Alaeddin Kaya'nın yakınlarına 15'er yıla kadar hapis istemi

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın iddianamesinde, soruşturmanın, 19, 20, 21 Mart'ta otomobille Bank Asya Etlik Şubesine para taşınmasından şüphelenen bir kişinin, 25 Mart 2014'te emniyete gönderdiği isimsiz ihbar üzerine başladığı belirtildi. İhbarda bahsedilen otomobilin İmaj İç ve Dış Ticaret A.Ş. isimli firmaya kayıtlı olduğunun belirlendiğine yer verilen iddianamede, şirketin sahip veya ortaklarının Hasan Taşkın, Emin Erener, Zübeyir Kaya, Zeynep Kaya, Cüneyt Kaya ve Hacer Çarhoğlu olduğunun tespit edildiği aktarıldı. İddianamede savcılığın, MASAK'tan bu kişilerin sahibi veya ortağı olduğu şirketlerden FETÖ'ye veya örgüte ait kuruluşlara para aktarılıp aktarılmadığı, mal varlıklarında gelirleriyle orantılı olmayan artış olup olmadığının araştırılmasını istediği kaydedildi.

Gizli tanık beyanı
İddianamede, 5 Ağustos 2016'da başsavcılığa başvurarak, FETÖ/PDY içerisinde faaliyet gösteren bazı kişiler hakkında bilgi vermek istediğini söyleyen gizli tanık "KORKUT"un ifadesi aktarıldı. Buna göre "KORKUT", uzun süre İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş'de çalıştığını, şirket sahibinin FETÖ/PDY elebaşı "Fetullah Gülen'in sağ kolu" Alaeddin Kaya ve ailesi olduğunu belirtti ve bu kişilerin o dönem FETÖ/PDY üyesi olduğunu bilmediğini öne sürdü. Tüm çalışanların FETÖ/PDY'ye destek için himmet, burs, kurban parası vermeleri ve Zaman gazetesi aboneliği konusunda zorlandıklarını anlatan "KORKUT", firmanın sahibinin Emin Erener olduğunu, Zübeyir Kaya'nın, İmaj A.Ş'nin mal varlığına el konulmasını önlemek amacıyla şirketteki hisselerini Erener'e devrettiğini ifade etti.
Gizli tanık, 17/25 Aralık 2013'ten sonra bankalardaki hesaplardan bir ay boyunca günde yaklaşık 1 milyon 500 bin ya da 3 milyon lira çekilerek başka şahıs ve şirketler vasıtasıyla yurt dışına, ayrıca Bank Asya'yı kurtarmak amacıyla bu bankaya aktardıkları, bu sırada başka kişiler adına da hesap açtıkları belirtildi. "Yatırdıkları paraların bir kısmı şirketin kazancı, bir kısmı kendi paraları, çoğunluğu ise toplanan himmet paralarıdır" diyen gizli tanık, şüphelilerin, 17/25 Aralık'tan sonra gizli mesajlaşma ve konuşma programları kullanmaya başladıklarını ifade etti. "KORKUT", şirketten FETÖ/PDY ile aidiyeti, iltisakı ve irtibatı tespit edilerek kapatılan Turgut Özal Üniversitesine banka yoluyla yaklaşık 1 milyon 500 bin lira bağışta bulunulduğunu, bu paranın bir hafta sonra üniversitenin muhasebecisi tarafından şirkete iade edildiğini, bundaki amacın, "vergi kaçırmak olduğunu" kaydetti.

Gizli tanık, sanıklara ilişkin şu bilgileri verdi
"Ayşegül Baldemir şirketin çalışanıdır, Kaya ailesiyle irtibatlıdır. FETÖ/PDY terör örgütünün Keçiören bölgesindeki himmet toplantılarını düzenleyen 'abla'lardan biridir. Ayrıca İmaj A.Ş'nin ve Kaya ailesinin paralarını, kurulan şirketi kendi üzerine yaparak, aklayan ve el konulmasını önlemeye çalışan şahıstır. Himmet paralarını elden toplayarak valizlerle firmaya getirip, burada toparlayıp, valizlerle yurt dışına aktardıklarını biliyorum. Yine Abdülmecit Koyunsağan ve Emin Erener, himmet paralarının ne şekilde FETÖ/PDY terör örgütüne aktarıldığıyla ilgili bilgi sahipleridir."
Seçim dönemlerinde sanıklardan Zübeyir Kaya, Cüneyt Kaya ve Emin Erener'in, "Yurt Atayün ve Nazmi Ardıç'a oy verilmesi yönünde personele baskı yaptıklarını" ifade eden "KORKUT", Zübeyir Kaya'nın bir konuşmasına ilişkin ses kaydını da savcılığa verdi. İddianamede, gizli tanığın verdiği CD'nin çözümlendiği, kayıtta, sanıklardan Zübeyir Kaya'nın, 30 Mart 2014'teki yerel seçimler öncesinde şirket çalışanlarına yaptığı konuşmanın olduğu bildirildi. Buna göre Kaya, sözlerinde "Benim en sevdiğim, benim için çok değerli, benim için çok önemli olan alime 'İçi boş alim müsveddesi' dendi. Alim zattır hoca efendi" ifadelerini kullanıyor ve yerel seçimlere ilişkin, "Cemaat politika olarak da kim ikinci güçlü ise ona veriyor. Benim gördüğüm kadar söylüyorum, Erzurum'da, Konya'da, Kayseri, Erzincan'da MHP patlayacak. İstanbul'da CHP güçlü diye ben CHP'ye vereceğim" diyor.
İddianamede, soruşturma aşamasında alınan ifadesine yer verilen sanıklardan Abdülmecit Koyunsağan, Kırıkkale Üniversitesinde okuduğu 1996-1998'de "ışık evleri"nde iki sene kaldığını, 1998-2001 yılları arası örgütle bağlarını kopardığını, 2001'den sonra lise arkadaşı Zübeyir Kaya'nın teşvikiyle tekrar sohbetlere gitmeye başladığını belirtti. Zübeyir Kaya'nın "Keçiören esnaf mütevelli heyeti üyesi" olduğunu bildiren Koyunsağan, ticaret yaptıkları firmalardan, Zübeyir ve Cüneyt Kaya'nın talimatıyla Fetullah Gülen adına burs ve kurban parası aldıklarını, firmaların da iş kaybetmemek için parayı gönülsüzce verdiklerini bildirdi. Koyunsağan, Zübeyir Kaya'nın Keçiören bölgesindeki diğer "mütevelli heyeti üyelerine talimat verdiğini, sözü geçen abilerden olduğunu" anlatarak, Cüneyt Kaya'nın da "Etlik bölgesinde üst düzey esnaf mütevelli heyetinde bulunduğunu, diğer mütevelli heyeti üyelerine talimat verdiğini" ifade etti. Şirkette çalıştığı dönemden tanıdığı sanık Ayşegül Baldemir'in "örgüt içinde üst düzey abla olduğunu düşündüğünü" söyleyen Koyunsağan, Gaye İç ve Dış Ticaret A.Ş'de yönetici olması nedeniyle tanıdığı sanık Emin Erener'in de daha önce örgüt sohbetlerine katıldığını bildiğini anlattı.

Bank Asya'yı kurtarmak için...
Zübeyir Kaya'nın isteğiyle telefonuna 2 sene kadar önce "ByLock" ve "Kakao" programlarını yüklediğini ancak şu anda kendisi ve yakınlarının telefonunda bu programların bulunmadığını ifade eden Koyunsağan, Zübeyir Kaya'nın, 17-25 Aralık sürecinden sonra telefonlarının dinlediğini düşündüğü için internet üzerinden bu programlarla konuşmak istediğini kaydetti. Koyunsağan, hesap hareketlerindeki paraların kendisine ait olmadığını, bu hareketlerin Kaya ailesinin talimatıyla gerçekleştirildiğini savundu. Örgütün "Türkiye imamı"nın "Bank Asya'yı kurtarmak için farklı kişiler adına hesap açarak, bankanın müşteri sayısının artırılması" talimatı verdiğini söyleyen Koyunsağan, "devlet garantisinin 100 bin lira olması nedeniyle, Kaya kardeşlerin talimatıyla paraları şahıslar adına bölerek bankaya yatırdığını" ifade etti. Kaya ailesinin, 17/25 Aralık sonrası tedbir amacıyla sahibi oldukları şirketleri, kendilerine yakın gördükleri çalışanlar, yakın arkadaşları veya akrabalarına devrettiklerini anlatan Koyunsağan, Turgut Özal Üniversitesine "bağış" yoluyla para aktarıldığını bildiğini, sanıklardan Ömer Bulut'un da "Zübeyir Kaya'nın üstü konumundaki imam olduğunu" kaydetti. İddianamede, Koyunsağan'ın ev ve aracında yapılan aramalarda, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in basım, dağıtım ve satışı yasaklanan bazı kitapları, ses kayıtlarının bulunduğuna işaret edildi.

Dört sanık aranıyor
Sanıklardan Zübeyir Kaya ise Mart 2014'te, babası Alaeddin ve annesi Zeynep Kaya'nın Albarakatürk Kurumsal Şubesinde bulunan yaklaşık 10 milyon dolar civarındaki parasını parça parça çektiğini, bozdurduktan sonra annesi Zeynep Kaya'nın Bank Asya Etlik Şubesindeki hesabına yatırdığını anlattı.
İddianamede, Zübeyir Kaya'nın, Turgut Özal Üniversitesi mütevelli heyeti üyesi olduğu ve sadece FETÖ üyelerinde bulunan gizli haberleşme programı ByLock kullandığının belirlendiği ifade edildi. İmaj İç ve Dış Ticaret A.Ş'nin ortağı ve yöneticisi olan sanık Emin Erener ile Ömer Bulut'ta da ByLock bulunduğu bildirilen iddianamede, Bulut'un, emniyette alınan ifadesinde, FETÖ ile bağlantısı olmadığını söyleyerek, suçlamaları reddettiğine yer verildi. Soruşturma sonucu hakkında takipsizlik kararı verilen ve 2014 başlarına kadar İmaj şirketinde çalışan Yiğit Yiğit'in Cüneyt Kaya, Zübeyir Kaya ve Emin Erener' in FETÖ içerisinde faaliyet gösterdiklerini bildirdiği kaydedilen iddianamede, sanıklardan Ayşegül Baldemir, Cüneyt Kaya, Fatma Betül Kaya ile Zeynep Kaya'nın halen yakalanamadıkları vurgulandı. İddianamede, dosyadaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan halen Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Alaeddin Kaya'nın eşi Zeynep Kaya, çocukları Cüneyt Kaya ve Zübeyir Kaya, gelini Fatma Betül Kaya ve bunlarla irtibatlı olan ve birlikte hareket ettikleri belirlenen Abdülmecit Koyunsağan, Ayşegül Baldemir ve Ömer Bulut'un FETÖ üyesi oldukları ifade edildi. Bu kişilerin yöneticisi, ortağı veya çalışanı oldukları şirketler aracılığıyla FETÖ ile irtibatlı kişi ve kuruluşlara finansal kaynak sağladıklarına, örgüt adına toplanan himmet paralarını şirketleri aracılığıyla akladıklarına, Fetullah Gülen'in talimatıyla Bank Asya'yı kurtarmak için birçok kişi adına hesap açarak para yatırdıklarına, örgüt üyelerinde bulunan ByLock ve Kakao gibi haberleşme programları kullandıklarına dikkat çekilen iddianamede, bütün sanıkların "terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.