07.09.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Aydın Hasan / ANKARA - Batı Trakya Türk halkı, Lozan Antlaşması’yla sağlanan haklarına sahip çıkmak için bir kez daha demokrasi mücadelesi vermeye hazırlanıyor. Yunanistan’da hükümetin baskılarına rağmen yeni müftünün seçimi için 9 Eylül cuma günü, İskeçe’deki camilerde el kaldırma yoluyla seçim yapılacak.
24 Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Antlaşması ile aynı zamanda Yunanistan’daki Batı Trakya Türk Azınlığı’nın statüsü de belirlendi. Antlaşma ve yasalar ile Batı Trakya’da Türk halkının Gümülcine ve İskeçe’de kendi müftülerini seçmesi öngörüldü. Buna rağmen Yunan yönetimi 1990 yılında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Türk toplumunun bu hakkını elinden alarak tayin uygulamasını başlattı. Ancak Türk halkı, tayin edilen müftüleri kabul etmeyerek kendi müftülerini seçti. 1990 yılında Gümülcine Müftülüğü’ne İbrahim Şerif, İskeçe Müftülüğü’ne de Mehmet Emin Aga halk tarafından seçildi. Aga’nın vefatı üzerine 2006 yılında İskeçe Müftüsü olarak Ahmet Mete seçildi. Yunan hükümeti ise seçilmiş müftüleri tanımayarak bu makamlara atama yapmayı sürdürdü.
İki müftü adayı Mustafa Trampa ile Mustafa Kamu.
Sandık kurulamayacak
Gümülcine ve İskeçe’de 1990’dan itibaren hem seçilmiş müftüler hem de atanmış müftüler görev yapıyor. Hükümetin tayin ettiği resmi müftüleri Türk halkı tanımıyor. Ahmet Mete’nin Temmuz ayında vefatı nedeniyle İskeçe’de yeniden müftülük seçimi gündeme geldi. Ancak demokrasinin beşiği olarak nitelendirilen Yunanistan’da yönetimin baskısı ve resmi olarak müftülük seçimini kabul etmemesi nedeniyle sandık kurulamayacak. Bunun için seçim, İskeçe’deki camilerde 9 Eylül cuma günü el kaldırma yöntemiyle yapılacak. İki adayın yarıştığı seçimde kazanan İskeçe’de 3. seçilmiş müftü olacak. İskeçe camilerinde yapılacak seçimde, adaylar Mustafa Trampa ile Mustafa Kamu yarışacak.
Lozan yok sayıldı
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu’nun yeni düzenlemeyle ilgili açıklamasında şu noktalar dikkat çekiyor:
Meclis’te kabul edilen müftülüklerle ilgili düzenleme, Batı Trakya’daki müftülük kurumuyla ilgili esasları belirleyen 1913 Atina Anlaşması, 1920 yılında kabul edilen 2345/1920 sayılı kanun ve 1923 yılında imzalanan ve Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın dini özerkliğini garanti altına alan Lozan Barış Antlaşması adeta yok sayılarak kabul edilmiştir. Yeni yasayla müftülük kurumunun yeniden şekillendirilerek, sıradan bir Devlet Dairesi’ne dönüştürülmesi Batı Trakya Müslüman Türk toplumu tarafından kabul edilemez. Tüm bunlar mevcut hükümetin, bundan önceki diğer pek çok hükümet gibi, 37 yıldır devam eden Müftülük sorununu çözüme kavuşturma gibi bir irade ve niyetinin olmadığını açıkça göstermektedir.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu olarak bu anti demokratik ve insan haklarına son derece ters anlayışı en güçlü şekilde kınıyoruz. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki; Batı Trakya Müslüman Türk Toplumunun demokratik taleplerini, samimi beklentilerini ve uluslararası belgelerle garanti altına alınmış haklarını yok sayan her türlü düzenleme meşruiyetten yoksundur ve uygulanmamaya mahkûmdur.
Dışişleri’nden mesaj
Dışişleri Bakanlığı’nın Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Yunanistan’dan, Batı Trakya Türk Azınlığının Lozan Barış Antlaşması başta olmak üzere, uluslararası anlaşmalarla teminat altına alınan kendi dini liderlerini seçme hakkına saygı göstermesini ve bu bağlamdaki baskılarını sonlandırmasını bekliyoruz” denildi.
Miçotakis’in Gümülcine ziyareti
Miçotakis, 8 Temmuz’daki Gümülcine ziyaretinde Türk toplumunun tanımadığı atanmış müftüler ve tayin ile gelmiş vakıf idaresi yöneticileri ile müftülüğün bahçesinde görüşmüştü.