03.12.2008 - 12:29 | Son Güncellenme:
Yavuz KUŞDEMİR/UŞAK (DHA)
UŞAK'ın Yenişehir Köyü'nde yaşayan ve 6 Temmuz 2001'de trafik kazasında iki bacağını kaybederek 7 yıldır yatağa mahkum yaşayan Yavuz Selim Güler, sakat aylığı ve bakımı için hastaneden alması gereken raporun çilesini çekiyor. Uşak Devlet Hastanesi'ne defalarca başvuran ve her seferinde sakatlık oranı farklı farklı belirtilen 29 yaşındaki Güler, “Hastanedeki heyet acılar içinde olmama rağmen neredeyse sağlam raporu verecek” dedi. İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Taşçı da, hastaneden alınan raporlardaki yüzde farklılıklarını ‘şaşırtıcı’ olarak niteledi inceleme yaptıracağını bildirdi.
Bir yakının tarlasında çalışmak üzere giderken, bindiği traktörün kamyonla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında sıkışan, her iki bacağı diz altından kopan ve beli kırılan Yavuz Selim Güler, 7 yıldır yatalak olarak hayatını acılar içinde sürdürdüğünü söyledi. Oğullarının tedavisi için 50 bin YTL'ye yakın masraf yapan Nurullah ve İsmihan Güler çifti ise, devletten hiçbir yardım alamadıklarını ifade ederek gözyaşlarına boğuldu.
VATANİ GÖREV SONRASI KAZA ŞOKU
Yenişehir Köyü'ndeki baba evinde hayatını kırık dökük bir çekyat üzerinde sürdüren Yavuz Selim Güler, askerliğini bitirip terhis olduktan 45 gün sonra geçirdiği trafik kazasında hayatının bittiğini ifade etti. Geçirdiği trafik kazasında her iki bacağını da kaybettiğini ancak hastaneden yeterli yüzdeye sahip raporu bir türlü alamadığını belirten Yavuz Selim Güler, şunları söyledi:
“Geçirdiğim trafik kazası sonrası, bacaklarım koptu, belim kırıldı ve vücudumun alt kısmı felç oldu. İç kanamalarım zaman zaman devam ediyor. Babam ve annem tüm mal varlığını benim sağlığıma kavuşabilmem için harcadı. Elimizde bir şey kalmayınca devletimize bakımım ve sakat aylığı almak için başvurduk. Adli Tıp'tan verilen yüzde 100 sakat olduğuma dair rapor hiç dikkate alınmadı. Sürekli değişik raporlar istendi. Uşak Devlet Hastanesi'nden aldığımız raporlarda sakatlık oranı önce yüzde 80'le başladı. Devamında ise sanki benim bacaklarım yeniden çıkmış gibi raporun biri yüzde 60, bir diğeri de yüzde 55 olarak çıktı. Bu raporlarda oran düşük olduğundan ne aylık bağlandı ne de bakım yardımı aldım. Devletin bana sahip çıkmasını istiyorum.”
BABA VE ANNE ÇARESİZ
Çiftçilik yaparak geçimini sağlamaya çalışan baba Nurullah Güler, oğlunun tedavisinin 7 yıldır devam ettiğini ve masrafların ağır olmasından dolayı bitme noktasına geldiklerini anlattı. Tedavisi için Ankara ve İzmir başta olmak üzere gezmedik yer bırakmadıklarını ifade eden Nurullah Güler, “Oğlumu çektiği acılardan kurtarmak için varımı yoğumu harcadım. Şu anda geldiğimiz noktada karnımızı dahi zor doyuruyoruz. Oğluma bir sakat aylığı ve bakım yardımı almak için yıllarca uğraştık ama hiçbir şeyi başaramadık. Nisan ayında Devlet Hastanesi'nden ağır özürlü olarak verilen raporun üzerine Kasım ayında aldığım rapor karşısında şok oldum. Raporda bacakları kesik olan oğlum iyileşmiş gibi ağır özürlü değildir raporu verildi. Böyle bir raporla da oğluma devletten hiçbir yardım alamıyorum” dedi.
Anne İsmihan Güler ise, çok mağdur olduklarını dile getirerek, oğlunu sürekli sırtında taşıdığını, bütün bakımıyla kendisinin ilgilendiğini, tedavi masraflarını karşılayamaz hale geldiklerini, üniversitede okuyan kızlarına dahi para gönderemediklerini ve devletin yardım eli uzatmasını istedi.
FARKLILIKLAR ŞAŞIRTICI
Uşak Sağlık İl Müdürü Dr. Ali Taşçı ise yaptığı açıklamada, “Geçirdiği trafik kazası sonrası iki bacağını kaybeden özürlü vatandaşımız Yavuz Selim Güler'e talebi üzerine Devlet Hastanesi'nden verilen özürlü sağlık kurulu raporlarında özür durumunda belirtilen yüzdelerdeki farklılık şaşırtıcı. 2008 yılının Nisan ayında Uşak Devlet Hastanesi'nden verilen raporda hastanın yüzde 60 olan özürlülük durumu, Kasım 2008'de alınan raporda yüzde 55'e düşmüş. Birinde ağır özürlü kabul edilen hasta, diğerinde ağır özürlü görülmemiş. Bu konu ile ilgili hemen inceleme başlatıyorum. Yapılacak incelemenin arkasından gerekirse soruşturma da açacağım” dedi.