19.05.2021 - 12:45 | Son Güncellenme:
Son dakika haberine göre, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 8-14 Mayıs tarihleri arasında illere göre 7 günlük her 100 bin kişide görülen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarını açıkladı. Koronavirüs vaka haritasındaki son değişim dikkat çekti.
1-7 Mayıs tarihleri arasında Ardahan dışında 80 ilde vaka sayılarında düşüş gözlenirken, bu hafta ise vaka sayısında artışın yaşandığı tek il Tunceli oldu. 80 ilde vakalar düşerken, Tunceli’de haftalık 123,44 olan vaka sayısı 1,2’lik artışla 124,64’e yükseldi.
Koronavirüs vaka sayısında haftalardır zirvede çakılı kalan İstanbul, koltuğu Erzurum’a devretti. İstanbul, 175.21’lik düşüşle koronavirüs vaka sayısını 184.78’e çekerek, haftalar sonra 2. sıraya gerilemiş oldu.
İlk sırada yer alan Erzurum, vaka sayısını 111,3 düşürse de haftalık 192.28 vaka ile Türkiye’nin en fazla vaka görülen ili olmaktan kurtulamadı. Erzurum ve İstanbul’u, Ağrı, Rize ve Bilecik takip etti. Ağrı’da vaka sayısı 182,84, Rize’de 167,27 ve Bilecik’te 156,37 olarak kayıtlara geçti.
Haftalık verilere göre, her 100 bin kişide en az Kovid-19 vakası Şırnak (26,96), Adana (28,69), Hatay (32,54), Osmaniye (35,91) ve Kahramanmaraş’ta (43,06) görüldü. Vaka sayısını bir önceki haftaya göre en fazla düşüren iller ise sırasıyla Kastamonu, Tekirdağ, İstanbul, Bayburt ve Zonguldak oldu.
Öte yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kabine Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bu hafta içinde Çin’den Sinovac aşısı gelmesini beklediklerini söyleyen Koca, “10 milyon doz aşıyı bu hafta bekliyoruz” bilgisini paylaştı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sinovac’ın CoronaVac aşısının Türkiye’de üretimi için yetki verildiğini ancak gelecek birkaç ay içinde hemen üretime geçilmesinin beklenmediğini ifade etti.
Sağlık Bakanı Koca, haziranda 30 milyon doz BioNTech aşısı geleceğini eylül ayına kadar 60 milyon doz aşının daha tedarik edileceğini de açıkladı. BioNTech aşısını geliştiren şirketin CEO’su Prof. Dr. Uğur Şahin de perşembe günü çevrim içi düzenlenecek Bilim Kurulu Toplantısı’na katılarak tedarik süreci hakkında bizzat bilgi vereceğini söyleyen Koca şöyle konuştu:
“Temmuz, ağustos ve eylül aylarında olmak üzere ciddi bir miktarda toplamda 90 milyonu aşan doz için anlaşmalar yapıldı. Onları da Uğur Hoca’nın ağzından 84 milyon duysun istiyorum. Bilim Kurulu’na video konferansla katılmasını bekliyoruz. Uğur Hoca ne zaman ne kadar aşı gönderileceğini söyleyecek.”
Şahin’in haziran başında aşı kampanyasına destek vermek için de Türkiye’de olacağını duyuran Koca “Yani aşı kampanyasını güçlü yapmak istiyoruz. Uğur Hoca’yı da davet ettik. Bilim Kurulu toplantısında kendisinden ne zaman geleceğini duyarsınız” dedi.
Sağlık Bakanı, aşı takvimindeki hedefin haziran ayı sonunda 18-20 yaş üstü herkesin aşıya erişimini sağlamak olduğunu söyledi. Koca, haziran ve temmuz aylarında yapılacak aşılarla birlikte, Türkiye’de toplumsal bağışıklığın yaz aylarından yakalanabileceğini de belirtti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yerli aşı için ağustos ayını işaret ederek, “Yerli aşıda Faz3 çalışmalarına Haziran başında muhtemelen başlamış olacağız. Ağustos ayı içinde de aşımız inşallah hazır olacak” diye konuştu.
Yerli aşının Faz 3 çalışmalarında plasebo yerine Sinovac aşısının kullanılacak olmasına ilişkin soruyu “Memlekette bu işi en iyi bilen insanlar yönetiyor. Faz 3 safhasını aynı şekilde yine Serhat Hocalar planlıyor.
Bilim ne diyorsa biz o doğrultudayız. Alması gereken kişiyi siz plaseboyla 2-3 ay oyalarsanız, o dönemde de hasta olursa etik anlamda Helsinki Sözleşmesi gereği doğru olmuyor” diye yanıtladı.
Türkiye’de 17 günlük tam kapanmanın sona ermesinin ardından vatandaşlar, parklara, sahillere akın etti. Normalleşme sürecinin başlaması ile birlikte İstanbul’da sokaklarda caddelerde ve meydanlarda yoğunluk dün de normal günleri aratmadı.
Öte yandan Avrupa Birliği’nin (AB) ilaç düzenleyicisi Avrupa İlaç Ajansı (EMA), Kovid-19 karşı geliştirilen BioNTech-Pfizer aşısının normal buzdolabı koşullarında 1 aya kadar muhafaza edilebileceğini bildirdi.
Aşıların saklama koşullarına ilişkin ilave çalışma gerçekleştirildiğine işaret edilen EMA açıklamasında, derin dondurucudan çıkartılan açılmamış aşı şişelerinin 2 ile 8 derecede normal buzdolabı koşullarında 5 gün yerine 31 güne kadar muhafaza edilebileceği belirtildi.
Avrupa Birliği’nin opsiyonlar dahil olmak üzere BioNTech-Pfizer ile 2.4 milyar dozluk aşı alım sözleşmeleri bulunuyor.
Öte yandan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, İstanbul'da yeni tip koronavirüse (Kovid-19) bağlı vaka sayılarının nisan ayı ortalarına göre yaklaşık yüzde 600 azaldığını söyledi.
Prof. Dr. Memişoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında 17 günlük tam kapanma sürecini ve sonuçlarını değerlendirirken, aşılamadaki son duruma ilişkin de bilgi verdi.
Bütün toplumun uyumu, kısıtlamanın etkisi, özellikle de sağlık çalışanlarının büyük özverisiyle sürecin Türkiye'de kontrol altına alındığını belirten Memişoğlu, salgının Türkiye'de ve dünyada dalgalı bir seyirle devam ettiğini söyledi.
Memişoğlu, geçen yıl mart-nisan aylarında görülen yükselmenin benzerinin, kasım-aralık ile bu yıl mart-nisan aylarında yaşandığını, süreçlerin hem vaka sayıları hem hasta yatış hem de yoğun bakım yoğunluğu anlamında benzer olduğunu anlattı.
Türkiye'nin hem sağlık hizmetleri alt yapısı hem insan gücü anlamında dünyada iyi yerlerde olduğunu aktaran Memişoğlu, şunları kaydetti: "Özellikle İstanbul'da son bir ayda ciddi bir düşüş yaşadık. Tabii bu hem ramazan ayının hem kısıtlamaların hem de insanların farkındalığı, uyumuyla çok etkin oldu.
Özellikle kasım ayındaki yükselişten sonra inişe geçtik ve nisanın ortasında esasında vaka sayıları anlamında İstanbul'da en üst noktaya ulaşmıştık. O günden bugüne vaka sayılarımız onda bire kadar düşmüş durumda. Bu daha da düşecek. Gözlemlerimiz bu şekilde. Yatan hastalarımızda da bu yaklaşık dörtte bire düşmüş durumda.
Yoğun bakımlarda da bu durum yarıya kadar azalmış durumda. Bu daha da düşecektir ama bu hem bizim uyumumuza hem toplumun farkındalığına hem de aşılamaya çok bağlı. Salgın her ne kadar dalgalı seyretse de bazı dönemlerde, zamanlarda yükselmişse de esas yükselmesinin ve kontrolden çıkmasının en önemli sebeplerden birisi toplumun salgının bittiği algısıdır.
Toplumun salgının bitmediğini bilmesini istiyorum. Çünkü bu salgının ne kadar süreceği, nasıl seyredeceği konusunda dünyada hiçbir bilim insanı uzak öngörü yapamıyor. Tamamen bazı spekülatif veya tahminlere yönelik insanlar yorumda bulunuyor.
Onun için toplumun, Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye'deki Sağlık Bakanlığı 'bitti' demediği sürece salgından kendimizi korumanın en önemli yolunun maske, mesafe, hijyen ve aşılama olduğunu bilmesini istiyorum."
Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, kentte yürütülen aşılama çalışmalarına ilişkin de bilgi vererek, "Şimdiye kadar, 2,5 milyon kişiye yaklaşık 4 milyon 300 bin doz aşı yaptık. Bunların yaklaşık yüzde 30'nun da ikinci dozlarını yapmaya devam ediyoruz.
Aşı randevularımızı günlük 170 bin doz açıyoruz ama maalesef 20-30 bini doluyor en fazla. 65 yaş üzeri aşılama oranlarımız yüzde 82'nin üzerinde. 55 ile 64 yaş arasındaki aşılama oranlarımız maalesef hala yüzde 62. Bunu yükseltmemiz ve insanları aşıya getirmemiz lazım." diye konuştu.
Salgında aşıdan başka bir silah olmadığını ve aşılamanın önemini vurgulayan Memişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu bizim yoğun bakım yataklarımızdaki yaş ortalamasını düşürmüş durumda. Yoğun bakımda yatan hastalarımızın yaş ortalaması kasım ayında 62 iken şu anda 59,5. Bu da aşılamanın etkisini göstermiş durumda.
Şunu da bilmemiz lazım, tabii ki bunaltıcı ve yorucu bir süreç bu salgın. İnsanların buna tahammül ve sabretmesi gerekiyor. Her ne kadar biz bu salgınla çok iyi mücadele etsek de farkındalığımız, uyumumuz azalırsa bu yükselme trendine yeniden girme tehlikesi var.
Ama bizim öngörümüz, geçmişteki yaşadıklarımız ve simülasyona baktığımız zaman haziran, temmuz ve ağustos aylarında biraz daha rahat edeceğimizi, ekim ayından itibaren riskli bir alana yeniden gireceğimizi öngörmekle birlikte bunun aşılamayla rahatlıkla yönetilebileceğini düşünüyoruz.
İnsanlarımızın da bu konuda aşılamaya teveccüh göstermesini istiyoruz. İstanbul'da aşı stoklarımızla ilgili herhangi bir sorun yok. Şu anda hem Sinovac hem BioNTech aşısı rahatlıkla randevu alınıp yapılabilmektedir."
Yakında Rus aşısının da geleceğini, ayrıca Türk bilim insanlarının da aşı konusunda çok büyük bir çaba içerisinde olduklarını, çok yakın zamanda yerli aşının da uygulanmaya başlanacağını ifade eden Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplumun uyumu, aşının etkisi ve kısıtlamaların sağladığı fayda, özellikle mayıs ayının başından itibaren ciddi bir düşüşe sebebiyet verdi. Bu düşüş sayesinde şu anda biz kasımda yaşadığımız hem yoğun bakım hastalarının hem normal hastaların azalma trendini çok daha çabuk ve hızlı yaşamaya başladık.
Bu da esasında bizim açımızdan çok sevindirici. Toplumun uyumu, aşıların ve kısıtlamanın etkisini görmüş durumdayız. İnşallah böyle devam eder. İstanbul'un en yüksek vaka sayısının görüldüğü nisan ayının ortasına göre bugün vaka sayımızda yaklaşık yüzde 600 gibi bir azalma söz konusu.
Yatan hastalarımızda ise yüzde 106 gibi bir azalma söz konusu. Bu kısıtlamalar, farkındalık ve aşıların etkisiyle yatan hastalarımızda bu oluşmuş durumda. Yoğun bakım hastalarımızda da yüzde 58 gibi bir azalma söz konusu. Tabii ki testlerde de bir azalma var, doğal olarak başvurularımızda da bir azalma var.
Testler azaldığı için vaka azalmadı esasında, bizim oranlarımız da azaldı. Vaka pozitiflik oranlarımız da çok azalmış durumda. Test sayılarımız yaklaşık yüzde 200 gibi azalırken, yüzde 600 gibi vaka sayılarımız azaldı. Bu çok büyük bir başarı. İnşallah böyle devam eder."
Memişoğlu, ölüm oranlarında da azalmanın söz konusu olduğunu ifade ederek, "Uyum, maske, hijyen ve aşı, devamlılığın sağlanmasını temin edecek en önemli unsurlar. Bunun haziran, temmuz, ağustosta da bu şekilde devam edeceğini, aşılamayla ilgili oranlarımız yükseldikçe de inşallah bir daha böyle bir yükselme yaşamayacağımızı öngörüyoruz ve umut ediyoruz." dedi.