11.12.2020 - 19:26 | Son Güncellenme:
AA
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Koca, Hacettepe Üniversitesince düzenlenen "Uluslararası Katılımlı Ortak Aşı Sempozyumu"nun video konferans yöntemiyle açılış konuşmasını yaptı.
Koruyucu hekimliğin önemine değinen Koca, yakın tarihin bu anlamda "fedakarlıklarla yazılmış bir başarı hikayesi" olduğuna dikkat çekti.
Türkiye'nin Genişletilmiş Bağışıklama Programı çerçevesinde, 13 antijenle en geniş bağışıklama programını uygulayan ülkeler arasında olduğunu belirten Koca, "Yıllık 1 milyon 200 bin civarında çocuğun doğduğu ve nüfus büyüklüğüne göre aşılama başarısı en yüksek olan ülkelerin başında gelmekteyiz. Pandemi mücadelesine kilitlendiğimiz bu yıl içinde dahi yüzde 98'lere varan başarı grafiğimizi koruyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakan Koca, 24 binden fazla birimde aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı ile toplum sağlığı merkezlerinde ülke genelinde 8 bini aşkın noktada vatandaşların sağlığını korumak ve geliştirmek için hizmet verdiklerine işaret ederek, "Pandemi sürecinde hasta ve temaslı takibinde güçlü birinci basamak sağlık hizmetlerimizin önemi daha iyi anlaşılmıştır." değerlendirmesini yaptı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede maske, mesafe ve temizliğin hala en güçlü silah olduğunu vurgulayan Koca, şöyle devam etti:
"Bu tedbirlerin uygulanması konusunda ısrarcıyız. Çünkü henüz bu pandemiden kurtulabilmenin başka bilinen bir yolu yok. Önümüzdeki günlerde bu tedbirlere güçlü bir araç olarak aşıyı da ekleyebilmenin beklentisi ve umudu içindeyiz. Aşı sayesinde dünyanın başına büyük dert olmuş bu hastalıktan kurtulacağımıza, en azından salgını güçlü bir şekilde kontrol altına almayı başaracağımıza inanıyoruz."
"Bugün ülkemizde Kovid-19'a karşı 16 ayrı aşı çalışması yürütülmektedir"
Koca, Türkiye'nin ekonomik yükünü dikkate almaksızın, güvenli ve etkisi kanıtlanmış, ülke şartlarında en kolay ve en yaygın uygulanabilen aşılardan başlayarak, alternatif aşıları temin etmek için yoğun bir gayret gösterdiğinin altını çizerek, "Geldiğimiz noktada, bugüne kadar çocukluğumuzdan beri yapageldiğimiz inaktif virüs aşısının temini konusunda sözleşmemizi imzaladığımızı kamuoyu ile paylaştım. Önümüzdeki birkaç gün içinde teslimatının yapılacağını umuyorum. Bilimsel dayanaktan yoksun tartışmalardan uzak kalarak gerek bilim adamlarımız gerek Bakanlığımız, aşının menşei ile değil, güvenirliği ve etkililiği ile ilgilenmektedir. Bu yüzden atılacak somut adımları kullanacağımız aşıların kısa ve uzun dönem güvenirliği ile etkisi belirleyecektir." ifadelerini kullandı.
Aşı çalışmalarında Türkiye'nin birçok gelişmiş ülke gibi kaynaklarını seferber etmiş durumda olduğunu belirten Koca, şunları kaydetti:
"Bugün ülkemizde Kovid-19'a karşı 16 ayrı aşı çalışması yürütülmektedir. Yerli aşı adaylarımız içinde 'inaktif', 'mRNA', 'vektör' ve 'virüse benzer parçacık' aşıları bulunuyor. Üniversitelerimiz ve yetkin merkezlerimiz tarafından yürütülen aşı geliştirme çalışmalarında 3 aşımız klinik aşamaya gelmiş, Kayseri Erciyes Üniversitesi ekibi tarafından üretilen aşı ise Faz-1 çalışmalarını tamamlamak üzeredir. Diğer aşı adaylarımız için de araştırma ürünü GMP sahibi tesislerde üretim safhasındadır. Çalışmalar olumlu sonuç verirse Nisan ayında ilk aşımızın Faz 3 ve yaygın uygulama aşamasına geçebilmeyi umuyoruz."
"Biz aşıların gücüne inanıyoruz"
Kendi çalışmaları tamamlanıncaya kadar, vatandaşa en erken dönemde aşı sağlama gayretinde olduklarını dile getiren Koca, hem inaktif aşılar hem de mRNA aşıları için görüşmelerin devam ettiğini kaydetti. Koca, şunları kaydetti:
"Belki şimdilik çiçek aşısının başarısına ulaşarak bu virüsü eradike edemeyebiliriz, difteri aşısının etkisi gibi yeni yetişen hekimlerimizin hiç görmediği bir hastalık haline getiremeyebiliriz, kızamık aşısı gibi vakaları parmakla sayılabilir, komplikasyonlarını hiç görmediğimiz hale getiremeyebiliriz. Ancak biz aşıların gücüne inanıyoruz, bilimsel çerçevede araştırmaların ortaya koyduğu sonuçlara itibar ediyoruz. Biz aşı ile bu hastalıktan da kurtulacağımıza inanıyoruz. Bilim çerçevesinde uygun yöntem ve çabayla insan ömrünün uzadığını, doğan her bebeğin hayata daha sağlıklı başladığını ve ortaya çıkan her yeni hastalıkla baş edebileceğimizi biliyoruz."
"Türkiye kendi aşısını geliştirmekte erken yol almıştır"
Twitter hesabından da sempozyuma ilişkin paylaşımda bulunan Koca, "Hacettepe Üniversitesi tarafından düzenlenen Uluslararası Katılımlı Ortak Aşı Sempozyumu'nda, katılımcılarla aşıyla ilgili gelişmeleri ve çalışmalarımızı paylaştık. Türkiye gerek aşı tedariğinde gerekse kendi aşısını geliştirmekte erken yol almıştır." ifadelerine yer verdi.
Hacettepe Üniversitesi tarafından düzenlenen Uluslararası Katılımlı Ortak Aşı Sempozyumu’nda; katılımcılarla aşıyla ilgili gelişmeleri ve çalışmalarımızı paylaştık. Türkiye gerek aşı tedariğinde gerekse kendi aşısını geliştirmekte erken yol almıştır. pic.twitter.com/LY3wUcBcS3
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) December 11, 2020