‘Bursa’nın geleceğini tasarlıyoruz’

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye’nin 2023 vizyonu doğrultusunda Bursa’yı geleceğe taşıyacak adımları bir bir attıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel yönetimlerden gelmesinin Türkiye için büyük bir avantaj olduğunu, 2023 vizyonu doğrultusunda yerel yönetimlerinin yetkilerinin gün geçtikçe arttığını hatırlatan Başkan Alinur Aktaş, ülkelerin değil, adeta şehirlerin bir yarış içinde olduğu günümüzde Bursa’yı bir adım taşımak için ulaşımdan çevreye, kırsal kalkınmadan tarihi ve kültürel mirasa kadar her alanda yoğun bir çalışma içinde olduklarının altını çizdi.

Görsel zenginleşiyor

AK Parti iktidarında insan ve hizmet odaklı yönetim anlayışı ile Türkiye’de gerçek yerel kalkınmanın başladığını dile getiren Başkan Aktaş, “Ülkemizde bütün yerleşim birimlerini yaşanabilir bir çevre haline getirmek ve şehirlerimizin hepsini bir veya birkaç özelliğiyle öne çıkan marka şehirler haline getirmek hükümetimizin önceliği. Ülkemizin tamamını, kent ve kırsal alan farkı gözetmeksizin kadastrosu bitmiş, imar ve yerleşim planları hazırlanmış, altyapısı tamamlanmış mekânlar olarak tasarlıyoruz. Bu hedefler doğrultunda biz de Bursa’da günü kurtarmanın değil, geleceği tasarlamanın derdindeyiz. Yeşili ve görseli daha zenginleşmiş, estetik kaygıların öne çıktığı, kenti temsil eden yapıların ortaya çıktığı ve en önemlisi de trafiği rahatlamış bir Bursa hedefiyle çalışıyoruz” diye konuştu.

Termal turizmde büyük avantaj

Bursa’nın sahip olduğu termal kaynaklar nedeniyle sağlık turizmi açısından da avantajlı bir kent olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, İnegöl ilçesindeki Oylat kaplıcalarının, temiz çevresi, güzel havası, kafeteryası, geniş park alanı ve eşsiz tabii güzellikleriyle bugün 4 tesiste 1500 yatak kapasitesi ile hizmet verdiğini vurguladı. Günlük 7 bin kişi kapasiteli kaplıca suyunun bulunduğu Oylat’ta, yılın 4 mevsimi yerli ve yabancı turist akını yaşandığına dikkat çeken Aktaş, “Bunun yanında kent merkezimizdeki termal kaynakları da en verimli şekilde değerlendiriyoruz. 2012 yılı itibarıyla sadece şehir merkezimizde 300 lt/sn jeotermal potansiyele ulaşılırken, ilimiz toplam potansiyelinin 600 lt/sn civarında olduğu ortaya çıkarıldı. Şehir merkezimizdeki bu potansiyel 30 bin termal yatak ve 4 bin konut eş değeri ısı üretimini destekleyecek güçte. Şehir merkezinde jeotermal öz kaynağımızın değerlendirilmesine yönelik turizm atağı başlatılırken, otel, kaplıca ve sağlık merkezlerinden oluşan 45 tesisli ve 20 bin metre uzunluğa sahip altyapı hattı inşa edilip termal suyumuzun şehir içindeki dağıtımı sağlandı. Gerçekleştirilen turizm altyapı sistemi ile ilimizin 1500 olan termal yatak kapasitesi 7 bin seviyesine yükseltildi. Bursa genelinde turizm belgeleri tesislerimizin toplam yatak kapasitesi 33 bine yakın. Bursa, Türkiye Turizm Stratejisinde, tarih, sağlık, termal, kültür, kongre ve fuar turizminin öncelikli olarak geliştirilmesinin hedeflendiği iller arasında. Bu yüzden uluslararası fuarlar, kongreler ve spor etkinlikleri gibi fırsatları doğru değerlendirmemiz gerek” şeklinde konuştu.

Fuarcılıkta çıta yükseliyor

Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nin hizmete başlamasıyla Bursa, kongre kentleri arasına katılırken burada yapılan yüzlerce ulusal ve uluslararası etkinlik kent ekonomisine önemli katkılar sağlanmaya başladı. Türkiye’de, Bursa ile birlikte 3’ü İstanbul, 2’si İzmir, biri de Ankara olmak üzere toplam 7 kongre merkezi bulunduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, “Uluslararası kongrelerin Bursa’ya getirilebilmesi konusu, sadece kongre merkezinin meselesi değil, tüm Bursa’nın sorunudur. Kongre sektörünün profesyonellerinin de bildiği gibi kongreler kongre merkezlerine değil ‘kente’ gelmektedir. Bursa’ya uluslararası kongre getirilebilmesi için, kentin kongre turizmine yönelik yapılanmasının tüm yönleriyle tamamlanmış olması gerekiyor. Açılışından bu yana geçen 7.5 yılda 4 milyon kişinin kongre merkezinde ağırlanması önemli. Biz aynı zamanda kongre merkezimizde fuar turizminden de pay almayı amaçlıyoruz. Türkiye’de yılda 400’den fazla fuar yapılıyor. 2017 yılında İstanbul’da 218, İzmir’de 42, Ankara’da 34 ve Antalya’da 27 fuar düzenlenirken, Bursa’da bu sayı 13’te kaldı. Türkiye’nin ikinci büyük sanayi ve ticaret şehri olan Bursa için bu rakamı daha üst seviyelere çıkarmak istiyoruz. Bu hedeflerle TOBB tarafından da onaylanan 11 fuarı bu yıl içinde Bursamızda gerçekleştirmeyi planlıyoruz” diye konuştu.

Rota turizme çevrildi

Bursa’nın Türkiye’nin 2’nci büyük ihracatçı kenti olduğunu ve yüzde 8’in altındaki işsizlik oranı ile istihdamda Türkiye ve AB ortalamasından daha iyi performans sergilediğini ifade eden Başkan Aktaş, Bursa’nın aralarında dünya devlerinin de bulunduğu 1000’e yakın uluslararası yatırımcıya ev sahipliği yaptığını hatırlattı. Toplam 21 sanayi bölgesi ve 1 adet serbest bölge ile yaklaşık 4 bin ihracatçı firmanın olduğu Bursa’da 2017 yılında 14 milyar dolar ihracat gerçekleştiğini kaydeden Başkan Aktaş, “Bursa bu güçlü sanayinin yanında sahip olduğu tarihi, kültürel ve doğal değerleriyle aslında turizm için de çok cazip bir kent. Ancak bugüne kadar turizm ayağı hep geri planda kalmış. Bursa’nın 2023 vizyonunda turizm büyük önem taşıyor. Biz de Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak hem bu değerlerimizi öne çıkaracak çalışmalar yapıyoruz hem de bu değerlerimizin tanıtımı için uluslararası fuarlara katılıyoruz” dedi.

‘Sağlık tarihi’ geleceğe taşınıyor

Bursa’yı değerleriyle geleceğe taşıyan Büyükşehir Belediyesi tarafından kente kazandırılan ‘Sağlık Tarihi Müzesi’, 14 Mart Tıp Bayramı’nda ziyarete açıldı. Anadolu’daki ilk sağlık müzesi olma özelliği taşıyan Bursa Sağlık Tarihi Müzesi, Pınarbaşı Mahallesi’nde düzenlenerek kente kazandırıldı. Başkan Alinur Aktaş, şehrin sağlık tarihini geleceğe taşıyan müzenin açılışında, Bursa’nın müzeleriyle de ünlü bir şehir olduğuna değindi. Teknolojinin de gelişmesiyle sağlık alanında da çok yol alındığını ifade eden Başkan Aktaş, “Hangi dönem olursa olsun, tıp alanında kullanılan malzemeler ve tedavi yöntemleri ilgi çekmiştir. Bursa Sağlık Tarihi Müzesi, bu merakı giderecek. Müzemiz, Edirne’deki müzeden sonra Türkiye’nin ikinci sağlık müzesi ve aynı zamanda da Anadolu’da kurumsal olarak kurulan ilk müzedir” dedi. 290 metrekarelik bir alana sahip müzede, tarih boyunca Bursa’nın sağlık gelişimi gözlemlenebilecek. Müzede sağlık kurumlarına ait bilgilerin yanı sıra Dr. Ceyhun İrgil’in koleksiyonu ve sağlık sektöründe görev yapanların bağışları, eser ve belgeleri de bulunuyor.

‘İznik dünya kenti olabilir’

Bitinya, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Medeniyeti izlerini taşıyan, 1’inci ve 7’nci Ekümenik Konsüllerin toplanması nedeniyle Hristiyanlar için de önemli bir yer olan İznik için farkındalık oluşturacak projelerin startı verildi. Tarihi ve kültürel miras anlamında İznik’e büyük önem verdiklerini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “İznik bir dünya kenti olabilir. Ama dünya kenti olabilmek için farkındalık oluşturabilecek projeleri hayata geçirmek lazım. Bana göre göl içindeki batık bazilika bunlardan bir tanesi. Özellikle bazilika ile alakalı süreci hızlandıracağız. Ona yönelik hemen bir çalışma başlatıp, bir taraftan da reklamasyonu yapmalıyız. Yani gelip birinin gözlemlemesi lazım, izlemesi lazım ki bazilika gerçek manada amacına ulaşsın. Sahil düzenlemesi, Abdulvahap Tepesi, Roma Tiyatrosu beraberinde içeride bazı lokal çalışmalar var, tarihi değerlerle alakalı restorasyonlar var. İnanıyorum ki kısa zamanda İznik ile ilgili ciddi bir farkındalık oluşturmaya başlayacağız” ifadelerini kullandı.

Zirveye ulaşmak 25 dakika

Türkiye’nin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Uludağ’ın yeniden eski cazibesine kavuşturulması ve yılın 12 ayı kent ekonomisine katkı sağlaması için de çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Başkan Aktaş, şunları söyledi: “Eskiden kayak merkezi veya kış turizmi dendiğinde akla ilk önce Uludağ gelirdi. Futbol takımları kamp için Uludağ’ı tercih eder, Yeşilçam filmleri Uludağ’da çekilirdi. Ancak son zamanlarda Uludağ bu cazibesini yitirdi. Bursamızın en önemli değeri olan Uludağ’ın yeniden kış turizminin merkezi olması, bunun yanında sahip olduğu krater gölleri, manastırları ve endemik bitki türleri ile yılın 12 ayı turizme hizmet vermesi için hem biz hem de Orman ve Su işleri Bakanlığımız yoğun bir çalışma temposu içinde. Büyükşehir Belediyesi tarafından yenilenen ve Oteller Bölgesi’ne kadar uzatılan teleferikle merkezden 25 dakikalık bir yolculukla eşsiz manzara eşliğinde zirveye ulaşmak mümkün hale geldi. Yine en önemli sorun olan parklanmanın ortadan kaldırılması amacıyla üç ayrı noktada yaklaşık 3 bin araçlık açık otopark alanı oluşturuldu. Geçtiğimiz aylarda düzenlenen ‘Dört Mevsim Uludağ’ çalıştayını da Uludağ’da izlenecek yol haritasının belirlenmesi açısından önemsiyorum. Bakanlığımız yaptığı bungalov evlerden oluşan konaklama alanları, Ticaret ve Sanayi Odası tarafından sanatoryum binasının bulunduğu alana yapılacak Yaşam Boyu Eğitim Merkezi gibi projeler Uludağ’ı yeniden cazibe merkezi haline getirecek. Yine önümüzdeki yıl ocak ayında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla yapılması planlanan Dünya Liderler Zirvesi’nin tanıtıma büyük katkı sağlayacağına inanıyorum.”