21.10.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
AYDIN HASAN / Ankara
Atatürk’ün anısına armağan edilmesi ve cumhuriyetin simgesi olarak bir Atatürk Kültür Merkezi Kompleksi inşa edilmesi amacıyla 12 Eylül döneminde başlatılan Atatürk Kültür Merkezi projesi, bürokratik hantallık nedeniyle 33 yıllık süreç içinde bir ‘devlet komedisi’ne dönüştü...
Çevresinde tantuni satılıyor
Müze, sergi ve konser salonları amaçlı olarak inşa edilen piramit şeklindeki Atatürk Kültür Merkezi binası ile çevresindeki alan; çiğ köfte, ızgara köfte, tantuni, tavada hamsi, acılı ezme, turşu, pişmaniye dahil her türlü yiyecek ile yerel nitelikte çeşitli hediyelik eşyaların satıldığı bir panayır yeri haline geldi. Projeyi hayata geçirmek için oluşturulan Milli Komite’de, 1985 ile 2008 yılları arasında 5 cumhurbaşkanı, 7 başbakan ile 7 genelkurmay başkanı ile çok sayıda bakan mesai harcadı.
Darbeden 11 gün sonra yasa çıktı
Atatürk’ün doğum yılının 100. Yılının Kutlanması ve Atatürk Kültür Merkezi Kurulması Hakkında Yasa, 23 Eylül 1980 tarihinde, darbe yönetimi tarafından çıkartıldı. Yani 12 Eylül 1980’deki askeri darbeden tam 11 gün sonra çıkan yasa ile niyet edilen; Atatürk’ün anısına armağan edilmek üzere ve cumhuriyetin simgesi olarak bir Atatürk Kültür Merkezi Kompleksi inşa edilmesiydi. Darbe ile Devlet Başkanı olan ve Genelkurmay Başkanlığı görevini de sürdüren Kenan Evren’in uygun gördüğü yer, Ankara’daki hipodrom sahasıydı.
Yasanın amacı; “Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün doğumunun 100. yılı dolayısıyla, Türk devriminin, Türk ve insanlık tarihi içindeki yerini ve önemini, büyüklüğünü, bütünleştiriciliğini, milliyetçiliğini, lâiklik ve eğitim anlayışını, Atatürk’ün millî bağımsızlık hareketlerindeki öncülüğünü, dünya görüşünü, insanlık anlayışını ve barışçılığını, devlet adamlığı niteliklerini belirtmek, yaymak ve yaşatmak” olarak tanımlandı. Bir yıl sonra çıkartılan yeni bir yasa ile yasanın 3. maddesi değiştirilerek Atatürk Kültür Merkezi Alanının sınırları belirlenerek, alanın tasdikli krokisi kanunun ekinde yayımlandı.
Fuar alanına dönüştürüldü
Zaman içinde AKM hipodrom alanı içinde kare tabanlı bir piramit yapı inşa edildi. Ankara Atatürk Kültür Merkezi projesi kapsamında; bu piramit yapı ile Gençlik Parkı, 19 Mayıs Spor Kompleksi, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve bunun yeni salonu, CerModern, Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu, Ulus Meydanı ve Ulus’daki müzeleri kapsayan alan yer alıyor. Eski Hipodrom arazisi içinde yer alan piramit şeklindeki bina müze, kütüphane ve sergi salonlarından oluşuyor. Atatürk’ün anısı ve cumhuriyetin simgesi amacıyla oluşturulan projenin anıtsal nitelikte bir parçası olan ve günümüzde bakımsız özelliği ile dikkat çeken bina ile çevresi, zaman içinde bir fuar alanına dönüştürüldü. Bina ve çevresine kurulan çadırlarda, son üç yıldır da il tanıtım günleri düzenlendi.
‘Anıt özelliği artık kayboldu’
AKM’nin durumu hakkında yorumda bulunan bir fuar organizasyon şirketi yetkilisi ise “Burası artık anıt özelliğini kaybetmiş durumda. Bakımsız bir yer haline gelmişti. Genellikle iki tür organizasyon yapılıyor. Birincisi tarım araçları, kitap fuarı gibi fuarlar. 150 - 200 bin liraya kadar AKM tarafından bir fuardan Kültür Bakanlığı, 150 - 200 bin lira civarında gelir elde edebiliyor. İkincisi ise il tanıtım günleri. İl tanıtım günlerinde o ilin valiliği ve oluşturulan komite, Kültür Bakanlığı’na yazı yazıyor. Bakanlık o ile alanı ücretsiz olarak tahsis ediyor. Kapalı alan bin 500 metre. Ayrıca binanın girişindeki alana çadırlar kuruluyor. Burada da o ile has yiyecekten hediyelik eşyaya her şey satılıyor. Ankara’nın merkezinde yer aldığı için böyle tanıtım günleri için yer olarak çok uygun” dedi.