Kendileri gibi günün birinde şehrin gürültüsünü ve kaosunu arkalarında bırakıp gitmek isteyenlere tavsiyelerde bulunan çift, köyde ya da bir sahil kasabasında yaşamak herkesin hayali, ama hayali olanlar da gelip ‘bu bana göre değilmiş’ diyerek döndüklerini anlatıyor.
‘Öyle yapanlara biz iyi ki yaptın, içinde kalmadı, denedin ve gördün diyoruz. Köye taşındım, artık ölene kadar burada yaşamak zorunda değilim sonuçta. Olmuyorsa başka bir şey deneyeceksin. Tavsiye derseniz, küçük çocuklu aileler için özellikle çok iyi, güvenli bir ortam, büyük çocuğu aileler için biraz ortamlarını bıraktırıp bu sakinliğe alışmasını beklemek zor olabilir”
“Göç etmek isteyenlere önerimiz, gerçekten göç etmek istiyorlar mı? Yoksa şu an bu durum moda gibi görünüyor, ondan mı göç etmek istiyorlar? Bunu kendilerini sormalarını öneririm. Şehirden buraya tüketim arzularını taşımamalarını öneririm. Çünkü köy üretim yeridir. Her ne yapıyorsan, buraya geliyorsan üretmelisin. Yazarsan kitabını yaz üret, sporcuysan doğa sana kucak açıyor spor yap, yaptır üret, gıdanı üret, ama tüketme, tüketilmesine izin verme.
Köye göç sonrası olumsuz bir durum yaşamadıklarını anlatan çift herkesle selamlaşıp, muhabbet ettiklerini dile getiriyor. Bu durumun iyi niyet ve karşılıklı insan ilişkileriyle alakalı olduğunu ifade eden genç çift, en önemli detayın dışarıdan gelip köydeki hayata saygı duymak ve uyum sağlamak olarak belirtiyor.
“Burada bir hayat var, bir yaşantı düzen var. Sen dışarıdan gelip o düzeni değiştirmeye kalkarsan sorun yaşarsın. Mesela şehirden köye taşınmışsın, köylü hayvan bakıyor ve ister istemez kokusu bazen yayılabiliyor. Ama sen gidip ‘bu hayvanlar kokuyor’ diye şikayet edersen köylü seni dışlar. Adamın geçim kaynağı bu. Sen dışarıdan gelmişsin, kokuyor diyorsun. Sorun yaşarsın bu açık. O zaman köyde yaşamayacaksın, daha sakin olan bir ilçeye taşınacaksın ya da evi kiralarken satın alırken etrafına bakacaksın.
Onlar atadan buradalar, toprağı, havayı, bitkiyi tanıyorlar. Sen kitaptan, internetten biliyorsun. Ekip biçme işini onlardan öğreniyorsun ama bir hastalık, böcek geliyor. Sende internetten doğal yöntemleri bulup uyguluyorsun, onlara söylüyorsun. Kendi bildikleri var, senin öğrettiklerin de oluyor. Genel olarak karşılıklı bir alışveriş söz konusu aslında”
Şehir yaşantısına dönmeyi hiç düşünmediklerini belirten Aslı ve Ersel “Burada mutluyuz , tabi hayat ne gösterir bilmiyoruz. Mecbur olmadığımız sürece köy yaşantısında kalmayı istiyoruz” diyor.
“Şu an için çok belli bir planımız yok. Yer almak istiyorduk fakat malum fiyatlar aşırı arttı ve o hayal oldu. Kirada olduğumuz için her yer bizim evimiz aslında. Eğer ev sahibimiz ‘çık’ derse ve bu bölgede ev bulamazsak yeni bir göç planı oluşabilir. Gezmeyi seviyoruz. Dediğimiz gibi belki yapabilirsek bir karavan yapıp, sürekli olmasa da arada kedilerimizi köpeğimizi alıp haftalık turlar yapıp farklı yerleri görmeyi düşünüyoruz. Tabi bunlar uzun zamana yayılmış planlar”