08.02.2021 - 22:43 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr AA
Gerek Demokratlar, gerekse Cumhuriyetçiler, söz konusu yargılama sürecinin geçen yıl şubat ayındaki ilk azil yargılamasına kıyasla daha kısa sürmesini beklediklerini belirtti.
Davayla ilgili Trump'ın üzerinde baskıyı iyiden iyiye artıracak bir açıklama geldi.
ABD Temsilciler Meclisi azil davası yöneticileri, eski Başkan Donald Trump aleyhindeki kanıtların çok baskın olduğunu ve eylemleri için hiçbir savunması olmadığını söyledi.
Demokratlar öncülüğündeki azil yöneticileri, Trump'ın ayaklanmayı kışkırtmasının "bir başkan tarafından işlenmiş en ağır anayasal suç" olduğunu söyledi.
Yarın başlayacak oturumlarda açılış sunumlarının ardından senatörlerin sorularını yöneltecekleri bölüme geçilecek ve akabinde varsa tanıklar dinlenecek.
Bu sürecin ardından Trump'ın 6 Ocak'taki Kongre baskınından dolayı suçlu olup olmadığına karar verilecek oylama gerçekleştirilecek.
100 sandalyeli Senatoda Trump'ın suçlu bulunabilmesi için en az 3'te 2 çoğunluğun (67 senatör) Trump aleyhinde oy vermesi gerekiyor.
Demokratların ve Cumhuriyetçilerin 50'şer sandalyeye sahip olduğu mevcut Senato aritmetiğinde Trump'ın aklanmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.
1'i polis toplam 5 kişinin hayatını kaybettiği Kongre baskını konusunda Trump'ın "isyana teşvik" ile suçlandığı azil maddesi 14 Ocak günü Temsilciler Meclisinde kabul edilmişti.
ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Demokrat Chuck Schumer, Trump'ın Senatodaki yargı sürecinin 8 Şubat haftasında başlayacağını duyurmuş, ön duruşma dosyasına ilişkin tüm belge ve delillerin 8 Şubat gününe kadar tamamlanmasının hemen ardından yargılamanın başlayacağını bildirmişti.
Trump'ın kanlı Kongre baskınına kimseyi teşvik etmediğini savunan avukatlar, görevi sona ermiş bir başkanın azil istemiyle Senatoda yargılanmasının da anayasal olmadığını ileri sürdü.
Demokratlar eski Başkan Trump'a Senatoda ifade verme çağrısı yapmış, ancak Trump'ın avukatları bunun olmayacağını açıklamıştı.
Senatodaki azil yargılamasını Demokratların kurduğu "politik bir tiyatro" şeklinde tanımlayan avukatları, Trump'ın suçsuz olduğunu ve aklanması gerektiğini savundu.
Trump'ın avukatları, 3 Kasım 2020'deki tartışmalı başkanlık seçimleri sonrasında ortaya çıkan tartışmalar ışığında eski başkanın sadece anayasanın birinci ek maddesinde yer alan "ifade özgürlüğü" hakkını kullandığını ve konuşmalarının bu zeminde değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürdü.