27.08.2019 - 14:43 | Son Güncellenme:
DHA
Olay, 31 Temmuz akşamı Arnavutköy'de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Antalya'da yaşayan Tuğba Anlak (30) eşiyle boşandıktan sonra 6 yaşındaki kızı Almira ile İstanbul'a taşındı. Bir süre çeşitli işlerde çalışan genç kadın daha sonra bir kafe açtı. Sürekli kafeye gelen ve kendini mimar olarak tanıtan Murat Uslu, Anlak'la arkadaşlık kurdu. Genç annenin işleri iyiye gitmeyince kafesini bir süre sonra devretti ve başka bir eve taşındı. Yeni evini temizlediği sırada Murat Uslu kafede çalışan Mustafa Ünver ile birlikte evin bulunduğu yere geldi. Murat Uslu araçta bulunan silahı alarak pencereden içeriye girdi.
KIZININ GÖZÜ ÖNÜNE VURDU
Genç kadını 6 yaşındaki kızının gözü önünde önce darbeden daha sonra da kafasından silahla vuran Murat Uslu devir edilen kafenin parasını da alarak olay yerinde kaçtı. Yaşanan bu anlarda Uslu'nun aracıyla gelişi ve pencereden içeriye girişi güvenlik kameralarına yansıdı. Olay sonrası polis ekipleri tarafından başlatılan çalışma sonucu anne Anlak'ı başından vuran Murat Uslu ile Mustafa Ünver'i yakaladı. Adliyeye sevk edilen Murat Uslu tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Mustafa Ünver ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
28 GÜNDÜR YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR
Başından vurulan ve 28 gündür tedavi olduğu hastane de yaşam mücadelesi veren genç kadınla ilgili bu gün yakınları ve arkadaşları hastane önünde basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamaya Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu ve çevredeki vatandaşlar da destek verdi.
"İKİNCİ EMİNE BULUT OLMASIN"
Ağaoğlu yaptığı açıklamada, "Hepimizi insanlığı üzdü bu durum. Şu an bu hastanede beyninde bir mermi çekirdeği ile 30 yaşında bir anne yatıyor. Bir cani onun kafasına kurşun sıktı. Kurşun sıkmadan önce de şiddetli darbetmiş. İkinci Emine Bulut olmasın diye burada toplandık. Ablası burada. 6 yaşında bir kızı var. Kızını okutmak istiyordu birinin yetiştirdiği cani evine zorla girip darbetti yavrunun olduğu ortamda kafasına mermi sıktı. Sözün bittiği yer bu ikinci Emine Bulut olmasın" dedi.
GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI
Açıklama sırasında gözyaşlarına hakim olamayan abla İlknur Gültekin, yetkililerden kardeşi için destek istedi. Gültekin , " Kardeşim burada hastane de yatıyor nedir ne değildir belli değil. Kızı her gün 'annem gelecek annem ölmeyecek, anneme bir şey olursa ben nasıl yatacağım uyuyacağım' diyor. Annesinin resmini öpüyor. Bunu yapana idam istiyorum. Bizi yaktı kendi de yansın. Kardeşime doktor desteği bekliyoruz. Daha iyi hastanelerden daha iyi doktorlar bekliyorum kardeşime. çok kötü durumda her tarafı felçli, konuşamıyor, tanımıyor kimseyi, tamamen makinelere bağlı" dedi.
Olay gününü anlatan İlknur Gültekin ," 31 Temmuz çarşamba günü oldu olay. Biz o gün kardeşimi sürekli aradık ulaşamadık, telefonlara çıkmadı. Kız kardeşim aradığında polis çıkıyor telefonuna 'kardeşiniz bir kaza geçirdi acil buraya gelmeniz gerekiyor' diyor. Bize kurşunlandığını söylemediler. Hastaneye gittiğimizde başından vurulduğunu öğrendik. Yüzde 2'lik bir şansı var" diye konuştu.
Eniştesi Zafer Gültekin ise, "Kendinden son derece zayıf bir insana kurşun sıkmak korkaklıktır, acizliktir" diyerek duruma tepki gösterdi.