01.03.2021 - 16:47 | Son Güncellenme:
Aslıhan Altay Karataş
Kademeli normalleşme adımlarıyla ilgili yol haritası kabine toplantısında kararlaştırılacak. İller, Bilim Kurulu’nca belirlenen vaka sayıları, aşı oranları gibi kriterlere göre 4 farklı gruba ayrılarak normalleşme takvimine alınacak.
Toplantıda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli olarak sınıflandırılan illerde hangi adımların atılması gerektiği konusunda detaylı bir sunum gerçekleştirecek. Koca’nın sunumunda aşılama çalışmalarında gelinen aşama, mutasyonlu virüsün görüldüğü iller ve yayılmasının engellenmesi için alınan tedbirler de yer alacak.
Kırmızı ve turuncu listelerde yer alan, yani çok yüksek riskli ve yüksek riskli illerde kısıtlamalara devam edilirken, sarı ve mavi listelerde yer alan, yani orta ve düşük riskli illerde kısıtlamaların gevşetilmesi gündeme gelecek. Büyükşehirler arasında salgın tedbirlerinin gevşetilmesine en yakın ilin Ankara olduğu ifade ediliyor.
Kabinenin gündemindeki bir diğer önemli konu ise, daha önce 1 Mart’ta başlayacağı duyurulan, ancak 2 Mart’a ertelenen yüz yüze eğitim olacak. Milli Eğitim Bakanlığı, 1 Mart’ta eğitim öğretime geçişi planlanan tüm okullarda yüz yüze eğitim ve sınavlara illerin salgın koşullarına göre 2 Mart’ta başlanacağını açıklamıştı.
Yüz yüze eğitimin hangi illerde ne zamana başlayacağına illerin risk durumuna göre karar verilecek. Bu çerçevede liselerde yüz yüze yapılması planlanan sınavlar konusunda da son sözü kabine söyleyecek. Toplantının ardından kabinenin aldığı kararları Cumhurbaşkanı Erdoğan duyuracak.
Düşük Koronavirüs Riski (mavi): 100 binde 10’un altında vaka görülen iller
Orta Koronavirüs Riski (sarı): 100 binde 11-35 arası vaka görülen iller
Yüksek Koronavirüs Riski (turuncu): 100 binde 36-100 arası vaka görülen iller
Çok Yüksek Koranavirüs Riski (kırmızı): 100 binde 100’ün üstünde vaka görülen iller.
Bakanlığın açıkladığı verilere göre, 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 35’in altında kalan orta ve düşük risk grubundaki 30 il ve bu illerde yaşayan yaklaşık 24 milyon nüfus, normalleşmeye en yakın konumda. Özellikle ilk etapta 5 il 'Yerinde Karar' döneminin başlayacağı ilk iller olacak.
Batman 8.71- Nüfus: 620 bin 278
Hakkari 3.21- Nüfus: 280 bin 514
Iğdır 10.43 - Nüfus: 201 bin 314
Şırnak 3.91- Nüfus: 537 bin 762
Muş 8.51 -Nüfus: 411 bin 117
Toplam: 5 il (2 milyon 50 bin 985 nüfus)
İllerin risk kategorisinin belirlenmesinde, 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısının yanısıra, aşılama, yoğun bakım ve yatak doluluk oranı gibi kriterler de etkili olacak.
Vaka sayısı kriteri açısından, haftalık vaka sayısı 100 binde 10’un altındaki iller “düşük”, 11-35 arası “orta”, 36-100 arası “yüksek”, 100’ün üstündeki iller ise “çok yüksek” riskli’ sayılacak. Bakanlığın, 15-21 Şubat tarihileri arasını kapsayan her 100 bin kişideki Kovid-19 vaka sayısı verilerine göre, Türkiye’de vaka sayısına göre 5 il düşük riskli, 25 il orta riskli, 39 il yüksek riskli, 12 il ise çok yüksek riskli kategorisine giriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2020 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları’na göre Türkiye’nin nüfusu 83 milyon 614 bin 362. Bu nüfusun 2 milyon 50 bin 985’i düşük risk kategorisine girmesi beklenen illerde yaşıyor.
Orta risk grubunun içerisinde yer alan toplam nüfus 21 milyon 750 bin 193 kişi. Buna göre, normalleşme adımlarının atılması beklenen düşük risk ve orta risk grubunda 23 milyon 801 bin 128 nüfus bulunurken, 59 milyon 813 bin 234 vatandaş ise yüksek ve çok yüksek riskli illerde yaşıyor.
Afyon 31.62 - Nüfus: 736 bin 912
Ağrı 19.61 - Nüfus: 535 bin 435
Ankara 35.39 -Nüfus: 5 milyon 663 bin 322
Bartın 31.16 - Nüfus: 198 bin 979
Bayburt 21.98- Nüfus: 81 bin 910
Bingöl 18.45 - Nüfus: 281 bin 768
Bitlis 15.10 -Nüfus: 350 bin 994
Çankırı 26.50-Nüfus: 192 bin 428
Denizli 31.51 -Nüfus: 1 milyon 40 bin 915
Diyarbakır 18.00-Nüfus: 1 milyon 783 bin 431
Erzincan 34.13- Nüfus: 234 bin 431
Eskişehir 35.55-Nüfus: 888 bin 828
Gaziantep 35.08-Nüfus: 2 milyon 101 bin 157
Isparta 29.53- Nüfus: 440 bin 304
Kahramanmaraş 35.35-Nüfus: 1 milyon 168 bin 163
Karabük 16.83- Nüfus: 243 bin 614
Kars 18.60- Nüfus: 284 bin 923
Kastamonu 21.79-Nüfus: 376 bin 377
Kırşehir 30.86- Nüfus: 243 bin 042
Mardin 12.52- Nüfus: 854 bin 716
Siirt 20.54 -Nüfus: 331 bin 70
Şanlıurfa 20.42-Nüfus: 2 milyon 115 bin 256
Tunceli 29.96 -Nüfus: 83 bin 443
Uşak 17.32 -Nüfus: 369 bin 433
Van 13.92 -Nüfus: 1 milyon 149 bin 342
Toplam: 25 il Toplam nüfus: 21 milyon 750 bin 193 kişi.
Sunulan bilgiler ışığında kabinede, “yerinde karar” ilkesi doğrultusunda hangi illerde kademeli normalleşmenin başlatılacağı belirlenecek. Özellikle düşük riskli illerde sokağa çıkma kısıtlamalarının gevşetilmesi, restoran ve kafelerin belli koşullarda açılmasına izin verilmesi bekleniyor.
Yol haritası kapsamında sokağa çıkma sınırlamaları, hafta sonu uygulamasından başlayarak illerdeki risk durumu dikkate alınarak aşamalı şekilde kaldırılacak.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, koronavirüs pandemisinde “yerinde karar" döneminin başlamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Yavuz, İstanbul'daki son durumu da değerlendirdi ve “İstanbul, ilçeler arası nüfus geçişinin çok fazla olduğu bir il. Bu nedenle açılmalarla ilgili kararlar, ilçe değil il bazında alınmalı. Son bir haftadır test pozitiflik oranları ve vaka sayısında bir artış gözlüyoruz. Bu nedenle İstanbul'da tam açılma için henüz erken" dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, illere göre vaka oranlarının açıklanmasının ardından yerinde yönetim dönemine geçilen Türkiye'de, il pandemi kurullarının gözeteceği kriterleri anlattı. İl pandemi kurullarının birtakım eşik değerlere göre açılma ya da kısıtlama kararlarına gideceğini belirten Prof. Dr. Yavuz, “100 bin nüfusta son 7 günde görülen enfeksiyon insidansına (yeni olguların nüfusa oranı) bakılacak. Bu insidans belli eşik değerlerin altına düştüğü zaman açılmaya gittiğinizde riski de düşürmüş oluyorsunuz. Daha güvenli bir yöntem. Şu an Türkiye'de o eşik değerlerin altında olan 10-20 kadar il var mesela. Buralar hem okullar, hem diğer kapalı olan yerlerin açılması anlamında daha güvendeler. Yalnız sadece oranlardaki düşüş değil, bu düşüşün süreklilik göstermesi de gerekiyor. Yani il pandemi kurullarının bakması gereken bir diğer parametre de tabii ki infeksiyon hızının haftalar boyunca düşüş trendi içinde gitmesi, yani artmaması. Düşüş olmuş ama artışa geçtiği bir ortamda açılmalara giderseniz o da sıkıntı yaratabilir" dedi.
Sadece nüfusa göre oranlar değil test pozitiflik oranlarının da önemli bir parametre olacağına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, “Test pozitif oranlarının artması da istenmeyen bir durum. Yani salgının kontrolü açısından olumsuz bir durum. Ayrıca açılma olduğunda da (okul, kafeler vb), enfeksiyon kontrol önlemlerinin sıkı kurallarla belirlenmiş olması gerekiyor. İl pandemi kurulları bunların hepsini bir arada değerlendirerek kararlarını verecek" diye konuştu.
Yerinde yönetim kararlarında İstanbul gibi büyük şehirlerin farklı bir pozisyonda değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, bunun nedenini ise şu şekilde açıkladı: “İstanbul gerçekten hem iş akışı açısından hem de nüfus hareketliliği açısından farklı bir durumda. İlçeler arası hareketliliği çok fazla olan bir il. Onun için İstanbul'da il bazında kararlar alınmalı. İl pandemi kurulu burada ilçe ilçe de tespit edebiliyor enfeksiyon oranlarını ama bu şekilde çok geçiş olduğu için il bazında değerlenmek daha sağlıklı olur. Küçük yerlerde belki il pandemi kurulları diyelim bir köyde çok düşük bir enfeksiyon oranına göre açılma ya da bir köyde çok yüksek oralar nedeniyle kapanma kararı alabilir ama İstanbul'un bu anlamda diğer illere göre gerçekten daha farklı değerlendirmesi gerekir."
İstanbul'daki oranların bir önceki haftaya göre yükselme eğiliminde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, bu nedenle tam açılma için henüz erken olduğunu belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bir önceki haftaya göre artış var. Bizim kendi hastanemizde ya da arkadaşlarımızla konuştuğumuzda, hafif bir kıpırdanma olduğunu söyleyebiliriz hem test pozitifliği oranları hem de vaka sayısı anlamında. Bu da biraz alarmda olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Demin söylediğim o azalma trendinin görülmesi ve devam etmesi gerekiyor. Şu anda henüz bu durum yok, hatta biraz yukarı doğru gidiyor test pozitifliği olarak da vaka sayısı olarak da. Her ne kadar hastanelerde bir kapasite sıkıntısı, yoğun bakım kapasitesinde bir doluluk olmasa da ki açılma kararlarında bunlar da önemli kriterler arasında yer alıyor, ağır hasta sayısının çok fazla olmaması iyi bir şey ama test pozitifliği oranlarında ve vaka sayısındaki yukarı doğru gidiş düşündürüyor. Bence İstanbul için tam açılma konusu şu an biraz erken gibi duruyor."