25.08.2021 - 22:47 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Joe Biden, Taliban'ın 31 Ağustos'a kadar tüm ABD birliklerini geri çekme taahhüdünde bulunurken, "tahliye için havaalanına erişime izin vermesini ve operasyonlarımızda kesinti olmamasını" talep etmişti.
Yurtdışında doğmuş ancak Adelaide'de karısı ve Sydney'de bir erkek kardeşi olan adam, daha önce de Taliban tarafından dövülen üç erkek ve iki kadın olduğu düşünülen kuzenleriyle birlikte bugün havaalanına giderken ölümle burun buruna geldi.
Videoda, yüzü ve gömleği kan içinde kalmış adam Avustralya vatandaşı olduğunu ve havaalanına ulaşmaya çalıştığını söylediği sırada bir Taliban savaşçısı AK47'yi arkadan fırlatıyor ve görüntüler kesiliyor.
Aileye yakın bir kaynak, MailOnline'a erkeğe eşlik eden kadınlardan birinin başörtüsünün altına gizlenmiş bir telefonu olduğunu ve Avustralyalı akrabalarına ailenin bölündüğünü ve farklı yerlere gönderildiğini söylemek için mesaj attığını söyledi. Şu an nerede oldukları ve nihai akıbetleri bilinmiyor.
Uçaklara binmek isteyen yüzlerce Afgan, batılı birliklerin nöbet tuttuğu duvarların altındaki açık bir lağımdan geçerek, birilerinin onları alması umuduyla kağıt sallarken, bu durum havaalanında yeni bir çaresizliğe yol açtı.
Sivillerin geçen haftaki korku sahnelerinin tekrarında piste çıkıp ölümcül bir izdihamı tetikleyebileceği veya DEAŞ gibi fırsatçı terör gruplarının kalabalık kalabalıklara saldırabileceğine dair korkular şimdi artıyor.
Afganistan'dan kaçmak isteyenler için zaman daralırken Taliban'ın bu sabahtan itibaren Kabil sokaklarında hayata geçirdiği uygulama panik dalgasına yol açtı. Başkentteki Al Jazeera muhabiri, durumun giderek endişe verici bir boyuta tırmandığını bildiriyor.
Afganistan'dan tek çıkış yolu Kabil Havalimanı'ndan 15 Ağustos'tan bu yana 70 bin kişi tahliye edildi, kalabalıkların toplandığı havalimanı çevresinde kaotik sahneler bitmiş değil.
G-7 ülkeleri ABD ile çekilme tarihinin ertelenmesi için anlaşmaya varamadı, ABD Başkanı Joe Biden "Tahliyeleri ne kadar erken tamamlarsak o kadar iyi. 31 Ağustos'a kadar ülkeden tamamen çıkmış olmayı planlıyoruz" dedi.
Bir kez daha kameraların karşısına geçen Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahit, Afganların Kabil Havalimanı'na erişmesine artık izin vermeyeceklerini söyleyip kalabalığın evlerine dönmesini istedi.
ABD ve koalisyondaki diğer ülkeler, Kabil ve diğer şehirlerde sıkışıp kalan vatandaşları ile kendileri için çalışmış Afganları tahliye edebilmek için zamanla yarışıyor. Kabil'de bulunan Al Jazeera muhabiri Charles Stratford, gece yarısından itibaren havalimanı çevresinde durumun değiştiğini bildiriyor.
Stratford, Taliban militanlarının Kabil Havalimanı'nın kuzey kapısına 5 kilometre mesafede kontrol noktası kurduğunu ve havalimanına gitmek isteyenlere kesinlikle izin vermediğini aktarıyor:
"ABD vizesi, pasaportu, ABD ve diğer ülkelerden gelen bir davet olmadıkça kimseyi havalimanına doğru geçirmiyorlar. Havalimanının doğu kapısı da benzer halde. Durum şimdi giderek endişe verici boyuta tırmanıyor, burada ciddi bir panik dalgası var."
Taliban sözcüsü ayrıca, Afganistan'da çalışan kadınların 'geçici bir süre' evden çıkmaması gerektiğini açıkladı. Örgütün gerekçesi ise, militanların kadılarla nasıl konuşulacağını bilmemesi oldu.
Zabihullah Mücahit "Güvenlik güçlerimiz kadınlarla muhatap olma konusunda eğitim almamıştı, bazıları kadınlarla nasıl konuşulacağını bilmiyor. Bu karar kadınların kötü muamele görmesini engellemek için" cümlesini kurdu.
Ancak Afgan kadınlar çalışma haklarının kalıcı olarak engellendiğinden endişeli. Bazı kadınlar işe gittiklerinde artık orada çalışmadıklarının kendilerine bildirildiğini aktarırken bazı kadınlar da "Erkek bir akrabanızı getirin, işinizi ona devredin" dendiğini söylüyor.
Taliban örgütü, Kandahar vilayetinde ise üç yıl önce bir intihar saldırısında öldürdüğü Emniyet Müdürü General Abdulrazık'ın evinde çekilen görüntüleri sosyal medya hesaplarından paylaştı.
Taliban, kendi safına çektiği korumanın açtığı ateşle Afganistan'ın en güçlü komutanlarından Abdulrazık'ı 20 Ekim 2018'deki seçimlere iki gün kala suikast düzenlemiş, olay yerindeki ABD'li komutanlar kurtulmuştu.
Kandahar'da girdiği General Abdulrazık'ın evinin yatak odasını bile gösteren Taliban militanları, şehir meydanına ise komutanı öldüren militanın dev bir posterini astı.
Örgüt geçen hafta da Kalat şehrindeki General Abdulrazık meydanının adını Ebu Ducene olarak değiştirmiş, Taliban'a yakın sosyal medya hesapları kutlama yapmıştı.
Washington Post gazetesi, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns'ün Pazartesi günü Afganistan'ın başkenti Kabil'de gizli bir görüşme gerçekleştirdiğini dünyaya duyurdu.
Habere göre, CIA Direktörü Burns'ün buluştuğu isim Afganistan'ın gelecekteki yöneticisi olması beklenen Taliban'ın siyasi lideri Molla Abdulgani Baradar. Görüşme, Kabil'in düşüşünden bu yana Biden yönetimi ve Taliban arasındaki en üst düzey yüz yüze randevu niteliği taşıyor. Katar'daki müzakereleri yöneten Baradar, kısa süre önce Afganistan'a dönmüştü. CIA-Baradar buluşmasını ilginç kılan en önemli detaylardan biri ise, Taliban liderinin 11 yıl önce CIA ve Pakistan gizli servisinin operasyonuyla tutuklanmış olması.
Taliban'ın başkent Kabil'in kapısına dayanmasına saatler kala görevden alınan Afganistan'ın eski Genelkurmay Başkanı Veli Muhammed Ahmedzai, sivil kıyafetlerle havalimanı çevresinde görüntülendi.
Afganistan'dan ayrılmak isteyenlerle birlikte sırada bekleyen General Ahmedzai'nin fotoğrafları sosyal medyada hızla yayıldı. Kullanıcılar, görselleri 'korkak' gibi yorumlarla paylaştı.
Taliban karşısında dağılan Afgan ordusunun başına Haziran ayında geçen Ahmedzai, 11 Ağustos tarihinde görevden alınmıştı. Generali kovan Afganistan lideri Eşref Gani ise, Kabil düşmeden saatler önce ülkeden kaçmıştı.
AP haber ajansı, ABD'nin çekilmeden önce Afganistan'a 20 yıl boyunca 837 milyar dolar para harcadığını ve tüm çabaların bir hafta içinde çöktüğünü bildirdi.
Peştunlar, Tacikler, Hazaralar, Aymaklar (Aimaq), Türkmenler, Özbekler, Kırgızlar ve Beluçilerin de aralarında bulunduğu birçok etnik grubun yaşadığı Afganistan'da, 20 ile 40 arası farklı dil ve lehçe konuşuluyor.
On yıllardır çalkantının dinmediği Afganistan'daki kırılmanın başladığı olay, 1979 yılının son günlerinde başlayan Sovyetler Birliği işgali oldu. ABD'nin direnişçilere destek verdiği 10 yıl süren işgal sırasında çok sayıda ülkeden 100 bini aşkın kişi Afganistan'a giderek Sovyetler Birliği'ne karşı savaştı.
Sovyetlerin 1989'da Afganistan'dan çekilmesinin ardından bu kez iç savaşa savrulan ülkede, Cumhurbaşkanı Muhammed Necibullah'ın 1992'de devrilmesiyle Afgan nüfusunun yarısını oluşturan Peştun grupların Kabil'deki hakimiyeti de sarsıldı.
İç savaş sürerken kurulan Taliban, farklı grupların desteğini aldı ve 27 Eylül 1996'da Kabil'e girerek iktidarı ele geçirdi. Böylece Afganistan'da, ABD liderliğindeki NATO birliklerinin 2001'deki saldırısına kadar devam edecek dönem başlamış oldu.
ABD, 11 Eylül 2001 saldırılarından Afganistan'da üslenmiş El Kaide ve lideri Usame Bin Ladin'i sorumlu tuttu. Afganistan'ı yöneten Taliban'dan El Kaide üslerini kapatmasını ve liderlerini ABD'ye teslim etmesini istedi. Taliban reddetti.
7 Ekim 2001'de Amerikan ve İngiliz uçaklarının Taliban ve El Kaide hedeflerine hava saldırısıyla Afganistan'da yeni bir savaş başladı. Afganistan'ı bu kez işgal eden ABD'ydi. Washington'ın 20 yıllık savaşı, Taliban'la masaya oturulması ve çekilme kararı alınmasıyla bitti.