17.03.2020 - 17:08 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Corona virüsü kabusu hız kesmiyor. Dünyaya diz çöktüren koronavirüs nedeniyle bugüne dek 7 bin 100'den fazla kişi hayatını kaybetti. Dünya çapında 182 binden fazla kişiye bulaşan bulaşan virüs, İtalya'yı gerçek bir kaos ülkesine çevirdi. Sağlık sektöründe çalışanlar, sinri krizleri geçiriyor ve işe gitmeyi savaşa girmeye benzetiyor.
Avrupa'da salgından en kötü etkilenen ülke olan İtalya'yı İspanya ve Almanya takip ediyor. Kanada’da eğitim gören Bangladeşli genç kızın tedavi edilmeyerek hayatını kaybetmesi ise büyük yankı uyandırdı.
Ölüm oranlarının yüksek olduğu Avrupa ülkelerinde vatandaşlar panik halinde. Sosyal medyada paylaşılan bir video ise durumun vahimliğini bir kez daha gözler önüne serdi. İşte corona virüsüne dair gelişmeler...
Çin'den sonra vaka sayısının en hızlı arttığı ve ölüm oranlarının en yüksek olduğu İtalya, Fransa gibi Avrupa ülkelerinde, koronavirüse karşı alınan önlemler sertleşiyor. Fransa ve İsviçre'de ordu devreye giriyor, İngiltere de daha sert önlemler almaya başlıyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Pazartesi günü yaptığı açıklamada koronavirüsün yayılmasını engellemek için evden çıkmama çağrısı yaptı ve sert seyahat yasakları getirildiğini duyurdu. Hasta insanların hastanelere götürülmesi için ordunun devreye girebileceğini söyledi.
BBC Türkçe'nin aktardığına göre, Salı günü yerel saatle 12'den itibaren evden acil market alışverişi ve sağlık hizmetlerinden yararlanmak ve işe gitmek dışında hiçbir sebeple çıkılmaması gerektiğini söyleyen Macron, bu önlemlerin en az iki hafta süreyle devam edeceğini açıkladı. Buna göre yasaklara uymayanlar cezalandırılacak. Macron, "Sizden istediğim şeyin eşi görülmemiş olduğunun farkındayım, ama durum bunu gerektiriyor. Savaştayız. Başka bir orduya ya da ulusa karşı savaşta değiliz. Ama düşman tam burada, görünmez, yakalanması zor ancak ilerleme kaydediyor" dedi.
Virüsten etkilenenlerin sayısının ülkede her üç günde bir ikiye katlandığını belirten Macron, virüsün etkisini en fazla gönderdiği Almanya sınırındaki bir askeri hastanenin kullanılacağını söyledi.
Fransa'da çoktan bar ve restoranlar, okullar ve kayak merkezleri kapatılmış durumda. İçişleri Bakanı Christophe Castaner de 100 bin polisin karantinayı uygulayabilmek için görevlendirileceğini, ülke genelinde kontrol noktaları oluşturulacağını, hem araçlı yolcuların hem yayaların bu kontrol noktalarında seyahatlerinin amacını bakanlıktan alınan bir belgeyle kanıtlaması gerektiğini söyledi.
Daha önce yapılan uyarılara uyulmadığı için bu kadar sert önlemler alındığı belirtiliyor. Fransa'da 16 Mart itibarıyla 6633 kişi koronavirüse yakalandı, 148 kişi de hayatını kaybetti. Pazar günü yapılacak olan yerel seçimin ikinci turu da ertelendi. Macron, "Şu an odaklanmamız gereken tek şey salgın hastalıkla mücadele olmalı. Hükümet gerektiğinde bu konuda önlem almak için kararname çıkarabilir" dedi.
Pazar günü yapılacak olan yerel seçimin ikinci turu da ertelendi. Macron, "Şu an odaklanmamız gereken tek şey salgın hastalıkla mücadele olmalı. Hükümet gerektiğinde bu konuda önlem almak için kararname çıkarabilir" dedi.
İngiltere'de koronavirüse karşı yeterli önlemi almamakla eleştirilen ve virüsün yayılmasıyla "toplumsal bağışıklık" kazanılması politikasını izleyen Başbakan Boris Johnson, Pazartesi günü bir açıklama yaparak risk grubundakilerin 12 hafta boyunca evden çıkmaması çağrısı yaptı.
Dünyanın en büyük beşinci ekonomisine sahip ülkede danışmanı olan bilim insanları ve doktorlarla birlikte basına konuşan Johnson, sosyal hayatın kısıtlanması, kafe, restoran ve bar gibi kalabalık ortamlara girilmemesi, mümkün olanların evden çalışması, 70 yaş üstündekiler, hamileler ve hastalığı bulunanların 12 hafta evde kalması çağrısı yaptı: "Bugün yaptığımız duyuruda, hayatım boyunca benzerini hatırlamadığım şekilde halkımızın yaşam tarzında büyük bir değişiklik öngörüyoruz."
Ancak bu mekanların kapanmasıyla ilgili bir adım henüz atılmadı. Johnson, çağrısının ardından "halkın ve mekanların duyarlı davranacağını umduğunu" söyledi.
Maliye Bakanı Rishi Sunak'ın da Salı günü, finansal bir krize grime riskiyle karşı karşıya olan şirketlere destek planı açıklaması bekleniyor.
'Sosyal mesafe' kuralına aylar boyunca uyulması gerektiğini belirten sağlık görevlileri de, mecbur olmayan ameliyatların ertelenmesini ve hastanelerin tamamen koronavirüse odaklanması gerektiği görüşünde. 'Sosyal mesafe' kuralına aylar boyunca uyulması gerektiğini belirten sağlık görevlileri de, mecbur olmayan ameliyatların ertelenmesini ve hastanelerin tamamen koronavirüse odaklanması gerektiği görüşünde.
İngiltere'deki koronavirüs vakalarının sayısı Pazartesi günü 152 artarak 1543'e yükseldi. Pazar günü ölenlerin toplam sayısı 55'ken Pazartesi günü bu sayıya 20 kişi daha eklendi. Johnson, "Şu an vakaların hızla arttığı döneme giriyoruz ve sert önlem almazsak vaka sayısı 5 ya da 6 günde bir ikiye katlanabilir" dedi.
Kanada’da eğitim gören Bangladeşli genç kız, bulunduğu ülkede corona virüsünün yayılması nedeniyle ülkesine döndü. Mide ağrısı nedeniyle hastaneye başvuran ve doktorlar tarafından corona virüsüne yakalanmış olduğu düşünülen kız, tedavi edilmeyince hayatına mal oldu. ndaki Najma Amin, Kanada’nın Regina Üniversitesinde lisans eğitimine devam ediyordu. Virüsün Kanada’ya sıçramasının ardından Amin, 9 Mart'ta Bangladeş’e döndü, 13 Mart'ta mide ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Ancak hastane görevlileri, Amin'de corona virüsü kaptığı gerekçesiyle tedavi uygulamadı. Genç kız hastanenin ihmali sonucunda hayatını kaybetti.
Baba Amin Ullah’ın, mide ağrısı nedeniyle Dakka Medikal Kolej Hastanesi'nde tedaviye başladığını söyledi. Najma'nın durumunun biraz iyileşmesiyle rahat nefes aldıklarını söyleyen Ullah, hemşirenin Kanada'dan geldiğini öğrendiği Amin'in ateşini ölçtüğünü ifade etti. Hemşirenin "Bu hastada corona virüs var" diye bağırdığını ifade eden Baba Ullah, doktor, hemşire ve çalışanların koşarak odayı terk ettiğini ifade etti. Najma’nın corona test sonucunun negatif çıkmasının ardından maske ve eldiven giyerek kızının yanına girdiklerini sözlerine ekleyen Ulah, çok geç kaldıklarını sözlerine ekledi.
Hükümetin en üst düzey bilim kurulu danışmanı Patrick Vallance, okulların da bir noktada kapatılmasının gerekeceğini ancak bunun "doğru zamanda, salgının doğru bir aşamasında ve doğru bir şekilde" yapılması gerektiğini söyledi.
Son dönemde koronavirüs vakalarında hızlı bir artış yaşayan İspanya'da Sağlık Bakanı Salvador Illa özel hastanelerin ülkedeki genel sağlık sisteminin kontrolüne gireceğini açıkladı.
Son dönemde koronavirüs vakalarında hızlı bir artış yaşayan İspanya'da Sağlık Bakanı Salvador Illa özel hastanelerin ülkedeki genel sağlık sisteminin kontrolüne gireceğini açıkladı.
Hükümet Pazar günü ayrıca maske, eldiven, tıbbi ya da farmasötik ürünlere ya da bu ürünleri üretme kapasitesine sahip şirketlerin 48 saat içinde yetkililere haber vermelerini istedi, aksi takdirde cezalarla karşılacağı bildirildi. İspanya'da 9 bin 942 vakanın 2 bine yakını pazartesi günü tespit edildi. 342 de ölüm var.
İspanya'da bir hastanede çalışan bir hemşire ise ülkedeki hastanelerin savaş bölgelerine benzediğini söyledi. "İşte gitmek savaşa girmeye beziyor" diyen hemşire Coral Merino, her gün işe giderken korkuya kapıldığını, stres ve acıya şahit olmanın çok yorucu olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB'nin mecburi olmayan tüm seyahatleri 30 günlüğüne askıya alma önerisi getirdiğini duyurdu. Von der Leyen Twitter mesajında, AB Komisyonu'nun sınırlarda bazı önlemleri gündeme getirdiğini, AB'ye mecburi olmayan seyahatlerin 30 günlüğüne geçici olarak sınırlandırılmasının öngörüldüğünü belirtti.
İsviçre hükümeti bugüne kadarki uygulamalarının koronavirüsün yayılımını engellemekte başarısız olduğunu açıklayarak olağanüstü hal ilan etti. İsviçre komşularıyla sınır kontrolüne de başlayacağını duyurdu. Ülkeye yalnızca İsviçre vatandaşları, oturma izni olanlar ve iş seyahatlerine gelenler alınacak.
Olağanüstü hâl önlemleri kapsamında restoranlar kapatılacak, kamusal etkinlikler iptal edilecek, 8 bin ordu mensubu koronavirüsle mücadele çalışmalarına yardım edecek. Hastaneler ve kliniklerde yalnızca acil vakalar kabul edilecek.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, koronavirüs salgınına karşı eşi görülmemiş önlemler alınacağını belirterek, bu kapsamda ülkede 1 yıl boyunca hayatın tamamen durabileceğini söyledi. Rutte, Pazartesi akşamı televizyon aracılığıyla halka seslendi. Rutte, 1970'lerdeki petrol krizinden bu yana ulusa seslenen ilk başbakan oldu. Hollanda Başbakanı, yakın gelecekte 17 milyonluk ülke nüfusunun büyük bölümünün enfekte olacağını söyledi.
Hollanda'da grup bağışıklığının oluşturulmasının aylar alabileceğini vurgulayan Rutte, "O zamana kadar, en savunmasız insanları korumak için elimizden geleni yapmalıyız" dedi. Rutte, virüsün maksimum düzeyde kontrol edilmesi için çaba harcadıklarını belirterek, bir başka senaryoya göre de, virüsü alt etmenin 1 yıl sürebileceğini söyledi. Rutte'ye göre bu senaryonun gerçekleşmesi halinde ülkede 1 yıl boyunca hayatın durabileceğini dile getirdi.
"Tek mantıklı yol bilimsel bilgi ve gerçekleri kullanmak"' diyen Rutte, şunlar söyledi: "Şirketlerin iflas etmemesi ve insanların işlerini kaybetmemelerini sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Her iki durumda da zor bir zaman olacak, ama sizi hayal kırıklığına uğratmayacağız."
İtalya'da koronavirüsle mücadelenin ön saflarındaki doktorlar, hayat kurtaran tedavileri kimlere uygulayıp uygulamayacaklarını seçmek zorunda kaldıklarını söylüyor. Yeni koronavirüs enfeksiyonları her gün artarken, barış dönemlerinde daha önce görülmemiş bir baskı altındaki İtalyan sağlık sistemi, hastaları tedavi etmek için yeterli hastane yatağı bulmakta zorlanıyor.
Ülkenin kuzeyindeki Lombardiya bölgesine bağlı Bergamo'da bir yoğun bakım ünitesini yöneten Dr. Christian Salaroli, 80 ila 95 yaşındaki bir kişi ağır bir solunum rahatsızlığıyla gelmişse büyük ihtimalle tedaviye etmiyoruz" diyor.
Corriere della Sera gazetesine konuşan Salaroli, "Bunlar korkunç sözler ama maalesef doğru. Mucize yaratma girişimlerinde bulunacak durumda değiliz" diye de ekliyor. BM'ye göre İtalya, Japonya'dan sonra dünyanın en yaşlı ikinci nüfusun sahip. Bu da, virüse yakalandıklarında hastalığı çok daha ağır geçirmelerine neden oluyor.
Ay başında, İtalyan Anestezi, Analjezi, Resüsitasyon ve Yoğun Bakım Tedavisi Vakfı (SIAARTI) doktorlara "istisnai durumlarda" kimlere yoğun bakım ünitelerinde yer verilmesi gerektiği konusunda etik tavsiyelerde bulundu.
Doktor ve hemşirelere, hastalara yatış sıralarına göre hizmet vermek yerine, kimin yoğun bakım tedavisinden sonra iyileşme ihtimalinin daha yüksek olduğuna odaklanarak, "zorlu kararlar" verme tavsiyesi yapıldı.
Açıklamada "Bazı hastaları tedavi edip, diğerlerine verilen tedaviyi kısıtlamayı öneren SIAARTI değil, doktorları dikkatlerini tedaviden kimin daha çok faydalanacağına yöneltmeye zorlayan acil durum koşulları" denildi.
İtalya'daki yoğun bakım ünitelerinde 5200 kadar yatak bulunuyor, ancak kış aylarında bu yatakları zaten solunum güçlüğü yaşayan hastalar dolduruyor. Ükenin kuzeyindeki Lombardiya ve Veneto bölgelerindeki özel ve kamu hastanelerinde sadece 1800 yatak var.
Lombardiya'daki bir hastanede çalışan Dr. Stefano Magnone, BBC'ye yaptığı açıklamada kapasitelerinin doğduğunu söyledi. Magnone "Durum her geçen gün kötüleşiyor. Koronavirüs pozitif hastaları tedavi etmek için yoğun bakımda ve normal servislerdeki yatak kapasitemizin sınırlarına yaklaşıyoruz" dedi.
Magnone "Durum her geçen gün kötüleşiyor. Koronavirüs pozitif hastaları tedavi etmek için yoğun bakımda ve normal servislerdeki yatak kapasitemizin sınırlarına yaklaşıyoruz" dedi."Bölgemizde kaynaklarımız tamamen tükendi , hem insan hem de teknoloji anlamında. Yeni solunum cihazları bekliyoruz".
Bu hafta başı, Bergamo'daki yoğun bakım doktoru Daniele Macchini'nin anlatımları Twitter'da büyük ilgi görmüştü. Ekibinin "bir tsunamiyle" karşı karşıya olduğunu ve solunum cihazı gibi tıbbi ekipmanların "altın gibi" değerli olduğunu söyledi.
"Vakalar çoğalıyor. Günde 15-20 hasta geliyor, hepsi aynı nedenle. Testlerin sonuçları peş peşe geliyor; pozitif, pozitif, pozitif. Acil servis birden çöktü. Enfekte olan iş arkadaşlarımız akrabalarına da bulaştırdı ve bazı yakınları ölüm kalım savaşı veriyor." "Vakalar çoğalıyor. Günde 15-20 hasta geliyor, hepsi aynı nedenle. Testlerin sonuçları peş peşe geliyor; pozitif, pozitif, pozitif. Acil servis birden çöktü. Enfekte olan iş arkadaşlarımız akrabalarına da bulaştırdı ve bazı yakınları ölüm kalım savaşı veriyor."
Dr. Salaroli tıp çalışanları üzerindeki duygusal yükün "yıkıcı" boyutlarda olduğunu ve ekibindeki bazı doktarların, yapmak zorunda kaldıkları seçimlerin ağırlığı altında "ezildiklerini" söylüyor.
"Bu bir başhekime de, yeni mesleğe başlayıp, kendisini bir insanın hayatı konusunda karar vermek zorunda bulan genç bir doktora da olabiliyor. 30 yıllı tecrübeye sahip hemşirelerin birden ağladığını, sinir krizleri geçirdiklerini, titrediklerini gördüm."
Ülkede karantina altındaki İtalyanlar, salgını küçümsediklerini kendilerine itiraf ettikleri videolar paylaşarak başkalarını kendilerinin düştüğü hataya düşmemeleri için uyarıyor.
Çekilen videoda 10 gün önceki kendilerine mesaj yollayan İtalyanlar, "korkunç bir şey olmak üzere" ifadelerini kullandı. İtalyan asıllı bir kadın, "Corona virüsünü duyduğuna eminim. Maalesef onun etkilerini küçümsediğine de eminim" ifadelerini kullandı.
Bir başka İtalyan ise, "Koruyucu maske takanlarla dalga geçerdim. Annem bana maske almamı söylediğinde ona kulak asmadım" dedi. Bir başka İtalyan 10 gün önceki haline direkt olarak ismiyle hitape etti ve "Merhaba 10 gün önceki Deniele..." dedi.
İtalyan bir kadın, "10 gün önce iş toplantılarına giderdim, arkadaşlarımla akşam yemek yemeğe dışarı çıkardımç Kuaföre ya da spor salonuna giderdim. Herkesin gün içinde yaptığı sıradan aktiviteler... Ancak 10 gün hayat tamamen değişti." ifadelerini kullandı. İnsanlara evlerinde kalmalarını söyleyen video, sosyal medyada binlerce kez paylaşıldı.