GündemBademcik ameliyatı sonrası ölümün ardındaki gerçek! 'Faktör eksikliği' tehlike yaratabilir

Bademcik ameliyatı sonrası ölümün ardındaki gerçek! 'Faktör eksikliği' tehlike yaratabilir

06.02.2023 - 08:04 | Son Güncellenme:

Halk arasında genellikle 'kolay' ve 'risksiz' olarak görülen bademcik ameliyatıyla ilgili son dönemlerde basına yansıyan 'Bademcik ameliyatı oldu, hayata veda etti' başlıklı haberler büyük endişe yaratmış durumda. Önemli birkaç detayın yaşanan ölümlerdeki etkisini açıklayan Doç. Dr. Denizhan Dizdar ve Op. Dr. Atilla Şengör özellikle ameliyattan sonraki ilk 10 gün için kritik uyarılarda bulundu.

Bademcik ameliyatı sonrası ölümün ardındaki gerçek Faktör eksikliği tehlike yaratabilir

Bademcik ameliyatları, ölüm riskinin oldukça düşük oranda olduğu ameliyatlar arasında yer alıyor. İstatistiklere göre 14 bin ameliyattan yalnızca birinde anestezi ya da cerrahiye bağlı ciddi komplikasyon yaşanıyor. Risk bademcik ameliyatlarında oldukça düşük olsa da son günlerde karşımıza çıkan bazı haberler birçok kişiyi endişelendirdi. 'Geçirdiği bademcik ameliyatı canından etti' ya da 'Bademcik ameliyatı oldu, şimdi komada' gibi başlıklarla karşımıza çıkan bu haberlerden sonra birçok kişinin kafasında soru işareti oluşmuş durumda. Peki dünyada milyonlarca kişinin olduğu, çoğunlukla ölüm riskinin en az olduğu ameliyatlar arasında gösterilen bademcik ameliyatları neden ölümle sonuçlanıyor? Bademcik ameliyatının risklerini ve ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenleri Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Denizhan Dizdar ve Op. Dr. Atilla Şengör anlattı.

Haberin Devamı

Bademcik ameliyatı sonrası ölümün ardındaki gerçek Faktör eksikliği tehlike yaratabilir

'KANAMA HER ZAMAN GÖRÜLEBİLEN BİR OLAY'

Geçtiğimiz günlerde Mersin'de 57 yaşındaki bir erkek hasta, geçirdiği bademcik ameliyatı sonrası hayatını kaybetti. Konuyla ilgili bademcik ameliyatına bağlı bu tarz komplikasyonların çok nadir görüldüğünü ve yaşananların çok büyük bir talihsizlik olduğunu dile getiren Doç. Dr. Denizhan Dizdar, bademcik ameliyatı sonrası gerçekleşen kanamaların risk oluşturduğuna dikkat çekti. "Ameliyat sonrasında kanama her zaman görülebilen ve beklenen bir olay. Ufak tefek lekelenmeler şeklinde görülen kanamalardan daha ciddi hatta müdahale gerektiren durumlara kadar tablo değişebiliyor" diyen Doç. Dr. Dizdar, bademcik ameliyatı sonrasında bademcik dokusunun açık bırakılan bir yara olduğunu ve 10-15 günlük bir iyileşme süreci tanındığını söyledi.

Haberin Devamı

Op. Dr. Atilla Şengör ise kanamaların bademcik ameliyatının riskleri arasında olduğunu, ameliyat sonrasında yüzde 3.5 oranında bir kanama, 100 binde 7 civarında ise ölüm riski olduğuna değindi. Bunların dışında ameliyat sonrası damar ve sinir yaralanmalarının ölüme sebep olduğunu öne süren Op. Dr. Şengör ise şunları söyledi:

"Ameliyatın kendisine bağlı komplikasyonlar olabilir. Ameliyat sırasında titiz ve sahayı görerek çalışmak çok önemli. Bademcik ameliyatının birkaç tekniği var ama genel olarak kullanılan yöntemler birbirinden çok farklı değil."

'SICAK VE SERT YİYECEKLER İLK 10 GÜN YENİLMEMELİ'

Op. Dr. Atilla Şengör'e göre bademcik ameliyatı olabilmek için hastanın bütün gereklilikleri yerine getirmesi çok önemli. Sık tekrarlayan bademcik iltihaplarının ameliyat için gerek görülen en sık sebeplerden biri olduğunu dile getiren Op. Dr. Şengör, "Ameliyatın kesinlikle yapılması gereken durumlar var: Hastada tümör olması, bademciğin tüberkülozu, bademciğin travmaya vs. başka bir şeye bağlı kanaması, bademciğin nefes almayı, büyümeyi engellemesi gibi. Bunların da hayati riski olduğu için yapılması gerekir" ifadelerini kullandı.

Genellikle ameliyat sonrası tüketilmesi gereken besinler için bir liste verdiklerini, yaranın açık olmasından dolayı hastaların yediklerine, içtiklerine çok dikkat etmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Denizhan Dizdar, "Sıcak ve sert yiyeceklerin özellikle erişkinlerde ilk 10 gün boyunca yenilmemesini tercih ediyoruz. 'Gün gün bu tüketilebilir' şeklinde listeler verebiliyoruz. Ancak buna rağmen beraber bazen kanamalar olabiliyor. Bizim müdahale etmemizi gerektirecek durumlar da yaşanabiliyor. Fakat bunlar ameliyatta yapılan tekniklerle çok bağlantısı olan şeyler değil" diye konuştu. 

Haberin Devamı

Bademcik ameliyatı sonrası ölümün ardındaki gerçek Faktör eksikliği tehlike yaratabilir

'BİR SORUN VARSA AMELİYAT ÖNCESİNDE BİLİNMESİ ŞART'

İki KBB uzmanı da hastanın sağlığı için ameliyat olmadan tetkiklerin detaylı bir şekilde yapılması konusunda hemfikir. Hastanın pıhtılaşma ya da doku iyileşmesi yönünden bir sorunu varsa doktorun bu bilgileri önceden bilmesi gerekiyor. Yine aynı şekilde şeker hastalığı gibi kronik bir hastalığın olup olmadığının, kan sulandırıcı kullanılıp kullanılmadığnunı da ameliyat öncesi yapılan genel bilgilendirmede uzmanla paylaşılması hayati öneme sahip.

Bademcik ameliyatı sonrası erken ve geç kanama olarak iki tip kanama görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Denizhan Dizdar, kanama tiplerini şöyle özetledi:

"Erken kanamalar ameliyattan sonraki ilk 48 saat içinde gelişir. Bu kanamalar lekelenme şeklinde olup kendi kendine duracak kanamalardan aktif şekilde ağızdan kan gelmesine kadar değişebiliyor. Bir de geç kanama dediğimiz kanama türü var. O da ameliyattan 10-12 gün sonra gerçekleşiyor. Hastalar bazen erken dönemde unutup elma ve cips gibi sert bir şey yiyip dokuyu zedeledikleri için kanama meydana gelebiliyor. Enfeksiyona bağlı kanama da olabiliyor. Erken kanamalar bizim için daha kıymetli. Çünkü daha hazırlıklı olduğumuz kanamalar."

ÇARPICI 'FAKTÖR EKSİKLİĞİ' DETAYI

Op. Dr. Atilla Şengör de kanamaların farklı sebepleri olabileceğini ve bunları doktorun hatası olarak değerlendirmemek gerektiğine değinerek geç oluşan kanamaların sebeplerini, "Ameliyat sonrası doku iyileşirken orada bir damar açılabilir. Rutin kan tetkiklerinde temel şeylere bakılıyor ancak normal olduğunda bile bazı faktör eksiklikleri (bir veya birkaç pıhtılaşma faktörünün eksikliği veya düzgün çalışmamasının neden olduğu nadir görülen kalıtsal pıhtılaşma bozuklukları) olabilir. İyileşme aşamasında bunlar kanamalarla karşımıza çıkar, hafife almamak gerekir. Öyle bir kanama olursa önce onu durdurmak, sonra da ileri tetkikler yapılarak faktör eksikliklerinin aranması lazım. Eğer hastada faktör eksikliği varsa yara yine kanar. Faktör eksikliği tespit edilirse kan plazması verilmesi lazım. Yara böylece iyileşebilir" şeklinde açıkladı.

Haberin Devamı

'KULLANILACAK AĞRI KESİCİLER BİLE DİKKATLE SEÇİLMELİ'

Bademcik ameliyatı sonrası kanama olduğunda hastaların mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Denizhan Dizdar, "Bazen hastalar yediklerine dikkat ettiğinde kanamanın bir kısmı kendi kendine duruyor. Anestezi altında müdahale de dahil olmak üzere nadiren de olsa müdahale etmemiz gereken durumlar olabiliyor. Boyundan gelen ana damarların bağlanması gereken vakalar görülebiliyor. Ancak bunlar dediğim gibi çok nadir yaşanan durumlar" diye konuştu.

Haberin Devamı

Aynı zamanda operasyon bölgesinde gerçekleşen iltihaplanmaların da riskli olduğuna değinen Op. Dr. Atilla Şengör, "Eğer bu bölgede yine enfeksiyon olursa damarları açığa çıkarıp kanamaya sebep olabilir. Bunun ağrısı ise şiddetlidir. Kullanılacak ağrı kesicileri bile dikkatle seçmek gerekir çünkü bazı ağrı kesicilerin kan sulandırıcı etkisi vardır. Her şeyi bilmek gerekir. Üstelik hastanın kusmaması da gerekir çünkü kusarsa kanamaya sebep olur" dedi.

Bademcik ameliyatı sonrası ölümün ardındaki gerçek Faktör eksikliği tehlike yaratabilir

'AMELİYATTAN SONRA 10 GÜN BİR YERE GİDEMEYİZ'

Özellikle yetişkinlerin 1 hafta-10 gün yediğine içtiğine oldukça dikkat etmesinin oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Denizhan Dizdar, erişkinlerdeki kanama ihtimalinin çocuklarınkine göre daha yüksek olduğunu söyledi. Erişkinlerdeki bademcik dokusunun daha büyük olduğu için yaranın ve iyileşme sürecinin de daha sancılı geçtiğine değinen Doç. Dr. Dizdar, şunları da ekledi:

"Doktorlar olarak yetişkin bademcik ameliyatı yapacağımızda tatile çıkmadan yapmayız. Çünkü ameliyattan sonraki 10 gün hastanın bize rahatlıkla ulaşabilmesi lazım. Kanama ihtimaline karşı biz olmayacaksak bile bizim yerimize ulaşabilecekleri bir doktor ve hastane önerisi mutlaka veririz. Ancak bu kanamaların yüzde 99'u basit operasyonlarla giderilebilecek kanamalardır. Ne yazık ki ölümle sonuçlanan kanamalar az da olsa yaşanıyor. Bu çok büyük bir şanssızlık."

'HER AMELİYAT RİSK TAŞIYOR'

Bütün ameliyatlarda ölüm ve kanama riski olduğuna değinen Op. Dr. Atilla Şengör ise bademcik ameliyatlarında daha titiz davranılması gerektiğini söyledi. "O bölgede eğer uzun süren bir kanama olursa hasta hem kan kaybına bağlı şoka girip ölebilir hem de kan solunum yoluna kaçtığı için hayatını kaybedebilir. Çok çekindiğimiz bir şey. Hastanın ameliyat olması mı olmaması daha iyi işte ona iyice bakılmalı" ifadelerini kullanan Op. Dr. Atilla Şengör, yaşanan ölümlerin yaptıkları işin tabiatında olduğunu söyledi. Op. Dr. Şengör, az da olsa doktor hatalarının yaşandığını ancak genelde doktor hatalarının en az seviyede olduğunu hatırlatarak her ameliyatın ölüm riski taşıdığını belirtti.