19.01.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Ayşegül Kahvecioğlu
Ankara Üniversitesi Tıbbi ve Cerrahi Retina Birimi Başkanı Prof. Dr. Emin Özmert, halk arasında gece körlüğü ya da tavuk karası olarak bilinen Retinitis Pigmentosa hastalığının neden olduğu tam körlüğe, geliştirdiği komplikasyonları sıfıra indiren yeni sistemle son verdi. Dünyada ilk kez gerçekleştirilen “Endoskop destekli ve üç boyut görüntülü biyonik göz implantasyonu” hakkında bilgi veren Özmert, şunları söyledi:
“Biyonik göz uygulaması, yaklaşık 25 senelik geçmişi olan bir yöntem. Şu anda Amerika ve Avrupa’daki toplam sekiz ülkede ve 16 merkezde uygulanıyor. Şu ana kadar tüm dünyada 170 hastaya bu ameliyat yapıldı. Ancak bu, çok önemli riskleri, komplikasyonları olan bir işlem. İşlemde kullanılan mikroçip, gözün içerisine bazen körlemesine sokuluyor ve görme noktası üzerine çok kesin olmadan yerleştirilebiliyor. Biz dünyada ilk kez göz endoskobu kullanarak yani endoskop kontrolü altında bu mikroçipi göze yerleştirdik ve retinaya iyi yerleşip yerleşmediğini anlayabildik. Bu yöntemle bu ameliyata özgü çok ciddi olabilen komplikasyonlar hemen hemen sıfıra yakın hale getirildi. Aynı zamanda ameliyat sırasında 3 boyutlu görüntüleme de aldık. Dolayısıyla daha sonra özel gözlükler takılarak göz doktorlarının eğitimi çok daha detaylı ve hassas olabilecek ve yöntem yaygınlaşabilecek.”
‘Körlüğe çare olacak’
Yöntemin şu anda sadece tavuk karası hastalarına uygulanabildiğini ifade eden Özmert, “Fakat daha sonra sarı nokta hastalığının bazı dejeneratif tiplerinde ve birkaç sene sonra da beyin kabuğuna uygulanarak iki gözünü kaybetmiş kimselere yani tüm tam körlüklere çare olabilecek bir yöntem” dedi.
Hastaya verilen gözlük ve beline takılan bir bilgisayar aparatı sayesinde oluşan görmenin yapay bir görme olduğunu aktaran Özmert, “Bu, adeta bir bilgisayar görmesi. Dolayısıyla hastanın buna adapte olabilmesi için bir de rehabilitasyon süreci gerekiyor. Biz üç hafta önce ilk hastamızın ameliyatını yaptık. Yaklaşık 2 hafta önce bu elektrotları ve gözlük sistemini aktif hale getirdik ve şu anda hastanın uzun yıllar çalışmayan retinası, görme hücreleri aktifleşti. Hastamız artık bazı kaba ışık farklılıklarını anlayabilme anlamında bir noktaya geldi. Şimdi 2-3 ay kadar sürecek bir rehabilitasyon süreci başlayacak” diye konuştu. Özmert, rehabilitasyon sürecinden sonra hastanın yapabileceği aktiviteleri ise şöyle sıraladı:
“Hastalarımız odada kaç kişi olduğunu anlayabilecek, silüetleri seçebilecek, masanın üzerindeki çeşitli araç gereçleri bulabilecek, park halinde veya hareket eden arabaların yerini belirleyebilecek, bayrak ve otobüs direklerini anlayabilecek, kapı, pencere, asansörün yerini bulabilecek, kaldırım kenarlarını anlayabilecek, caddede karşıdan karşıya geçerken yaya geçidini takip edebilecek, bir mekâna girişte tavan lambalarının yerini saptayabilecek, koyu ve açık renkli çamaşırları ayırt edebilecek, büyük harf ve rakamları ayırt edebilecek, büyük harfle yazılı kısa kelimeleri okuyabilecek.”