27.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Elif Altın
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 76 sanığın yargılandığı davada mahkeme 14 yıl sonra kararını açıkladı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada kararını açıklayacağını belirten heyet, sanıklara son sözlerini sordu. Eski emniyet müdürü sanık Ali Fuat Yılmazer, “Mahkemenizin bağımsız ve adil bir mahkeme olduğuna inanmıyorum” dedi. Gazeteci tutuklu sanık Ercan Gün ise son sözünde, “Bu haberi yaptığım için pişman mıyım? Hrant Dink yaptığı haberlerden ne kadar pişman değilse ben de değilim. Vicdanen kelebek kadar hürüm” dedi. Eski emniyet müdürü sanık Ramazan Akyürek, “Bana yapılan suçlamayla ilgili alınan ifadeler, dilekçelerle tarafıma isnat edilen suçların hukuksuz olduğu ortada” dedi.
Dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı görevlisi sanık Muharrem Demirkale, “Çok şükür masumuz. Bu mahkeme bitmemiştir. Son sözümü sonra söyleyeceğim” dedi. Sanık Hamza Celepoğlu, “Talebim ve temennim hakkımdaki kumpas davasını beraatle sonlandırmanızdır. Adalet terazisinin ayarını bozmayınız” dedi. Cerrah, “Görevimi layıkıyla yaptım. 47 yıl bu devlete hizmet ettim. Hiçbir zaman ihmalle yargılanmadım. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
‘Talimatla işlendi’
Son sözlerin ardından mahkeme kararını açıkladı. Kararda, “Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, söz konusu cinayet eyleminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün talimatları ve örgütün amaç ve ideallerine uygun olarak mahkememiz dosyasında hüküm kurulan sanıkların iştiraki ile işlendiğine kanaat getirilmiştir” denildi. Mahkeme, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Adem Yavuz Arslan, Ekrem Dumanlı, Coşgun Çakar, Halil İbrahim Koca, Mehmet Akif Yılmaz, Mehmet Faruk Mercan, Metin Canbay, Ömer Faruk Kartın, Serkan Şahan, Yılmaz Angın, Yunus Yazar ve Zekeriya Öz’ün savunmalarının alınamamış olması nedeniyle dosyalarının ayrılmasına karar verdi. Mahkeme, yargılama sırasında hayatını kaybeden sanık Şeref Ateş’in davasının düşürülmesine karar verdi.
30 sanığa beraat
Mahkeme, Muhittin Zenit’in arasında bulunduğu 30 sanık hakkında tüm suçlardan bazılarına beraat ve bazılarına ise düşme kararı verdi. Eski Tuğgeneral Hamza Celepoğlu “Anayasa’yı ihlal”, “başkasını araç olarak kullanarak adam öldürmek” suçlarından beraat ederken “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan zaten mahkumiyet aldığı belirtilerek bu suçu reddedildi.
Mahkeme, Ercan Gün’ü “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl, Abdullah Dinç ve Ahmet Faruk Aydoğdu’yu 6 yıl 3 ay, Metin Balta’yı 6 yıl 8 ay, Yakup Kurtaran ve Özkan Mumcu’yu 7 yıl 6 ay, Şükrü Yıldız’ı ise “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı.
‘İtiraz edeceğiz’
Dink ailesinin avukatları ile “Hrant’ın Arkadaşları” adlı grup, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, açıklanan kararın hatalar içerdiğini söyleyerek, “Bugün verilen karar Hrant Dink cinayetini tüm yönleriyle açığa çıkartmayan ve sorumlular hakkında hüküm kurmayan bir karardır. Elbette ki biz müdahil taraf olarak bu karara itiraz edeceğiz, İstinaf ve Yargıtay’a taşıyacağız. Bu karar bozulacaktır, bu karar hatalı bir karardır, bu karar cinayette sorumluluğu olan ve delillerle açığa çıkmış olan birçok kişinin hatalı şekilde beraatiyle sonuçlanmış bir karardır” dedi.
Duruşma sonrası gözaltı
Mahkeme, Akyürek, “tasarlayarak adam öldürmek” suçundan, Muharrem Demirkale, Gazi Günay, Yavuz Karakaya, Osman Gülbel, Hasan Durmuşoğlu, Özkan Mumcu, Faruk Sarı’nın ise hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi. Gazi Günay, duruşma sonrası gözaltına alındı.
7 kişi hakkında ‘FETÖ’den suç duyurusu
Mahkeme, Yılmazer, Akyürek ve Faruk Sarı hakkında “Anayasa’yı ihlal” suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına; Ogün Samast, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender hakkında “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmasına; Ogün Samast’ın ifadesinde geçen “Samsun’da beni cinayetten sonra Şeniz Dervişoğlu’nun adamları karşılayacak ve kaçıracaklardı” ifadesi ile ilgili Şeniz Dervişoğlu hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Cerrah, Dinç ve Uzun ceza almadı
Mahkeme, Cerrah, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü sanık Reşat Altay, cinayetten önce Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yapan Sabri Uzun, cinayet döneminde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Ali Poyraz ve Hamdi Egbatan hakkında “kamu görevlisinin görevi ihmali” ve “kamu görevlisinin görevini kötüye kullanması” suçlarından zaman aşımının dolması sebebiyle davalarının düşmesine karar verdi. Cinayetten önce dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Engin Dinç ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ise “ihmali davranışla kasten öldürmek” suçundan beraat ederken, “kamu görevlisinin görevi ihmali” ve “kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması” suçlarından zaman aşımının dolması nedeniyle davaları düşürüldü.
Yılmazer ve Akyürek’e indirim yok
Eski emniyet müdürü sanık Ali Fuat Yılmazer, “başkasını araç olarak kullanma suretiyle insan öldürme” ve “resmi belgeyi yok etme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Eski emniyet müdürü sanık Ramazan Akyürek, “başkasını araç olarak kullanma suretiyle insan öldürme”, “resmi belgede sahtecilik” ve “resmi belgeyi yok etme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 13 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme bu iki sanığın pişmanlık göstermediğini dikkate alarak cezada takdiri indirim uygulamadı.
İki kez müebbet hapis aldı
Dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı görevlisi Muharrem Demirkale “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle kasten öldürmek” ve “Anayasa’yı ihlal” suçlarından iki kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Diğer sanıkların cezaları ise şöyle: Bekir Yokuş, “kasten öldürmeye yardım” suçundan 10 yıl; Önder Araz ve Mehmet Uçar, “resmi belgeyi yok etme” suçundan 3 yıl 9 ay; Mehmet Ali Özkılınç, “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “suçluyu kayırmak” suçlarından 10 yıl; Osman Gülbel “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 16 yıl 8 ay; Yavuz Karakaya, “Anayasa’yı ihlal” suçundan müebbet ve “kasten öldürmeye yardım” suçundan 12 yıl 6 ay, Mehmet Ayhan, Faruk Sarı ve Onur Karakaya, “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” ve “resmi belgeyi yok etmek” suçlarından 16 yıl 3 ay; Okan Şimşek, Veysal Şahin, Gazi Günay “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle kasten öldürmek” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 28 yıl 4 ay; Ali Öz, “başkasını araç olarak kullanma suretiyle insan öldürme” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 28 yıl 4 ay; Metin Yıldız, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.
‘Mücadelemizi bırakmayacağız’
Kararın ardından Dink ailesi yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu dava bu haliyle kapatılıp, yılların derin devlet mekanizmasına FETÖ deyip geçilir ve etkili bir soruşturma yürütülmezse, bundan sonraki yıllarda kaybedilecek başka canların sorumluluğu kimin olacaktır? Katil nasıl bir çocuktuysa, FETÖ de Ergenekon da çocuk. Mekanizma ise çok daha yaşlı. Bu mekanizmanın başka canlar almaya devam etmesine müsaade edilmemeli. Nihayetinde umulan şey bir yüzleşme: Toplumun bu suçla yüzleşmesi, suçlunun suçuyla yüzleşmesi ve kurumların gerekli dersi çıkarması. Biz ailesi olarak, arkadaşları ve avukatlarıyla, Hrant Dink’in tabutuna omuz vermiş dostlarımızın da gücüyle; anlama, anlatma çabamızı ve hukuk mücadelemizi asla bırakmayacağız.”