04.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
GİZEM ÇETİMEN
Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin Etnografya Bölümü geçen yıl haziran ayında “19’uncu Yüzyılda İstanbul” adlı kalıcı sergiyle kapılarını ziyaretçilerine açmıştı. Sergiye gelen izleyiciler, 19’uncu yüzyıl İstanbul’undaki sosyal ve kültürel gelişmelere şahit olarak bir zaman yolculuğuna çıkıyor. Sergi mekanında; yapılan saha araştırmalarıyla toplanmış ve Türkiye’deki ilk kadın mimar Leyla Turgut’un terekesiyle oluşturulan hamam, Karagöz, kahve, takı, halı gibi parçaların bulunduğu koleksiyonlar yer alıyor. Ayrıca Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürü Seracettin Şahin’in editörlüğünde hazırlanan ve geçen aylarda yayımlanan serginin kataloğu “19. Yüzyılda İstanbul” ise bu bölümlerle ilgili kapsamlı bir bilgi veriyor. Kitaba göre mesire alanları; gündelik hayatın dışa dönük yönünü somutlaştıran ve böylece cami, ev, çarşı üçgeni içindeki kapalı yaşam anlayışını, farklı geleneklere dayalı kültür biçimleriyle kaynaştıran mekânlar olarak karşımıza çıkarıyor.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin Etnografya Bölümü Sorumlusu Kamil Ortakçı, geçen yıl 300 bin olan ziyaretçi sayısının Etnografya Bölümü’nün açılmasının ardından bu sayının arttırdığını söyledi.
Sanata dönüşen ilmekler
Müzede 13’üncü yüzyıldan başlayarak 20’inci yüzyıla kadar olan dönemin izlerini taşıyan Anadolu’nun her yöresinden İstanbul’a getirilen halılar yer alıyor. 19’uncu yüzyıl İstanbul’una baktığımızda ise burada Hereke ve Kumkapı halıları öne çıkıyor. Katalogda, Türk halı sanatında en eski halılar Konya halıları olarak bilinen Selçuklu halıları gösteriliyor. Müzedeki sergide 19’uncu yüzyıla ait İstanbul’da dokunmuş ve kentin kuşbakışı nakşedildiği ünik halı ise bu bölümde en çok dikkat çekenler arasında yer alıyor.
En önemli yergi aracı gölge oyunu
Katalogda, Türk eğlence hayatında en az 500 yıllık geçmişe sahip olduğu belirtilen Karagöz oyununun dönemin en önemli yergi araçlardan biri olduğu kaydediliyor. Bu oyunlarda Osmanlıların günlük yaşamlarından izler olduğu ifade ediliyor. Müzede de önemli Karagöz oynatıcılarından biri olan Hidayet Gülen tarafından 1983 yılında bağışlanan Karagöz koleksiyonu ve aralarında oyunun ana figürlerinden Karagöz, Hacivat, Zenne, Çelebi görülebiliyor.