14.04.2025 - 17:44 | Son Güncellenme:
AA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İstanbul Büyükşehir Belediyesini saran hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk iddialarından dolayı Silivri Cezaevi'nde bulunan zanlı Ekrem İmamoğlu'yla ilgili mahkeme süreçlerinin ivedilikle görüşülüp karara bağlanması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, siyasetin dost-düşman kategorisine tasnif ve teşmili yapılarak icrasının, milli ve manevi değer yargılarının aleyhine ikmalinin, anayasa ve yasaların bağlayıcılığını ihlal ederek ilerleyişinin hukuk ve demokraside devasa çatlaklara, hatta vahim çarpıklıklara sebep olacağını belirtti.
CHP'nin Türkiye'yi bir karanlığa sürüklemek amacıyla patent hakkına sahip olduğu kriz, kaos ve kargaşa siyasetine hız verdiğine işaret eden Bahçeli, şunları kaydetti:
Dünyada olağanüstü gelişmelerin yaşandığı, kartların yeniden karılıp güç merkezleri arasındaki siyasi, ticari ve ekonomik temelli bilek güreşlerinin yoğunlaştığı bir dönemde, CHP yönetiminin eline hançer alıp saplayacak yer arayışına geçmesi tam bir ilkesizlik, tamamıyla izansızlıktır. Bu partinin öne çıkan lekeli isimlerinin içi boş hamaset ve çıtası yükselen hakaret üslubu taşınamayacak ölçüde ağır bir yüke dönüşmüş, öyle ki hıyanet sınırına kadar dayanmıştır. CHP Genel Başkanının otokontrolünü kaybettiği, siyasi onurunu hiçe saydığı, cüretkarlığını cehalet ve küstahlığından devşirdiği ortadadır. Ülkesini ve milletini seven, hukukun üstünlüğüne boyun eğen hiçbir siyaset insanının heves ve tevessül etmeyeceği söz, fiil ve eylemlere başvurmak ayıplı bir siyasetin tezahürü olduğu kadar ahlaki ve politik kırılmanın deşifresidir. CHP'nin genel merkez binasının gayri resmi, gıyabi ve kaçak gecekondu şeklinde Silivri'ye taşındığını söylemek abartılı, arızi ve afaki bir değerlendirme sayılmamalıdır.
Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni haksızca, hayasızca ve hamakata dayalı olarak tek adam rejimi propagandasıyla karalamaya çalışan CHP Genel Başkanı Özel'in siyasi ve ideolojik yandaşlarının resmen ve aleni biçimde tekleşen birisinin peşine takılmasının trajikomik bir orta oyun numunesi olduğunu" vurguladı.
Bindirilmiş ve sipariş edilmiş zoraki kalabalıklardan mülhem meydanlarda CHP Genel Başkanı Özel'in malum ve mühim bir yargısal süreci ve yargı mensuplarını hedef almasının yanlış olmasının yanı sıra basit ve bayağı bir siyaset cambazlığı olduğunu kaydeden Bahçeli, "Anlaşılan odur ki, CHP'nin nihai gayesi sokak ve boykot çağrılarının üzerine bina edilmek istenen iç isyan, siyasi ve toplumsal anarşinin patlak vermesidir. Fakat ne CHP ne bu partiyi kumanda eden dış işgal cephesi asla ve kata kirli emellerine muvaffak olamayacaklardır." değerlendirmesinde bulundu.
"İMZA TOPLAMAK İLE CEZAEVİNDEN ÇIKILDIĞI GÖRÜLMÜŞ ŞEY DEĞİL"
Açıklamasında, Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturmasında tutuklanarak görevden uzaklaştırılmasına değinen Bahçeli, şunları ifade etti:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesini saran hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk iddialarından dolayı Silivri Cezaevi'nde bulunan zanlı Ekrem İmamoğlu'yla ilgili mahkeme süreçlerinin ivedilikle görüşülüp karara bağlanması gerekmektedir. Tanık ifadeleri, sarih ve sahici delillerle birlikte diğer sair bilgi, belge ve bulguların dava dosyasına eksiksiz ilavesinin yapılması suretiyle kovuşturma etapları tamamlanmalı, şayet zanlı Ekrem İmamoğlu suçsuzsa beratı, değilse tecziyesi maşeri vicdana muvafık halde mutlaka ve olabilecek en kısa sürede temin edilmelidir. Televizyon ekranlarından, gazete sayfalarından ve sosyal medya platformlarından sabah akşam kerameti kendinden menkul bir yolsuzluk failiyle ilgili abuk sabuk görüş, düşünce ve paylaşımları aziz milletimiz dinlemeye ve izlemeye mecbur değildir. CHP Genel Başkanı'nın tek adam merakına ve menşeine dayalı siyasetine tahammül edecek akıl ve vicdan sahibi hiçbir vatandaşımız da esasen yoktur. İmza toplayarak dehşet verici iddiaların faili olan bir zanlının cezaevinden çıktığı veya çıkarıldığı görülmüş, duyulmuş şey değildir. Üstelik imza toplayarak bir ülkenin erken seçime gitmesi diye bir şey de ancak tahayyül ve tenakuz aleminin bir mahsulü olup yok hükmündedir."
"Özgür Özel 100 milyon imza toplasa ne olacak, ne çıkacak, neye yarayacaktır?" diye soran Bahçeli, "İmza kampanyası filmiyle isyan ve işgal çatısı örülmek isteniyorsa, bunun bedelini muhatapları hukuken ve siyaseten çetin derecede ödemeye hazır olmalıdır. Demokrasi ve hukuk fabrikasyon mahiyetli eften püften imzalarla değil, muazzez millet iradesiyle mühürlü ve mündemiçtir." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, CHP’nin, Cumhurbaşkanı adayı belirlerken yaptığı eğilim yoklamasını "evlere şenlik" olarak nitelendirerek, partinin tek adayla yapılan oylamada üyelerine oy verdirerek demokrasi devriminden bahsetmesinin "tuluat tiyatrosunun yeni bir versiyonu" olduğunu kaydetti.
"ÖZEL'İN ŞIMARIK VE ŞUURSUZ SİYASETİ ÇUVALLAYACAKTIR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verilen oy sayısının, CHP'nin "sözde demokrasi devriminde" oy kullananların tam 18,2 katı olduğuna dikkati çeken Bahçeli, "Özgür Özel, CHP üyelerinden 1 milyon 653 bin kişinin, dayanışma sandıklarında ise 13 milyon 844 bin kişinin oy kullandığını iddia etmiş, toplamı da 15 milyon 497 bin kişi olarak açıklamıştır. Halbuki 28 Mayıs 2023 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın aldığı oy sayısı 27 milyon 834 bin 589, oy oranı da yüzde 52,18'dir. CHP'nin tek parti dönemlerinden alışkın olduğu 'açık oy, gizli tasnifle yaptığı kandırmaca sayımın bile nasıl bir aczi, açığı, eksiği ve yetersizliği teyit ettiği meydandadır." değerlendirmelerinde bulundu.
Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili kumar masasına oturan münafık muhterisleri ve şer oyunlarını her cephede karşılamaya, bunların üstesinden gelmeye muktedir olduğunu vurguladı.
"Özgür Özel'in yabancılara ülkemizi şikayet etmesi mandacı siyasetin gözlerini araladığına işarettir ve böylesi bir rezaletin demokratik faturası muhakkak olacaktır." ifadesini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Terörsüz Türkiye'nin bahar ve barış iklimi adım adım tesis ediyorken, dünyanın diplomasi nabzı Antalya'da atıyorken, bölge ve küresel siyasette sözü dinlenen bir irade devamlı yükseliyorken, CHP'nin bozguncu siyaseti husumet ve huşunetin sonucudur. Bu berbat sonucun Türk milleti nezdinde hiçbir ederi ve değeri yoktur. Özgür Özel'in şımarık ve şuursuz siyaseti çuvallayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti yabancıların eteğine tutunan müflis, müfsit ve ikiyüzlü siyaset tellallarından müteşekkil CHP zihniyetine teslim edilmeyecektir. Bu irade ve isteği sonuna kadar gösterecek olan da büyük Türk milletidir."
Teknik direktör Fatih Terim ile Fulya Terim'in küçük kızları Buse Terim bir süredir sosyal medyada sessizliği ile dikkat çekmişti. Sevenleri tarafından merak edilen isim, bir operasyon geçirdiğini duyurdu.