22.01.2021 - 12:15 | Son Güncellenme:
Koronavirüs salgınını bir an unutturan ve bütün dünyayı alarma geçiren tehlikede önceki ay, korkudan titreten yeni bir gelişme yaşandı. Bilim insanları, çarpışmayla insanlığın sonu getirebilecek felaketler zincirinin ilk halkasının tetiklenebileceği uyarısında bulunuyordu.
Antarktika'daki Larsen C buz tabakasından koptuğunda yüzölçümü 6 bin kilometrekare olan ve adım adım izlenen meşhur A68a buzdağı, kısa süre önce bir kere daha bölünmüştü.
Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) gözlem uydularından Kopernik-3'ün 29 Kasım-17 Aralık arasında çektiği fotoğraflar, bu durumu gözler önüne serdi.
Dünyanın en ünlü buzdağı sayılan A68a, Güney Georgia adasına doğru ilerleyişini sürdürüyor. Bir zamanlar birleşik bir buzdağı olan A68a'ya artık iki küçük parça (A68d ve A68e) eşlik ediyor. Uzmanlar bu iki küçük parçaya 'canavarın yavruları' diyor.
Bu devasa buz kütleleri, Temmuz 2017'de Antarktika'dan başlayan uzun yolculuğu sırasında daha önce birkaç parçaya bölünmüştü. Atlantik Okyanusu'nun güneyinde sürüklenen A68a adlı buzdağı,Güney Georgia Adası'na doğru yaklaşıyor.
Şu anda dünyanın en büyük serbest yüzen buzdağı olan A68a, Kasım ayında doğrudan Güney Georgia adasına doğru gidiyor gibi görünüyordu, ancak Aralık ortasında daha doğuya doğru bir rota izlemeye başladı. Hala adaya çok yakın ve gelecekteki yörüngesi belirsizliğini koruyor.
ABD'nin Boulder bölgesindeki Colorado Üniversitesi'nden bilim adamı Ted Scambos, A68a adı verilen dev buz kütlesi hakkında çok kritik bir açıklamada bulundu.
Uluslararası haber ajansı Reuters'a açıklamalarda bulunan Scambos ve A68a onun "yavrularının" hala hareket halinde olduğunu ve Güney Georgia Adası yakınlarındaki sularda döndüğünü söyledi.
Scambos ve diğer bilim adamları, Temmuz 2017'de Antarktika'daki Larsen C buz sahanlığından koptuğundan ve "buzdağı geçidi" olarak bilinen bir bölgeden kuzeye doğru sürüklendiğinden beri buzdağını izliyorlar.
Geçen ay, ana buzdağı, büyüklüğünün yaklaşık üçte biri yani bin 400 kilometrekare civarında parçalara bölünmüştü. Bilim adamı Ted Scambos ve ekibi, Salı gübü ana buzdağının 2 bin 450 kilometre kareyi kapladığını söyledi.
Scambos, A68a'nın kenarlarının "yemek tabağı gibi kıvrıldığını" ve daha sıcak akıntılardan geçtiği anların, parçaların yanlarından kopmasına neden olduğunu söyledi.
Buzdağı, adanın açıklarına yerleşirse penguenlerin yiyecek aramasını engelleyebilir veya deniz tabanını öğüterek deniz yaşamına önemli ölçüde zarar verebilir.
Scambos, Aralık ayında buzun sığ sularda ilerlerken bunu çoktan yapmış olabileceğini söylüyor. Scambos, ayrıca bebek buzdağlarının da hala bir tehdit olduğunu söyledi.
Scambos, "Etrafta dolanan şehir bloğu büyüklüğünde buzdağları var," dedi. Bilim adamları, dördü adaya yakın olan bu küçük parçalardan altı tanesini izliyor.
Aralık ayında adanın batı sahanlığına yaklaşırken A68a'dan parçalar kopmaya başladı. Güçlü akımlar buzdağının yaklaşık 180 derece dönmesine neden oldu.
Uydu görüntüleri, su altında bulunan büyük bir kayalığın, buzdağını kırıp ilk büyük kırılmaya neden olabileceğini gösteriyor. Scambos, buzdağlarının adanın etrafında "dolaşmaya devam ettiğini" söyledi. Scambos, "Kısa bir süre için durabilirler... Günler, belki haftalar sürer." ifadelerini kullandı.
Ancak bilin insanı sonra eriyip incelmeleri gerektiğini söyledi ve buzdağlarının onlar için fazla sıcak olan bir suda yüzdüklerinin altını çizdi.
Uzaktan algılama uzmanı Pierre Markuse ise, "En büyük parça, A68a, son birkaç gün Güney Georgia adasının yaklaşık 150 kilometre güneyinde bir girdaba yakalanmış gibi görünüyor, saat yönünün tersine dönüyor ve yine batıya geri dönüyor" ifadelerini kullandı.
4200 kilometrekare büyüklüğündeki dev buzdağının Güney Georgia Adası ile çarpışma rotasında olduğu aktarıldı. 'Canavar' buzdağının şekli, işaret parmağıyla sıkılmış bir yumruğa benzetilmişti. Bu haftanın başlarında uydu görüntüleri, sürüklenen kütlenin 'parmağı' boyunca uzanan fay hatlarının tamamen kırıldığına dair ilk kanıtı yakalamış oldu.
RAF'ın yayınladığı yeni görüntüler, bir zamanlar dünyanın en büyük buzdağının parçalarının buzdağının ana kütlesinden nasıl ayrıldığını gösteriyor.
Güney Georgia Adası'yla neredeyse aynı büyüklükte olan A68a buzdağı ile ilgili uzmanlar insanlığın sonunu getirebilecek felaketler zincirinin ilk halkasının tetiklenebileceği uyarısında bulunuyor.
Nisan ayında 5 bin 100 kilometrekareye kadar küçülen A68a'nın niye bölündüğü tam olarak bilinmese de ESA denizin, buzdağının ilerlediği rotada parçalanmasına neden olabilecek kadar sığ olabileceğini bildirdi.
ESA, buzdağının nasıl ilerleyerek parçalandığını fotoğraflarla gösterdi. Bölgede deniz yaklaşık 200 metre derinliğe sahip. Yüzölçümü 3 bin 700 kilometrekare civarına düşen A68a, Arjantin'in doğusundaki Güney Georgia Adası'na çarpacak gibi ilerliyor. Çarpışmanın Ocak ayı içerisinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
A68a adlı buzdağının, 3.528 kilometre yüzölçümü olan adaya 90 kilometre kadar yaklaştığı geçen hafta duyurulmuştu.
Temmuz 2017'de Larsen C Kıta Sahanlığı'ndan kopan A68a, yakın bir zamana kadar dünyanın en büyük buzdağıydı.
Antarktika'nın Weddell denizindeki A-23a, yaklaşık 4 bin metrekarelik yüzölçümüyle unvanın yeni sahibi oldu. Karşılaştırma için rakamlara göz atmak yeterli: Rize 3 bin 920 kilometrekareyken, İstanbul'un yüzölçümü 5 bin 343 kilometrekare.
Zaman içinde kütlesinin önemli bir bölümünü kaybeden buzdağı, kıta sahanlığından koptuğunda Lüksemburg'un iki katı kadar bir yüzölçümüne (5 bin 800 kilometre kare) sahipti.
İngiliz Antarktik Araştırma Kurumu'nda görevli inceleme ekibinin Ocak sonunda bölgede olması bekleniyor. Ekibin uzaktan kumanda edilen iki sualtı planörü ve diğer cihazlarla örnek toplayarak buzdağının çevresine etkilerini inceleyeceği belirtiliyor.
Güney Georgia'da kışın daimi yerleşim yok. Yaz aylarında adada 30 kadar kişi ikamet ediyor. Ancak Güney Georgia, penguenler ve balıkçıllar için dünyanın en önemli üreme alanı.
Adada yedi milyon penguen dahil 30 milyon kadar kuş ve iki milyon fokun yaşadığı tahmin ediliyor.
Dünyanın en büyük buzdağı unvanını kaybeden A68a'nın bu hayvanlarla adayı besleyen kaynaklar arasındaki yolları kapatmasından korkuluyor.
200 metre derinliğe sahip olan buzdağının erimesiyle deniz suyu sıcaklığının değişecek olması en ciddi kaygılardan biri.
Bunun sonucunda çok büyük miktarlarda tatlı su açığa çıkacağı için planktonik organizmalardan balinaya bölgedeki tüm deniz canlılarının yaşamının olumsuz etkileneceği belirtiliyor.
Uzmanlar, buzdağının adaya çarptıktan sonra kara oturmasıyla bölgedeki besin zincirinin bozulacağını kaydediyor. Bunun sonucu olarak penguen ve fokların ana besin kaynağı olan balık ve kril bulmasının güçleşeceğini söylüyor.