aldık. Ümidim bundan sonraki yerel seçimlerde Artvin'den Sakarya'ya bütün Karadeniz'i almaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Ordu'da kazandıkları 4 belediyenin başkanlarının cebinde birer anahtar olduğunu anlatan Özel, "Ulaş Tepe'nin cebindeki anahtar Altınordu Belediyesinin kapısının ya da kasasının altın anahtarı değildir. Bu anahtarlar, CHP iktidarının anahtarıdır. İyi ve dürüst yönetildiğinde, israf yerine hizmet üretildiğinde bu karşılığını alıyor." ifadelerini kullandı.
Özel, Ankara'yı iki dönem kazandıklarını ve yapılan hizmetlerin halk tarafından takdir edildiğini belirterek, "Geçen dönem AK Parti'den aldığımız İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, Antalya'da hiçbirini kaybetmeden yeniden kazandık. Üstüne çok yenilerini ekledik. 412 belediyemiz, nüfusun yüzde 65'ine, ekonominin yüzde 80'ine hizmet eden noktadır." dedi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde tekrar iktidar yapmanın şimdiki görevleri olduğuna dikkati çeken Özel, şunları kaydetti:
"Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz. Belediye başkanlarımız en önemli güvencemiz. Kendileriyle uyumlu bir şekilde çalışan, mecliste görevini yapan bölgenin birbirinden kıymetli milletvekilleri var. Milletvekillerimiz, partilerinin güçlü olması için ellerinden geleni yapıyorlar. Örgütümüz, belediyemiz, milletvekillerimiz sacayağı ile inşallah önümüzdeki dönemde çok büyük bir başarıyı elde edeceğimize yürekten inanıyorum. Buna halk da inanmış durumda. 47 yıl sonra ilk defa birinci parti olduk. 22 yıl sonra ilk kez AK Parti ikinci parti durumuna düştü. Bunu sürdüreceğiz. Asla kibre kapılmayacağız. Asla, 'Bu bize oy verdi, vermedi' ayrımına gelmeden herkese en iyi hizmeti ve eşit hizmeti sunacağız."
"BUGÜN BİR AMACIMIZA ULAŞTIĞIMIZ GÖRÜLÜYOR"
Özel, bugün fındık mitingi düzenleyeceklerini anımsatarak, "Bugün bir amacımıza ulaştığımız görülüyor. Apar topar fındık fiyatını açıkladılar. Bu tamamen bir ihanettir. Bu fındık üreticisine, fındıkla yaşayan bu kentlere ihanettir. Sakarya'dan Artvin'e kadar, Trabzon'a, Ordu'ya, Giresun'a, Bartın'a, Kastamonu'ya, Samsun'a tamamen ihanettir. Bu fiyatlarla bu insanlar borçlarını ödeyemezler." şeklinde konuştu.
Özgür Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enflasyonla mücadele için şöyle sığ bir bakış açısı var. Para çok olursa harcanır, harcanırsa enflasyon olur. Temelde makro ekonomi açısından doğru bir tespit ama bunu yaparken sen bu parayı fındık üreticisine maliyetin altında vereyim, ilacın borcunu ödesin, kredi borcunu ödesin, mazotun borcunu ödesin, diğer borçlarını ödesin, kendine para kalmasın ki enflasyon düşsün. Bu insanları açlığa, sefalete, yoksulluğa mahkum ederek enflasyon düşürülmez. Bu, Ordu ve Giresun'daki fındık üreticisini haciz tehlikesiyle karşı karşıya bırakarak olmaz. Çocuklar var düğün bekler, çocuklar var okula gidecek harçlık bekler. Nasıl olacak bu, üreticiye 130 lira verip maliyetin altında çalıştırırsanız? Bugün kim maliyetin altında iş yapıyor? Hangi patrona ve müteahhide maliyetin altında iş yaptırabiliyorsun da 5 milyon kişiyi etkileyen 500 bin fındık bahçesindeki emekçiye sen bu maliyetin altında bir fiyatı veriyorsun? Bu yapılan iş düpedüz Karadeniz'e ihanettir. Karadeniz'i açlığa, sefalete mahkum etmektir."
"Biz bugün mitingimizi 'aman ha' demeye, 'testi kırılmadan duyuralım' demeye gelmiştik." diyen Özel, şunları söyledi:
"Mitingimiz uyarı ve talep mitinginden ister istemez tepki ve protesto mitingine dönüşecek. Bu fiyatın hızla revize edilmesini talep edeceğiz. Bu fiyatlarla sadece fındık üreticileri değil, fındığın bir milli ürün olarak, bir ihracat ürünü olarak, üretildiği kentlerin ekonomisine katkıları olan bir ürün olarak bu kentlerin tamamı etkilenmiştir. İllerimizdeki esnaflar bundan çok etkilenecek. Bu para yut diye verilmiyor, tut diye veriliyor. O parayı alıp kentin tamamıyla paylaşıyor. Maalesef bu fiyat bir kentin beline kazmayı vurmaktır, belini bükmektir. Ben bütün fındık üreticilerini bu fiyatı kabul etmemeye, buna tepki vermeye, bu tepkilerini en üst düzeyde dile getirmeye davet ediyorum."
Özel, fındık üreticisi hakkını aramaya karar verdikçe onların yanlarında olacaklarını vurgulayarak, "Onların sesini duyuracağız. Ama boynunu büküp oturdukça bunların sopası fındık üreticisinin sırtından eksik olmayacak. Bunu görün. Artık dayak yeme vakti geçti, artık bu haksızlığı yapanlara gücünü gösterme vakti gelmiştir. Bu fiyat burada kalırsa bu Karadeniz'in iflası demektir." değerlendirmesinde bulundu.
Özgür Özel, daha sonra Gülyalı ilçesinin Tepealtı mevkisindeki bahçede üreticilerle bir süre fındık topladı, sorunları dinledi.
Zaman zaman türkü de söyleyen üreticilerle öğle molasında yemek yiyen Özel, sezona ilişkin sohbet etti.
Özel, kentteki temasları kapsamında partisinin il başkanlığına da ziyaret gerçekleştirdi.