31.07.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
SEYFETTİN ERSÖZ - Ankara
İlkokul yıllarında saz çalmaya başlayan Antalyalı Emre Dayıoğlu, ortaokul ve lisede okul gecelerinde sahne aldı. Sanatla iç içe geçen yaşamında, müzik öğretmeni olan ve 2011’de kendi deyimiyle ‘müzisyen avı’na çıkan Dayıoğlu, Anadolu’yu köy köy gezip mahalli halk sanatçılarını araştırıyor. Aldığı kayıtları sosyal medya hesabında paylaşıyor. Köylerden öğrendiği geleneksel müzikleri, öğrencilerine öğreten Dayıoğlu, bir anlamda kültürün yaşatılmasına köprü oluyor.
Yerel müzisyen avı
Şimdiye kadar 14 şehire giden genç müzisyen, “Sayısız köy, sayısız harika insanla tanıştım ve onların müziklerini heybeme doldurdum. 2 bin 500 yöre gezip, 3 bine yakın kişiyi kayıt altına aldım. En büyük hayalim, bir karavan alıp, Türkiye’yi köy köy gezip yerel müzisyenleri yıllarca kayıt altına almak” dedi. Yaptığı çalışmalarla Anadolu müzik kültürüne müzikoloji ve folklor açısından bir farkındalık kazandıran Dayıoğlu, “Bu kayıtlardan albüm çalışmaları yapmayı düşünüyorum” diye konuştu.
Köy yaşantısına, etnik müziklere, eski geleneksel Anadolu müziklerine hayranlık duyduğunu söyleyen Dayıoğlu, “Araştırmalara, kendi yaşadığım bölge olan Teke Yöresi’nde başladım. Zaman buldukça özellikle hafta sonları köylere gidip yerel müzisyen avına çıkıyorum. Bir yandan da çeşitli konser, dinleti gibi etkinliklerde müzisyen olarak sahne alıyorum. Köylerde öğrendiğim müzikleri bu konserlerde seslendiriyor, köy çocuklarıyla birçok sanatsal etkinlik düzenliyoruz” dedi.
‘Heybeme dökülüyor’
Dayıoğlu, amacının halk müziğini kaynaklarından öğrenebilmek olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Yörelerde gerçekleştirdiğim kayıtlardan bazılarını internet ortamına aktarınca gördüm ki Anadolu müziğine kaynaklık eden teyzelerimize amcalarımıza yoğun bir ilgi ve saygı var. Gittiğim her köyde dinlediğim müzikler bana ilaç oluyor. Gelecek kuşaklara müzik kültürümüzü doğru biçimde aktarabilmek ve kaybolmamasını sağlamak hedefim. Köy köy gezip yaptığım kayıtlarda bir nevi Anadolu’’nun sesli hafızaları gün yüzüne çıkıyor. Yıllardır sandıkta saklanan geleneksel müziklerimiz heybeme dökülüyor.”
Türkiye’yi temsil etti
Geçen ay Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen Türk Dünyası Müzik Festivali’nde Türkiye’yi üç telli sazıyla temsil eden Dayıoğlu, “Kendi bölgemizin müziğini başka diyarlarda duyurabilmek, derin köklerin salındığı coğrafyalar arası bir müzik yolculuğuna çıkarabildiğim için çok mutluyum” dedi.
Tahtacı ağıtları yörük havaları
Gittiği her köyde kendisini oralıymış gibi insanlara kabul ettirdiğine değinen Dayıoğlu, “Onlardan biriymişim gibi sıcaklık yakalıyorum. Bunu da elimdeki sazları çalarak, türkü söyleyerek ve onların yaşantısından sohbetler ederek sağlıyorum. Tahtacı ağıtları, yörük boğaz havaları, kerem havaları ve özellikle de kadınlarımızın kına gecelerinde söyledikleri eserler beni çok etkiliyor. Her yöreden müzik çiçekleri toplayıp o kokuları içime doldurmaktan onur duyuyorum” diyor.