26.10.2021 - 09:07 | Son Güncellenme:
milliyet.com tr
BBC Türkçe
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, ülkesinden yalnızca bir kişinin firar etmesini engelleyemedi: Üst düzey istihbaratçı Saad el Cabri.
Kısaca MBS olarak bilinen Veliaht Prens, Kanada'ya kaçan Cabri'yi yakalamak istedi ancak başarısız oldu. İstihbaratçının oğullarını gözaltına alıp rehin tutan, erkek kardeşini de yakalayan Veliaht Prens'in Cabri'den korkmasının nedeni ise, elindeki belgelerdi.
ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) ve diğer Batılı istihbarat örgütleriyle Suudi gizli servisini yıllarca koordine eden Cabri, herkesin ve her şeyin dosyasına sahipti. Ünlü istihbaratçı, güvenlik sırlarının yanı sıra Kral Selman ve oğlu Veliaht Prens MBS'nin finansal anlaşmalarına da erişebiliyordu.
Saad El Cabri, bir televizyon röportajında Valiaht Prens Muhammed bin Selman'ın 2015 yılında hayatını kaybeden ülkenin eski kralı Abdullah'ı öldürmeyi teklif ettiğini söyledi.
ABD'nin CBS televizyonundaki 60 Dakika programına çıkan Cabdi, röportajda Valiaht Prens Muhammed bin Selman'ın 2014 yılında babasının tahta geçmesi için anlattığı planı ifşa etti.
Cabri'nin iddialarına göre Veliaht Prens, 2014 yılında o dönem içişleri bakanı olan kuzeni Prens Muhammed bin Nayef'e, Kral Abdullah'ın ölümünü ayarlayabileceğini söyledi.
Saad El Cabri'nin iddiasına göre Valiaht Prens Muhammed bin Selman, bunun için zehirli bir yüzük kullanmak istedi. Cabri, "Kral Abdullah'ı öldürmek istediğini söyledi. Rusya'dan zehirli bir yüzük alabilirdi, 'Onunla el sıkışırım ve işi biter' dedi" ifadesini kullandı.
Cabri, "Belki sadece palavra sıkıyordu, ama biz bunu ciddiye aldık" diye konuştu. Meselenin yerel bir kraliyet mahkemesinde çözüldüğünü aktaran istihbaratçı, ancak görüşmenin gizlice kaydedildiğini ve bu görüşmeye dair iki kayıt olduğunu da belirtti.
Suudi Arabistan'ın eski kralı Abdullah bin Abdülaziz el Suud, 2015 yılında 90 yaşında hayatını kaybetmişti. Kral Abdullah'ın kardeşi olan Selman bin Abdülaziz el Suud, kral olmuştu. Valiaht Prens Muhammed bin Selman, Kral Selman bin Abdülaziz el Suud'un oğlu.
Suudi Arabistan kraliyet ailesinde o dönemde kimin tahta geçeceğiyle ilgili gerilimlerin yaşandığı aktarılmıştı. Suudi Arabistan hükümeti ise Cabri'nin "yalanlarla dolu uzun bir geçmişi olan, itibarını yitirmiş bir yetkili" olduğunu öne sürüyor.
60 Dakika programında soruları yanıtlayan Cabri, Valiaht Prens Muhammed bin Selman'ın, "Orta Doğu'da sınırsız imkanı olan, kendi insanına, Amerikalılara ve dünyaya bir tehdit teşkil eden psikopat bir katil" olduğunu iddia etti.
Selman bin Abdülaziz el Suud'un tahta geçmesiyle önce veliaht prens olarak ilan edilen Nayef'in bu pozisyonu 2017 yılında bin Selman ile değiştirilmişti.
Nayef, önce içişleri bakanlığı görevini kaybetti, sonra ev hapsine atıldı, geçen yıl da nedeni bilinmeyen sebeplerle gözaltına alındı. Nayef'in görevden alınmasının ardından Cabri, Kanada'ya kaçtı.
Cabri, röportajda ayrıca Orta Doğulu bir istihbarat servisi çalışanı arkadaşı tarafından Muhammed bin Selman'ın kendisini öldürmek üzere Kanada'ya Ekim 2018'de bir ekip gönderdiği haberini aldığını dile getirdi.
Cabri, Kaşıkçı'nın öldürülmesinden sadece birkaç gün sonra kendisinin de öldürülmesinin amaçlandığını aktardı. Amerikan Washington Post gazetesi yazarı Cemal Kaşıkçı, Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmüştü. Kaşıkçı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı eleştiren çok sayıda yazı kaleme almıştı.
Cabri, Kanada'ya gelen suikast timinin "DNA analizi sonunda şüpheli malzemeler taşıdıkları" gerekçesiyle Kanadalı yetkililer tarafından sınır dışı edildiğini aktardı. Geçen yıl Cabri, Selman'a yönelik cinayete teşebbüs iddiasıyla ABD'de bir dava açmıştı.
Prens Selman, bu iddiaları da Kaşıkçı cinayetinde rolü olduğu iddialarını da reddediyor. Suudi Arabistan'ın Washington DC büyükelçiliği ise CBS televizyonuna yaptığı açıklamada, "Cabri'nin kendi işlediği mali suçlar yüzünden yalanlar ürettiğini" öne sürdü.
Suudi Arabistan tarafından yolsuzlukla suçlanan Cabri'nin varlıkları, "sahteciliğe yönelik yeteri kadar kanıt olduğu gerekçesiyle" Kanadalı bir yargıç tarafından donduruldu. Cabri ise hükümetin parasını çalmadığını belirterek önceki işverenlerinin kendisine yüklü miktarda ödeme yaptığını öne sürüyor.
Mart 2020'de Suudi Arabistan yetkilileri Cabri'nin oğlunu ve kızını gözaltına almıştı. Kasım ayında kardeşlere kara para aklama ve ülkeden kaçmaya niyetlenme suçlamalarından ötürü 9 ve 6,5 yıl hapis cezası verildi.
Suçlamaları reddeden kardeşlere verilen hapis cezası bir temyiz mahkemesi tarafından kardeşlerin bulunmadığı bir gizli duruşmada onaylandı.
BBC Güvenlik Muhabiri Frank Gardner, Birleşik Krallık'ın istihbarat örgütü MI6 ve diğer Batılı istihbarat örgütlerinin Suudi Arabistan'daki birimleri arasında irtibatı sağlayan üst düzey Suudi güvenlik yetkilisinin Kanada'ya kaçtıktan sonra başına gelenleri Mayıs ayında yazmıştı:
"El Cabri, Batı ülkelerinden birinde bombalı bir El Kaide eyleminin ortaya çıkmasına yardımcı oldu. Ardından, 3 yıl önce Valiaht Prens Muhammed bin Selman'ın gücü eline aldığı dönemde yaptığı tasfiye planı sonrası Kanada'ya kaçtı.
Kaçışının üzerinden yaklaşık 3 yıl geçtikten sonra, 16 Mart'ta, büyük oğlu Halid'in anlattığına göre, 'El Cabri'nin çocukları rehin alındı': "Ömer ve Sarah 16 Mart'ta şafak vakti 20 arabayla gelen yaklaşık 50 devlet güvenlik görevlisi tarafından yataklarından kaçırıldı."
Güvenlik görevlileri, bunun ardından Riyad'da ailecek yaşadıkları evi aradı, güvenlik kameralarının hafıza kartları alındı. 21 yaşındaki Ömer ve 20 yaşındaki Sarah, gözaltına alındı ve o günden beri kimseyle görüşmelerine izin verilmiyor.
2000'lerde El Kaide'nin Suudi Arabistan'daki yapılanmasını büyük oranda ortaya çıkarıp yok ettiği belirtilen Prens Muhammed bin Nayef'in sağ kolu ve kapı nöbetçisi olan Saad El Cabri, aynı zamandaki Suudi Arabistan'ın '5 Göz' olarak adlandırılan İngiltere, ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın istihbarat ajanslarıyla ilişkilerinin yürütülmesindeki kilit isimdi.
El Cabri'yle birlikte çalışan eski bir Batılı istihbarat yetkilisine göre, 2010'da bombalı bir saldırı planını ortaya çıkarıp engelleyen El Cabri, yüzlerce kişinin hayatını kurtarmıştı.
Bu bilgiye göre Yemen'deki El Kaide üyeleri, ABD'deki Chicago şehrine giden bir kargo uçağındaki mürekkep kartuşuna çok güçlü bir bomba düzeneği yerleştirerek bombayı ABD'ye sokmayı başarmıştı.
Ancak Suudi istihbaratına çalışan Yemen'deki El Kaide'den bir muhbir, bu bilgiyi MI6 örgütüne sızdırdı. Bombanın seri numarasına kadar tüm bilgiler artık ellerindeydi. İngiliz terörle mücadele polisi, East Midlands Havalimanı'nda uçağın içindeki bombayı etkisiz hale getirdi. Eski istihbarat görevlisi, "Eğer planladıkları gibi Chicago'da bu bomba patlasaydı, yüzlerce kişi hayatını kaybedebilirdi" diyor.
Bir başka Batılı eski istihbarat görevlisine göre de 'Dr. El Cabri, Suudi Arabistan'ın terörle mücadele çalışmalarını dönüştüren' kişiydi: "Bu birimi basit, vahşi, itiraf ettirmeye dayalı bir sistemden modern adli tıp uygulamalarının kullanıldığı, bilgisayarlardaki sistemler üzerinden veri toplanan bir sistem haline getirdi. Suudi Arabistan'da birlikte çalışmaya çabaladığımız işlevsiz birçok kişi arasında Dr. El Cabri, en zeki olanıydı."
Edinburg Üniversitsi'nde yapay zeka üzerine doktora yapan El Cabri, devlet bakanlığına kadar yükselmişti. İçişleri Bakanlığı'nda da kendisine 'tümgeneral' rütbesi verilmişti.
Ancak 2015'te her şey değişti. Kral Abdullah öldü ve kardeşi Kral Selman tahta geçti. Daha önce kritik bir görevde kendisini kanıtlamamış olan genç oğlu Muhammed bin Selman'ı da savunma bakanlığı koltuğuna getirdi.
Muhammed bin Selman, ülkesinin silahlı kuvvetlerinin Yemen'deki savaşa müdahil olmasını emretti. Dr. El Cabri ise bu karara, 'çıkış stratejisi net olmadığı' gerekçesiyle itiraz etti.
Müdahaleden yıllar sonra Suudi Arabistan, Yemen'deki bu çok pahalıya mal olan savaştan çıkış için hâlâ bir strateji arayışında. 2017'ye gelindiğinde Muhammed bin Selman, babasının da onayıyla sarayda kansız bir darbe gerçekleştirdi ve Prens Muhammed bin Nayef'in elindeki 'veliaht prens' konumuna el koydu.
Bugün, veliahtlık koltuğu elinden alınan prens tutuklu. Tüm mal varlığına el konuldu ve o dönem Prens'e çalışan herkes görevden uzaklaştırıldı. O dönem Dr. El Cabri de Kanada'ya kaçtı.