Rusya'nın liderliğindeki Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) üyesi ülkeler, Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı Dağlık Karabağ'da talep ettiği sınır güvenliği desteğini reddetti. Rus medyası, CSTO Genel Sekreteri Stanislav Zas gazetecilere söz konusu açıklamayı yaptığını bildiriyor. Zas, yaşananları 'sınır olayları' olarak tanımladı ve anlaşma kapsamına girmediğini söyledi. Geçen yıl 27 Eylül'de başlayıp 9 Kasım gece yarısı sona eren İkinci Karabağ Savaşı'nı kaybeden Ermenistan, onlarca yıldır işgal altında tuttuğu toprakların çoğundan hızla çekildi. Genel Sekreter Zas, CSTO kapasitesinin, sadece üyelerinden birine karşı bir saldırı veya işgal durumunda kullanıldığının anlaşılması gerek deyip ekledi: Burada aslında bir sınır olayı var. Şanslıyız ki orada ölü veya yaralı, yahut bir çatışma yok. Çatışmalarda herhangi bir tırmanma söz konusu olmadığını kaydeden Zas, Aslında, durumun kötüye gittiğini söyleyemeyiz. Sınır meselesinde yapılacak çok iş var ancak bunların müzakere masasında çözülmesi gerekiyor ifadelerini kullandı. Dağlık Karabağ'da ateşkesin ilan edilmesinin ardından Rus barış gücü askerleri savaşın kaderinin değiştiği Şuşa dahil olmak üzere tüm sınır hatlarına yerleştirildi, ortak gözlem noktasında ise Türkiye de var. Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Belarus ve Ermenistan tarafından 2002 yılında kurulan CSTO, bir üye devlete yapılan saldırının tüm üye devletlere yapılmış bir saldırı olarak kabul eden bir askeri ittifak. Ermenistan'da savaştaki hezimetin faturası Başbakan Nikol Paşinyan'a çıkarıldı. Görevi bırakması için baskı yapıldı, sokak eylemleri patlak verdi ve ordu 25 Şubat'ta başbakanın istifasını isteyen iki bildiri yayınladı. Ancak Paşinyan Haziran ayındaki seçimlerden zaferle çıktı. Paşinyan, seçimlerden kısa süre önce oğlunu, Azerbaycan'da tutulan ve Erivan'da savaş esiri olarak kabul edilen tüm Ermeni askerleriyle değiştirmeye hazır olduğunu söyledi. Muhalefete rest çeken Ermenistan Başbakanı, Diyorum ki kabul ediyorum ve Aliyev’e oğlumu tüm esirlerle değiştirme çağrısı yapıyorum. Resmi olarak ilan ediyorum, oğlumu tüm mahkumlara karşılık veriyorum dedi. Sosyal medya hesabından takasa katılmaya hazır olduğunu yazan Paşinyan'ın 22 yaşındaki oğlu Aşot, tarihi bir yenilgiyle sona eren savaş sırasında cepheye gönderilmişti. Nikol Paşinyan'ın eşi Anna Hakobyan da yine savaş sırasında askeri eğitim almıştı. Daha önce de Paşinyan'ın kızı Mariam Paşinyan, hezimet karşısında yaşadığı hayal kırıklığını Facebook hesabından yaptığı paylaşımla ifade etmişti. Mariam Paşinyan, Facebook paylaşımına Hayallerimiz ve hedeflerimiz başarısız oldu. Hayallerimiz askerlerimiz ve vatanımız hakkındaydı yazınca tepki yağmıştı. Savaştan aylar sonra bir morgda çekilen görüntüler, geçtiğimiz aylarda Ermenistan'ı ayağa kaldırmıştı. Abovyan adli tıp merkezinin bodrum katında çekilen görüntü, Karabağ savaşında öldürülen askerlerin vücut parçalarının bulunduğu plastik torbaları gösteriyordu. Ermenistan Sağlık Bakan Vekili Anahit Avanesyan, 44 günlük Dağlık Karabağ savaşı sırasında ölen askerlerin cesetlerinin üst üste konulduğu görüntüler için özür dilemek zorunda kalmıştı. Fotoğraflar Ermenistan'da depreme yol açtı, adli tıp kurumunun yöneticileri görevden alınıp savcılık soruşturma başlattı. Savaşta kaybolan askerlerin yakınları ise, Erivan'da gösteri yapmıştı. Protesto için morgun bulunduğu başkentteki Heratsi Caddesi'ni kapatan asker yakınlarına göre, Ermenistan yönetimi ölü askerlerin cesetlerini uzun süredir saklıyor. Arsen Gukasyan adlı asker babası, meyve için endüstriyel buzdolapları da dahil olmak üzere çeşitli yerlerde 200'den fazla cesedin saklandığını söyledi. Sağlık Bakanlığı bu bilgiyi yalanladı. 27 Eylül 2020 tarihinde başlayan Dağlık Karabağ savaşı, 44 gün sonra Azerbaycan'ın tarihi zaferiyle sona erdi. Savaşta ölen 3 bin 29 askerin ismini yayınlayan Ermenistan, kayıpların resmi sayısını ise henüz açıklamış değil. 44 gün süren Dağlık Karabağ savaşında Türk üretimi Bayraktar TB2 SİHA'ları tarafından sahadan silinen Rus savunma sistemlerine ilişkin inanılmaz bir itiraf geldi. 27 Eylül'de başlayan savaşı tarihi bir hezimetle kapatan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, türbülansa giren ülkesinde haftalarca protestoların hedefi oldu. İstifaya davet edilen Paşinyan'a karşı ordu da birçok kez muhtıra yayınladı, erken seçimin ilan edilmesiyle Ermenistan 20 Haziran tarihinde sandıktan çıkacak sonuca kilitlendi. Halihazırda seçimler öncesi başbakan vekili sıfatıyla ülkeyi yöneten Nikol Paşinyan, bir kez daha Rus silahlarını hedef alan açıklamalar yaptı ve kendisini 'hain'likle suçlayan muhalefete ateş püskürdü: Savaş sırasında S-300 füze savunma sisteminin üzerindeki kartı, içerisinde bulunan 30-40 bin dramlık (Yaklaşık 500 TL, 57 dolar) altın için çıkaran insanlar var. Düşünebiliyor musunuz? Bunu yapan bir subay. Ateşkesin imzalandığı 10 Kasım 2020 tarihinden bu yana suların durulmadığı Ermenistan'da, seçimlere üç hafta kala beklendiği gibi Dağlık Karabağ hezimeti bir numaralı gündem. Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Bayraktar SİHA'larının imha ettiği Rus yapımı hava savunma sistemlerinin yeni görüntülerini yayınladı. Bayraktar TB2'ler yalnızca S-300'lere karşı değil Rus üretimi Pantsir'lere karşı da Libya ve Suriye'de üstünlük gösterdi. Ermenistan, Azerbaycan'ın zafere ulaşmasına günler kala Rus yapımı İskender füzelerini ateşledi. Savaşın dönüm noktası olan Şuşa muharebesinde fırlatılan 500 kilometre menzilli İskender füzeleri, Azerbaycan hava savunma sistemleri tarafından imha edildi. Kaybedilen savaşın yol açtığı tsunami içerisinde eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın bir mülakatta sarf ettiği sözler ve Paşinyan'ın buna verdiği yanıt, Rus yapımı İskender füzelerinin savaştaki rolüyle ilgili tartışma başlattı. Sarkisyan, Ermenistan'ın çatışmaların başlangıcında neden İskender füzesi kullanmadığı sorusunu ortaya attı. Füzelerin 'işe yaramaz' olduklarını belirten Paşinyan ise, Ben de kendisine (Sarkisyan'a) şu soruyu sormak isterim: İskender füzeleri neden patlamadı? Ya da mesela neden yalnızca yüzde 10'u infilak etti dedi. Paşinyan bu sözleriyle aslında Dağlık Karabağ çatışmaları sırasında İskender füzelerinin kullanıldığı iddialarını teyit eden ilk üst düzey siyasi yetkili oldu. Paşinyan'ın bu sözleri, beklendiği gibi Rusya'nın küplere binmesine yol açtı. Ermenistan'da bunlar olurken Bakü yönetimi Nisan ayında Şuşa çevresinde bulunan İskender füzelerine ait parçaları dünya ile paylaştı. İnfilak etmiş füzeye ait kalıntılar, birbirinden 780 metre uzaklıkta iki ayrı yerdeydi. Yapılan incelemelerde, 9M723 seri numaralı füzelerin tam kapasite patlamamış olabileceği belirlendi. Rus basını, yaklaşık bir ay sonra İskender-M füzelerine ait kalıntıların aniden ortadan kaybolduğunu ileri sürüyor. Rusya Savunma Bakanlığı'na yakın medyaya konuşan bir uzman, füzelerin yok olmasında Türkiye ve İsrail'in devreye girmiş olabileceğini savundu. Envanterinde ağırlıklı olarak Rus yapımı silahların bulunduğu Ermenistan, 2016 yılında tamamlanan İskender-E serisinin de ilk alıcısı olmuştu. Füzeler ilk kez Eylül 2016'da Erivan'daki bir geçit töreninde görüntülenmişti. Yenilgi anlaşmasıyla işgal altında tuttuğu toprakların büyük bölümünü Azerbaycan'a geri veren Ermenistan, 10 Kasım'daki ateşkes anlaşmasından bu yana olaysız bir gün geçirmedi.