02.03.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
Aslıhan Altay Karataş - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya’dan uluslararası topluma Gazze çağrısı yaparak “Buradan bir kez daha uluslararası toplumu Gazze’ye ve Filistin davasına samimiyetle sahip çıkmaya davet ediyorum” dedi.
Antalya Diplomasi Forumu 3. buluşmasının gerçekleştiği salona eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki devlet ve hükümet başkanları ile birlikte gelen Erdoğan, forumun açılış konuşmasında özetle şunları söyledi:
SEYRETME LÜKSÜMÜZ YOK: Türkiye’nin hiçbir hadiseyi uzaktan seyretme veya görmezden gelme lüksü yoktur. Hakikati konuşanların seslerinin kısıldığı günümüzde böyle bir misyonun zorluklarının şüphesiz farkındayız. Buna rağmen acı da olsa, birileri için rahatsız edici de olsa gerçekleri dillendirmeye devam edeceğiz. Karşı karşıya olduğumuz jeopolitik riskleri yönetmek için her zamankinden daha aktif, çok yönlü, dikkatli ve soğukkanlı bir politika izliyoruz. Dış politikamızın temelinde kadim değerlerimizle çıkarlarımızın uyumlu birlikteliği vardır. Diplomasi, krizlerin barışçıl çözümünde elimizdeki en büyük araçtır.
TÜRKİYE ANAHTAR ROLDE: Dışişlerinde temsilcilik sayımız 261’e çıktı. Dünyanın en geniş diplomasi ağına sahip 3. ülkesiyiz. Böylece ülkemizi her alanda yakından takip edilen sözü, duruşu ve tavrı dikkate alınan, krizlerin ve çatışmaların çözümünde anahtar rol üstlenen bir konuma getirmeyi başardık. Bugün büyük bir gururla ifade etmek isterim ki, Türkiye hem batıya hem doğuya kazan-kazan temelinde ilişkiler kurabilen Ukrayna-Rusya arasındaki krizde hakkaniyetli bir tutum benimseyen, AB’yle Gümrük Birliği içinde olup dünyanın dört bir yanıyla güçlü ticari ilişkiler geliştirebilen, hiçbir ayrım yapmadan mazluma, mağdura ve ihtiyaç sahibine el uzatan, bekası tehlikeye girdiğinde sahada her türlü tedbiri süratle alabilen, velhasıl her alanda aktif, dirayetli, ilkeli, vicdanlı, müessir bir güç olarak öne çıkmaktadır. Önümüzdeki dönemde hakkı haykırmaya, adaleti savunmaya, tüm dünyada dostlarımızın sayısını arttırmaya devam edeceğiz.
SAVAŞ DEĞİL, SOYKIRIM: Söz konusu İsrail olunca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin, görevi küresel barışı temin olan BM Güvenlik Konseyi’nin, AB’nin sürekli hak ve hukuktan bahseden kurumlarının, tarafsızlıktan dem vuran uluslararası basın yayın organlarının, hasılı yıllardır bize örnek gösterilen yapıların ne kadar aciz ve işlevsiz olduğunu hep birlikte gördük. Gazze’de yaşananlar kesinlikle bir savaş değildir, bir soykırım girişimidir. Çünkü savaşın bile uyulması gereken bir ahlakı, adabı ve hukuku vardır. Ana kucağındaki yavruları açlığa ve susuzluğa mahkum eden hastaneleri, dün olduğu gibi gıda yardımı almak için sırada bekleyen sivilleri kalleşçe, onursuzca hedef alan bir barbarlıktan bahsediyoruz.
‘Garantörlüğe hazırız’
TAVŞANA KAÇ, TAZIYA TUT: Türkiye olarak saldırıların ilk gününden itibaren ortaya koyduğumuz çabalara, bölgeye gönderdiğimiz 37 bin tona varan insani yardımlara, küresel ölçekte yürüttüğümüz tüm diplomatik temaslara, refakatçileri dahil 900’den fazla Gazzeli hastayı ülke getirmemize rağmen bunun mahcubiyetini iç dünyamızda halen yaşıyoruz. Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’in soykırımı önlemesi yönünde aldığı ihtiyati tedbir kararı apaçık ortadayken, Netanyahu yönetim işgal, yıkım ve katliam politikalarını pervasızca sürdürebiliyor. İsrail’e ilk günden beri koşulsuz destek veren batılı güçler ise ‘Tazıya tut, tavşana kaç’ diyen iki yüzlü politikalarıyla dökülen kana ortak oluyor.
FİLİSTİN’E SAHİP ÇIKALIM: Sözler eylemle desteklenmedikçe ne Filistin’deki zulmü durdurmak ne de uluslararası sisteme güveni yeniden inşa etmek mümkündür. Uluslararası toplum Filistin halkına olan borcunu ancak Filistin Devleti’nin kurulmasıyla ödeyebilir. Bu maksatla garantörlüğü de içerecek şekilde sorumluluk almaya Türkiye olarak hazır olduğumuzu belirttik. Gelecekte de Filistinli kardeşlerimize gereken desteği verecek, Gazze’nin yeniden toparlanmasına da elimizden gelen katkıyı sağlayacağız. Buradan bir kez daha uluslararası toplumu Gazze’ye ve Filistin davasına samimiyetle sahip çıkmaya davet ediyorum.
‘BM Güvenlik Konseyi adım atamadı’
İFLAS BAYRAĞINI ÇEKTİ: Suriye, Yemen, Libya ve son olarak Ukrayna’daki çatışmalar bize mevcut küresel sistemin işlevini tamamen kaybettiğini göstermiştir. Bu krizlerde BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşlar kanı, gözyaşını ve yıkımı durduracak adımları atamadılar. 3. yılına giren Ukrayna krizinde Antalya’daki buluşmayla başlayan İstanbul Süreciyle bir üst seviyeye çıkan barış umutları maalesef gerekli destek verilmediği için akim kaldı. On binlerce insanın hayatını kurtaracak, yaşanan acının yıkımının önüne geçecek tarihi bir fırsat heba edildi, daha doğrusu sabote edildi. Ancak kural temelli uluslararası düzenin iflas bayrağını asıl çektiği yer Gazze olmuştur. Gazze’de sadece çocuklar, kadınlar ve siviller canice katledilmedi. Aynı zamanda milyarlarca insanın uluslararası sisteme, adalete ve hukuka dair inancı da yok edildi.
‘O çocuğu 12 gün boyunca kurtarmayı başaramadık’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Gazzeli çocukların yaşadığı trajediye 6 yaşındaki Hind Receb’in hikayesini örnek gösterdi. Ailesiyle güvenli bir yer ararken araçları İsrail güçleri tarafından vurulan ve tüm ailesini kaybeden küçük kızın trajik hikayesinin aslında Gazze’de öldürülen 15 bine yakın masum çocuğun da hikayesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “’İnsanlık olarak beni almaya gelecek misiniz? Korkuyorum’ diyen 6 yaşındaki bir kız çocuğunun hayatını 12 gün boyunca kurtarmayı başaramadık. Maalesef Hind’le birlikte diğer Gazzeli çocuklara karşı sorumluluklarımızı da tam manasıyla yerine getiremedik” dedi.
İKİLİ GÖRÜŞMELER
‘Türkmenlerin Fahri Aksakalı’ unvanı verildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan Milli Lideri ve Halk Maslahatı Başkanı Gurbangulu Berdimuhammedov, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev ve Bosna-Hersek Sırp Kesimi Başkanı Milorad Dodik ile görüştü. Erdoğan’a, Türkmenistan tarafından doğum günü vesilesiyle “Türkmen Halkının Fahri Aksakalı” unvanı tevcih edildi ve hediye kaftan sunuldu.
Yeni işbirliği alanları
Erdoğan ile Radev görüşmesinde Türkiye ve Bulgaristan ilişkileri, Ukrayna-Rusya ve İsrail-Filistin çatışmaları ile ilgili son gelişmeler ele alındı. Erdoğan, Türkiye ve Bulgaristan arasında özellikle savunma sanayii ve enerji alanlarında iş birliğinin artırılmasının önemli olduğunu ifade etti; Türkiye’nin Bulgaristan ile karayoluyla LNG ihracatı, tecrübe paylaşımı ve yenilenebilir enerji alanlarında iş birliğine hazır olduğunu belirtti.
Çözüm diyalogdan geçiyor
Erdoğan, Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh ile görüşmesinde Türkiye-Cibuti ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Dodik ile görüşmede ise Erdoğan, Türkiye’nin Bosna-Hersek’in toprak bütünlüğü, egemenliği ve siyasi birliğini son derece önemsediğini ve tüm sorunların çözümünün diyalogdan geçtiğine inandığını söyledi.
Barzani’yi kabul etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esvatini Kralı III. Mswati ile de görüştü. Görüşmede, ikili ilişkiler ve bölgesel konular değerlendirildi. Erdoğan, daha sonra Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani’yi kabul etti. Erdoğan, Kalkınma Yolu Projesi’ne Türkiye’nin tam desteğinin süreceğini ifade etti. Erdoğan, terör örgütü PKK/PYD/YPG’ye karşı ortak mücadelenin önemini de belirtti.