05.03.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara - MTA tarafından 2004-2011 yılları arasında yürütülen “Türkiye Diri Fay Haritası’nın Güncellenmesi ve Diri Fay Veri Tabanı Oluşturulması Projesi” kapsamında, tüm Türkiye anakarasında hava fotoğrafı ve uydu görüntüleri destekli 1/25.000 ölçek hassasiyetinde detaylı arazi çalışmaları yapıldı.
‘Holosen fayı’
Bu çalışmanın ürünü olan haritalar ise 2010 ile 2013 yılları arasında 1/250.000 ve 1/1.250.000 ölçeğinde basılarak kullanıma sunuldu.
Bilgi notunda, Türkiye Diri Fay Haritası kapsamında haritalanan diri fayların kendi içerisinde dört sınıfa ayrıldığı kaydedilirken, “deprem yüzey kırığı”nın, 1900 ile günümüz zaman aralığında yüzey kırılmasıyla sonuçlanan büyüklükte deprem üretmiş fay olduğu, “Holosen fayı”nın Holosen’de (son 11.000 yılda) yüzey kırılmasıyla sonuçlanan büyüklükte deprem üretmiş fay olduğu ve Holosen faylarının dirilikleri dolayısıyla, deprem potansiyellerine ilişkin verilerin kesin veya kesine yakın olduğu bildirildi.
“Kuvaterner fayı”nın, Kuvaterner’de (son 2.588.000 yılda) yüzey yırtılmasıyla sonuçlanan büyüklükte deprem üretmiş ancak Holosen aktivitesi kuşkulu fay olduğu belirtilirken, “Kuvaterner fayı” sınıfında haritalanmış diri fayların, Holosen’de yüzey yırtılmasıyla sonuçlanan deprem üretip üretmedikleri hakkında yeterli veri toplanamayan faylar olduğuna işaret edildi.
Ankara’nın batısında yer alan diri fay ile ilgili, şu bilgiler verildi:
“Bu kapsamda hazırlanan ‘1:250.000 Ölçekli Türkiye Diri Fay Haritası Serisi Ankara (NJ 36-2) Paftası’ içerisinde, Ankara’nın yaklaşık 20 km batısına rastlayan bir alanda K45°D doğrultulu, 5.5 km uzunluğunda ‘Olası Kuvaterner Fayı veya Çizgisellik’ yapısı haritalanmıştır. Söz konusu yapı güncel tektonik yapı içerisinde bölgesel konumu göz önünde bulundurularak belli bir sürekliliği olan ve güncel morfolojiyi birebir denetleyen bir fay olarak değerlendirilmiş ve haritalama kapsamına alınmıştır. Bununla birlikte bu yapının Anadolu’nun neotektonik dönem yapısal evrimi sürecinde terk edilmiş tektonik bir yapı olması da mümkündür.”