Gündem500. acı buluşma

500. acı buluşma

26.10.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kaybedilen evlatlarını aramaktan vazgeçmeyen anneler ve kayıp yakınları dün 500’üncü kez Galatasaray Meydanı’nı doldurdu. Binlerce vatandaşın katılımıyla “Hesap vermeden yakanızı bırakmayacağız” dediler

500. acı buluşma

Gözaltında kaybedilen yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri, dün 500’üncü kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Binlerce kişinin akın ettiği meydana seslenen aileler, bir kez daha yakınlarının bulunmasını ve faillerin yargılanmasını talep etti. Bu hafta kaybedilişinin 19’uncu yılında anılan Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, “Gözleri kör, kulakları sağır... Biz bu meydana meraklı değiliz ama acılıyız. Hesap vermeden yakanızı bırakmayacağız” dedi.
“500 kere mi? Kaç yıl ediyor biliyor musun?” Galatasaray Meydanı’nda muazzam kalabalığı yarmaya çalışan bir adam, böyle soruyor arkadaşına. Bir başkası, toplanan grubun kim olduğunu merak edince yanındakinden, “Çocuklarını arıyorlar” cevabını alıyor. Gözaltında kaybedilenlerin yakınları, nam-ı diğer “Cumartesi Anneleri” ile birlikte Galatasaray’dayız. 1995 yılında gözaltında kayıplara dur demek ve yakınlarını sağ bulabilmek için toplanmaya başlayan, ancak artık kaybettiklerinin kemiklerine ulaşabilmek için buluşan aileler birazdan 500’üncü kez hesap soracak.

Meydana sessiz giriş
Galatasaray’daki kalabalık her dakika artıyor. Sol taraftan “Katil devlet hesap verecek”, sağdan ise “Anaların öfkesi katilleri boğacak” sloganlarıyla yüzler akıyor meydana. Aşina olanlar bilir ki, Cumartesi Anneleri her hafta aynı yerde aynı fotoğraflarla, sessiz ve slogansız oturur. Bu nedenle meydana varmak üzere olanlara bir uyarı geliyor: “Alana sessizce giriş yapmanızı istiyoruz.”
Alkış, slogan, şarkı, afiş istenmiyor. Nihayet meydana sığmayan binler, çareyi İstiklal Caddesi üzerinde oturmakta buluyor. Van’dan da gelen var, Fransa’dan da. Kiminin elinde, kiminin yakasında, kiminin saçında bir kırmızı karanfil. Bazısı “Dayikên Şemiyê” (Cumartesi Anneleri) yazılı bir tişört, bir başkası Diyarbakırspor forması giymiş. Hınca hınç kalabalık içinde CHP genel başkan yardımcıları Ercan Karakaş ve Sezgin Tanrıkulu, CHP milletvekilleri Süleyman Çelebi ve Mahmut Tanal, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile Akın Birdal, Leyla Zana, Eşber Yağmurdereli, Pınar Aydınlar, Ferhat Tunç gibi isimler göze çarpıyor. Saatler 12.00’yi gösterince, mikrofon ailelere uzatılıyor.

Haberin Devamı

‘Bu devlet lâl oldu’
Oğlu Cemil Kırbayır’ın kemiklerini bulamadan hayata gözlerini yuman Berfo Kırbayır, “Sen rahat uyu, mücadelen bizlerle sürecek” afişiyle meydanda yerini almış. Oğlu Mikail Kırbayır, “Bu devlet lâl oldu. 12 Eylül zihniyeti devam ediyor. Suç duyurusunda bulunduk, 3 seneyi geçmesine rağmen iddianame hazır değil” diyerek annesinin de yıllarca haykırdığı adalet talebini yineliyor.
18 yaşındaki oğlu Ferhat Tepe’yi arayan Zübeyde Tepe’nin okuduğu, “Senin yanına gelene kadar mücadele edeceğim” dizesiyle biten Kürtçe şiir pür dikkat dinleniyor. Binlerin doldurduğu meydan, gözleri dalgın ve yaşlı insanlarla dolu. Ancak Hasan Gülünay’ın kızı Deniz Gülünay, onları yalnız bırakmayanlara kendilerine acımamalarını, merhamet değil adalet istediklerini hatırlatıyor. Nurettin Yedigöl’ün ağabeyi Muzaffer Yedigöl ise Galatasaray Meydanı’nın belki de uzun zamandır gördüğü en kalabalık insan topluluğuna, Cumartesi Anneleri’ne neden destek vermeleri gerektiğini şöyle not düşüyor: “Biz kayıplarımızı bulamazsak, siz vicdanınızı kaybedersiniz.”

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu’ndan kırmızı karanfil
Oturma eylemine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kırmızı bir karanfille destek verdi. Etkinliğe katılamayan Kılıçdaroğlu’nun karanfilini CHP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş, kayıp annelerine sundu. Karakaş, kayıp yakınlarına Kılıçdaroğlu’nun, “oğulları, kızları ve yakınları gözaltına alındıktan ya da devletle bağlantılı olduğu düşünülen kişilerce kaçırıldıktan sonra kaybolan annelere direnişlerinin, bekleyişlerinin 500’üncü gününde kırmızı karanfille birlikte saygılarını, sevgilerini, dayanışma ve destek duygularını gönderdiğini” söyledi. Ercan Karakaş, Kılıçdaroğlu’nun “CHP, kayıplarını arayan annelerle birliktedir ve son kayıp bulunana, hesap sorulana kadar da beraber olacaktır” mesajını da iletti.

Arjantin’den gelen mesaj
İlk sözü, bu hafta kaybedilişinin 19’uncu yılında anılan Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun alıyor. Konuşmasına Kürtçe başlayan Tosun, bir süre sonra Türkçe seslenmeye başlıyor. En çok “500 hafta nasıl geçti” sorusuyla karşı karşıya kaldığını anlatan Hanım Tosun, hem çok uzun hem de çok kısa olan o zaman dilimi için “Rüya gibi” diyor. Sözleriyle muhtemelen bir başka merak edilen soruya daha yanıt veriyor:
“Bizim acımızı duymuyorlar. Gözleri kör, kulakları sağır... Biz bu meydana meraklı değiliz ama acılıyız. Siz bize hesap vermeden yakanızı bırakmayacağız. Son kayıp da bulunana kadar burada olacağız. Kayıplar bulunsun, failler yargılansın.”
Sırada, Arjantin’deki Plaza de Mayo Anneleri’nden gelen, “Onları çok seviyor, hayranlıkla izliyoruz. Hafıza, hakikat, adalet. Önemli olan bunlardır” mesajı okunuyor. Bugün, 500’üncü hafta vesilesiyle birden fazla aileye söz verilecek. Kenan Bilgin’in ağabeyi İrfan Bilgin alıyor mikrofonu. “Şu insanı katlettik, filan yere attık. Kemiklerini alın” denmesini beklediklerini anlatıyor. Aileler mikrofonu devrederken, yalnız bugünlüğüne alkışlamama kuralı bozuluyor.