05.08.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
MERT İNAN
MERT İNAN- Bilim insanları, koronavirüs salgınının başından beri bazı aşı karşıtı gruplar tarafından hedef gösterilip, hakarete uğruyor. Bu bilim insanlarının başında Prof. Dr. Esin Şenol’un yanı sıra Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Prof. Dr. Güner Sönmez ve Prof. Dr. Bengi Başer gibi isimler geliyor. Prof. Esin Şenol’a tehditler sonrası koruma tahsis edilirken, Prof. Başer de açıkça hedef gösterildiği gerekçesiyle koruma talebinde bulunduğunu söyledi. Endişeli olduklarını söyleyen bilim insanları, Milliyet’e konuştu.
‘NASIL SERBEST KALIR’
BENGİ BAŞER
Mevcut bir sıkıtıyı dile getirdikten sonra sosyal medyada hakaret ve tehditlere maruz kaldığından yakınan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, şunları dedi:
“Daha önce Atatürk’e hakaret eden ve kamuoyunun yakından bildiği bir kişi hakkında şahsımı hedef göstermekten dolayı şikâyette bulundum ancak kovuşturmaya gerek olmadığına karar verildi. Atatürkçü olmakla gurur duyuyorum. Hiçbir siyasi parti üyeliğim yok. Önde gelen Mason kadınlardan olduğum yalanını servis ettiler. Benim işim hekimlik. Ne masonum, ne de siyasi parti kimliğim var. Esin Hoca’ya saldırı girişiminde bulunan şahıs, ‘Arkamda devlet var’ diyor. Endişeliyiz. Sayın bakanımızdan ses çıkmaması da bizi üzdü. Birimizin başına kötü bir şey gelince mi gerekli tedbirler uygulanacak. Açıkça suikast planı yapan şahıs nasıl olur da elini kolunu sallayarak dolaşır. Can güvenliğimden endişe ettiğim için koruma talep ettim.”
SOSYAL MEDAYA SÖZLERİ...
Milliyete konuşan Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da kendisine hakaret ve tehditte bulunan sosyal medya hesaplarının tespiti için daha önce yaptıkları hukuki girişimlerden bir sonuç alamadıklarını söyledi. Ceyhan bu sürece ilişkin şunları ifade etti:
TEHDİT SUÇUNA GİRMEZ
“Savcılığa başvuru yaptık ama aldığımız cevap ‘Sosyal medyadaki sözler aleni hakaret ve tehdit suçuna girmez’ şeklinde. Takipsizlik için neden üretiliyor. Sosyal medya platformları da bizi tehdit edenlerin kişisel bilgilerini paylaşmıyor. Kovid-19 pandemisinin başında sahte kimlikle hakaret ve tehditler yağdıranlar baktılar ki bir şey olmuyor, artık açık kimlikle tehditler savuruyorlar. Bizleri tehdit eden kişilerin bir kısmı aşı konusunu din ile ilişkilendirmeye çalışıyor. Ancak öylesine cahiller ki, aşı çalışmaları 2.Abdülhamid döneminden itibaren süregelen bir halk sağlığı tedbiridir. Bizlere iftira atarak saldıranların büyük kısmı özel hayatında ezilmiş insanlar. Ortaçağ’da engizisyon mahkemelerinde Newton’ı yargılayıp linç etmişlerdi. Bazı aşı karşıtları da biz hekimlere aynısını yapmak istiyor” dedi.
GIDA TAKVİYE LOBİSİ
Aşı karşıtlarını kışkırtan bir takım hekim ünvanlı kişiler olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ceyhan, şunları söyledi:
“Pandeminin başında bu kişilerin ekranlara çıkartılması da yanlıştı. Kendilerine taraftar oluşturmaya çalışan, silik kişilikler aşı karşıtlığı üzerinden öne çıkmaya çalışıyor. Türkiye’de aşı karşıtları hiçbir dönem son 2 yıldır olduğu kadar pervasız olmamıştır. Aşı karşıtlarının yalan yanlış propagandalarına yönelik yaptırımlar yok. Dünya genelinde gıda takviye firmaları çok büyük paralara sahipler. Gıda takviye reklamları serbest. Aşı gibi güçlü koruyucu ise gıda takviye firmalarının işlerini engelliyor. Birilerinin bu üreticiler tarafından desteklendiği anlaşılıyor. Hukuk, bizi tehdit edip, hedef gösterenlere gereken cezai yaptırımları uygulamalıdır.”
'ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK DOLAŞIYOR’
GÜNER SÖNMEZ
Sosyal medya üzerinden tehdit ve hakarete uğrayan bir diğer isim olan Prof. Dr. Güner Sönmez. “Hedef gösteriliyoruz, ölüm tehditleri alıyoruz” diyen Sönmez, “Beni tehdit eden şahıs elini kollunu sallayarak dolaşıyor. Emniyetin siber suçlar birimi normalde ciddi bir şekilde bu meselenin üzerine gitmeli, tehdit ve hakarette bulunan kişileri yargı yönüne çıkartılmalı. Esin Hoca’nın olayı korkunç bir hadise. Artık hakaret boyutundan taammüden adam öldürmeye kastetme boyutuna geçilmiş durumda. Esin Hoca’ya saldırma planı yapan şahıs, elinde 40 kişilik liste olduğu söylüyor. Kroki ve saat paylaşıyor. Birini ölümle tehdit etmek tutuklama gerektirir. Bu şahıs tehdit etmekle kalmıyor. Suikast planı bile paylaşıyor. Şahsın kesinlikle tutuklanacağını düşünüyordum. Siyasi irade ve yargı birimizin başına kötü bir olay gelince mi meselenin üzerine gidecek” diye konuştu.