14.09.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Sultan 2. Mahmut'un kızı için 127 yıl önce inşa ettirdiği, ancak 1986 yılında elektrik kontağından çıkan bir yangınla bir gecede kül olan Adile Sultan Sarayı'na, 70 yıl boyunca bu binada eğitim veren Kandilli Kız Lisesi'nin mezunları sahip çıktı. Bir gece uykuda yakalandıkları yangın sonrası, çığlıkları İstanbul'u inletmişti ancak arkada bırakılan yanmış ve yıkılmış enkaza 13 yıl boyunca dönüp bakan olmadı. Mezunlar kumarhane yapılacağı söylentisi üzerine sarayın kaderini değiştirmeye karar verdi.
Arazi Hazine'ye aitti, ancak Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) tahsis edilmişti. Sarayı kurtarmaya karar veren Kandilli Kız Lisesi Mezunlar Vakfı ve MEB arasında 1996'da ortak bir protokol yapıldı. Buna göre, vakıf, kaynak sağlayacak, MEB destek olacaktı. Saray, hizmete girdikten sonra da elde edilen gelir Kandilli Kız Lisesi başta olmak üzere bölgedeki diğer okullara aktarılacaktı.
Vakıf üyesi kadınlar sarayın başına geçtiğinde, alan bir enkazdan ibaretti. Temizleme işlemi için bir milyon dolar talep edildi. Vakıf, Kuleli Askeri Lisesi'nden yardım istedi, askerler haftalarca temizlik yaptı. Mezunlardan İTÜ öğretim üyesi İmre Orhan da bir ekip kurup karşılıksız olarak yapıyı aslına uygun projelendirdi.
Projenin Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan geçmesi kısa sürede sağlandı. Kadınlar inşaata başlamak için kaynak arayışına girdi. Çare, dönemin İstanbul Valisi Kutlu Aktaş'tan geldi. Özel İdare'den ihale açıldı ve Yapı Merkezi sarayı bire bir inşa etmeye başladı. İnşaat Vali Erol Çakır döneminde durdu... MEB'den sağlanan 200 milyarlık kaynakla çatı yapıldı.
EN GÖRKEMLİ KÜLTÜR SARAYI
Sonunda geriye, kapı ve pencereler, teçhizat, iç - dış sıvalar, bezemeler kaldı... Anahtar teslim aşamasına gelebilmek için 3 milyon dolar gerekiyor.
Mezunların hayalinde, Sultan kızının yaşadığı, saray erkânını ağırlayan binada, toplantılar, konserler, seminerler düzenleneceği günleri görmek var. Eğer yapı tamamlanabilirse, İstanbul en görkemli kültür sarayına sahip olacak.
İstanbul'un merkezinde yer almasına ve 518 yıllık geçmişi olmasına rağmen, dökülmüş sıvası, parçalanmış sıraları, kırık kapıları ile terk edilmiş görünümlü tarihi Davutpaşa Lisesi'nin imdadına ise futbolcu Baliç, Hakan Ünsal, Bülent, Ergün Penbe ile eski mezunları yetişti.
Kendisi de aynı liseden mezun müdür vekili Semih Tabbikha; elektrik, su, araç - gereç, boya - badana parasını gerekçe göstererek velilerden zorunlu bağış toplayan müdürlerin aksine, hayırsever işadamları ve futbolculara ulaşarak sorunu çözdü. Davutpaşa Lisesi Mezunlar Derneği ile el ele verilerek, 20 sınıfın sıraları, perdeleri, tahtası değiştirildi, boya ve badanası yapıldı. Lise öğrencilerine dar gelen eski sıralar okulun bahçesinde, ihtiyacı olan okula verilmek için bekletiliyor.
90 BİN MEZUNU VAR
Devletin katkısı olmadan 95 milyar liralık bağışla yenilenen 20 sınıf yeni öğretim yılına yetişti, kalan 9 sınıf için ise çalışma devam ediyor.
Devlet memurlarının ağırlıkta olduğu velilerin birçoğunun bağış yapamayacak durumda olduğunu belirten Mezunlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ali Serdar Çolakoğlu, "Okulun fiziki durumunu düzeltmek açısından olağanüstü çaba sarf ettik" diye konuştu.
Lisenin bahçe düzenini de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin üstlendiğini belirten Çolakoğlu, "Bu okulun 90 bin mezunu var. Oğuz Aral, tiyatrocu Ülkü Ayvaz da bu okuldan mezun ve dernek üyesi. Aziz Nesin, Fatma Girik, Perran Kutman, Ayşegül Aldinç gibi popüler isimler de mezunlarımız arasında. Okulumuzun tarihine yakışır başarıyı yakalamak için kararlıyız" dedi.
GÜNCEL
Bütün hayalleri 'kültür sarayı'
Profesörlük, Katolik nikâhına dönüşmemeli
Milliyet yazarlarının İzmir izlenimleri
Kadın kontenjanı yine eskisi gibi...
Kısa kısa..
Serin Duruş