16.12.2020 - 00:45 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dağlık Karabağ savaşının bitişinden bir ay sonra ateşkes ilk kez bozulurken, savaş esirlerini taşıyan Rus uçakları akşam saatlerinde Bakü ve Erivan'a iniş yaptı. Cephe hattında Ermenistan ateşle oynuyor, Rus yayın organı Sputnik'te skandal bir Türkiye haberi yer aldı.
Yerel medya, başkent Erivan'a inen uçakta 44 Ermenistan askerinin bulunduğunu bildiriyor. Azerbaycan tarafında ise, 14 rehine Bakü'ye ulaştı.
Bakü'ye dönenler arasında, Ermenistan'ın 2014'ten bu yana esir tuttuğu Azerbaycan vatandaşları Şahbaz Guliyev ve Dilgam Asgarov da vardı.
Guliyev ve Asgarov, altı yıl önce Kelbecer'de atalarının evlerini ziyaret etmek isterken Ermenistan askerleri tarafından rehin alındı, bir diğer Azerbaycan vatandaşı Hasan Hasanov vurularak öldürüldü.
Yeryüzünde Ermenistan dahil hiçbir ülkenin tanımadığı kağıt üstündeki Dağlık Karabağ yönetimi, Guliyev ve Asgarov'u 22 yıl hapis cezasına çarptırdı. İkili, Dağlık Karabağ savaşı sırasında Ermenistan'a götürüldü.
Savaşta tarihi hezimet yaşayan Ermenistan tarafında çatışmalarda kaç askerin hayatını kaybettiği belirsizliğini koruyor, kayıp askerlerin aileleri gösteriler düzenliyor.
Yerel medya, savaş esirlerini taşıyan uçağın Erivan'a ulaşmasıyla birçok ailenin askeri havalimanı etrafında toplandığını bildiriyor.
Rus medyasının servis ettiği fotoğraflarda, havalimanında esirleri karşılayanlar arasında bir isim dikkat çekiciydi: Dağlık Karabağ'ın kağıt üstündeki lideri Arayik Harutyunyan. Harutyunyan, savaş sırasında fare gibi sığınaklarda saklanmış ve 10 Kasım yenilgi anlaşmasından sonra ortalıkta pek görünmemişti.
Ermenistan medyası, Pazartesi akşamı eline bir liste alan yetkilinin dönen esirlerin ismini okuduğu görüntüleri ekranlara getirdi.
Rus medyası, henüz evlerine dönmeyen çok sayıda askerin olduğunu duyurdu. Haber, Ermenistan tarafının yaptığı açıklamaya dayandırıldı.
Ermenistan medyası, bugün Şuşa çevresinde yeni bir gerilimin ortaya çıktığını, Yeni Kent ve Hin Kent köylerinin Azerbaycan birlikleri tarafından üç gündür kuşatma altında olduğunu ileri sürdü.
Yerel medyadaki haberlere göre, Rus barış gücü askerleri bölgeye ulaştı ve halihazırda müzakereler sürüyor. Haberlere göre, Rus barış güçlerinin komutanı Korgeneral Rüstem Muradov'un bölgeye gelmesi bekleniyor.
Medyaya konuşan köy muhtarlarından Davit Davtyan, Yeni Kent köyünün Azerbaycan'a devredilmesi halinde Dağlık Karabağ'ın Hankendi'yle Ermenistan bağlantısının kesileceğini savundu.
Ateşkesin bozulduğu cephe hattında ise yeni gelişmeler var. Hadrut yakınlarındaki Köhne Tağlar ve Çaylaggala köylerini boşaltmayan Ermeni milisler Azerbaycan ordusu tarafından söz konusu yerleşimlerden çıkartıldı.
Bunun üzerine Dağlık Karabağ'a yerleşen Rus barış güçleri bölgeye geldi, Rusya Savunma Bakanlığı'nın yayımladığı 13 Aralık tarihli haritada iki köy Rus askerlerinin kontrolünde gösterildi.
Değişiklik Azerbaycan'da büyük tepki çekti, Rusya'nın bir gün sonra yayımladığı harita ise eski görünümüne döndü. Ermenistan medyası, iki köyün Azerbaycan'a iade edildiğini aktarıyor.
Rus Sputnik Ermenice'de ise skandal bir haber var. 'Karabağ'da provokasyonlar sürecek. Türkiye Rusya'nın etkisini kırmak istiyor' başlığını taşıyan haberde Türkiye ve Azerbaycan'ın barış gücünün işini zorlaştırmak için her türlü provokasyona girişebileceği savunuldu.
Köhne Tağlar'daki işgalci Ermenilerin muhtarı Eduard Ayvazyan, yerel medyaya Rus barış güçlerinin köyden çekildiğini ve kontrolün Azerbaycan ordusuna geçtiğini söyledi.
Hocavend'e bağlı Köhne Tağlar ve Çaylaggala köylerindeki çatışmanın görüntüleri de ortaya çıktı, video kaydında kar üniformalı Azerbaycan özel kuvvetleri görülüyor.
Zengilan çevresinde ise Ermenistan milisleri Azerbaycan mevzilerine sızmaya çalıştı, yakalanan iki milisin fotoğrafı sosyal medyadan yayınlandı.
Yaklaşık 30 yıl boyunca Dağlık Karabağ sorununu sürüncemede bırakan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu'nun temsilcileri, Azerbaycan'ın ardından Ermenistan'ı ziyaret etti.
Bakü'deki ziyarette Azerbaycan lideri İlham Aliyev temsilcilere sözünü sakınmamış, "Buraya gelmek sizin fikrinizdi. Kameralar önünde de tekrar söyleyebilirim ki Minsk Grubunu buraya davet etmedim" demişti.
Erivan'da ise bambaşka bir atmosfer vardı. AGİT temsilcileri, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Dışişleri Bakanı Ara Ayvazyan ve Rusya'nın Erivan Büyükelçisi Aleksey Sinegubov'la bir araya geldi.
Ermenistan Dışişleri Bakanı Ayvazyan, savaşın ardından ilk kez Erivan'a gelen heyete skandal bir çağrıda bulunarak Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan işgali altında olduğunu ileri sürüp statüsünün belirlenmesini istedi.
Resmi görüşme sürerken Erivan sokaklarında ise Minsk Grubu'nu destekleyen bir gösteri vardı, Dışişleri Bakanlığı önünde toplananlar Dağlık Karabağ görüşmelerinin Minsk formatında sürmesini istedi.
Gösteriyi organize eden Milli Demokratik Kutup hareketi lideri Varujan Avetisyan, Dağlık Karabağ'a uluslararası barış gücü konuşlandırılmasını talep ettiklerini söyledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ise, Ermenistan Dışişleri Bakanı Ara Ayvazyan'ın kendisine 9 Kasım'da Azerbaycan ile imzaladıkları ateşkes anlaşmasına uyulması gerektiğini söylediğini belirtti.
Dağlık Karabağ anlaşmasına imza attıktan sonra ülkesinde hain ilan edilen Başbakan Nikol Paşinyan karşıtı protestolar sürüyor.
Ateşkesin Ermenistan'ın aleyhine olduğuna savunan muhalefet, Başbakan Nikol Paşinyan'ın istifasını talep ediyor.
Gösteride, "Nikol hain, Nikol'suz Ermenistan sloganları atıldı. Öte yandan, 10 Kasım'da Rusya ve Azerbaycan'la birlikte yenilgi anlaşmasını imzalayan Başbakan Paşinyan, bir aydır istifa baskılarına karşı direniyor.
10 Kasım'da Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan anlaşmayla silahlar sustu, işgalciler 1 Aralık itibariyle Kelbecer, Ağdam ve Laçın'ı terk etti. BM kararlarına göre Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ yaklaşık 30 yıl boyunca Ermenistan tarafından işgal altında tutuldu.
Anlaşmayla silahlar sustu, çatışma hatları ve Laçın koridorundaki 23 ayrı noktaya 1960 Rus barış gücü askeri konuşlandırıldı,
Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Ermenistan'ın ateşkes ihlaliyle başladı. Dağlık Karabağ, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınıyor. Ancak Azerbaycan'ın topraklarının yaklaşık yüzde 20'sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990'ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyordu. Bölgede 1991 yılında 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' ilan edildi. Ancak burayı uluslararası alanda Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımadı.
Güney Kafkasya’da 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ (Yukarı Karabağ), Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en büyük sorun olarak yıllardır çözüm bekliyordu. 'Dağlık Karabağ' bölgesinin kelime kökeni birkaç farklı dilin karışımından oluşuyor. İsminin içinde bulunan birkaç dil bile, bölgenin tarih boyunca farklı kültürler arasındaki geçişkenliğe nasıl maruz kaldığını başlı başına gösterir nitelikte.
İngilizcesi Nagorny (ya da Nagorno) Karabakh. 'Nagorny' kelimesi Rusçada 'dağlık' (нагорный), anlamına geliyor. Azerbaycancada da, tıpkı Türkçe'deki gibi 'dağlık' anlamına gelen 'dağlıq' ya da 'yukarı' anlamına gelen 'yuxarı' kelimeleri ile anılıyor. Karabağ ise, Türkçe ve Farsçada ortak bir kelime olup, 'siyah bahçe' demek.
10 Aralık 1991’de yapılan ve bölgede kalan Azerilerin boykot ettiği referandumda Ermeniler, Azerbaycan’dan ayrılmak için oy kullandı. Referandumun ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi, ancak bu girişim uluslararası toplumda karşılık bulmadı. Ermenistan ordusunun desteklediği Dağlık Karabağ Ermenileri ile bölgede yaşayan Azeriler arasındaki gerilim, bağımsızlık ilanıyla gittikçe yükseldi. Çıkan çatışmalar, 1992’de Ermenistan ordusu ve Dağlık Karabağlı Ermeniler ile Azerbaycan ordusu arasında sıcak savaşa dönüştü.