10.05.2017 - 18:17 | Son Güncellenme:
Fuara, 50 ülkeden 818 katılımcı firma ve temsilci katılıyor. 74 ülke ve 2 uluslararası kuruluştan savunma alanında görevli 135 heyet ve 600 heyet üyesi de fuar kapsamında İstanbul'a geldi.
Fuarda tamamen milli imkanlarla üretilen birçok savunma sanayi ürünü ilk kez görücüye çıktı. En çok ilgi görenlerden biri T129 Atak adı verilen Türkiye'nin ilk taarruz helikopteri.
TUSAŞ Türk Havacılık ve Uzay Sanaii A.Ş. standında özel bir bölümde tutulan Atak helikopteri büyük ilgi görüyor. Sadece üst düzey ziyaretçilerin kokpite oturmasına izin verilirken Atak helikopteriyle ilgili en güzel tanımlamayı test pilotu Barış Yakar, " Türk mühendisinin, işçisinin , pilotunun emeği üzerinde"şeklinde yaptı.
Atak helikopterinin silahları da özel. Tamamen yerli yapım olan silah sistemleri de ilk. Helikopterin yazılımları, mühimmatları, pilot eğitimleri de tamamen yerli şirketlere ait.
Helikopterde kullanılan kaskın da özel olduğunu söyleyen test pilotu Barış Yakar," Bu kaskı dünyada ilk olarak kullanan ordu bizim ordumuz.
Gece görüş sistemi ve motor sistemleri, önde gördüğünüz cama aktararak pilot yorgunluğunu ortadan kaldırmaya faydası vardır. Böylelikle helikopter pilotu içeriyle ilgilenmez.
Aynı zamanda silah sistemleri ve hedefler kaska gelerek daha etkin kullanılmasını sağlar"dedi.
Atak taarruz helikopterindeki bilgi birikim bir başka milli üretim olan Türkiye'nin ilk sivil helikopteri T 625'e de ilham oldu. T625 de fuar kapsamında ilk kez görücüye çıktı.
En zorlu iklim şartları ve coğrafyada, yüksek irtifa ve yüksek sıcaklıkta, gece ve gündüz koşullarında etkin bir şekilde uçabilen T625'in tasarım ve üretimi de tamamen milli kaynaklar kullanılarak gerçekleştirildi.
T625 adının da bir anlamı var. T hem TAİ hem de Türkiye'yi simgelerken, 6 ton kaldırma kapasitesini, 2 motor sayısını, 5 de pervane pal sayısını simgeliyor.
TAİ Helikopter Grup Başkanı Metin Sancar, Genel maksatlı helikopterin hem sivil hem de askeri amaçla kullanılabileceğini söyleyerek, " 2 pilot artı 12 yolcu kapasitesine sahip.
En büyük özelliği yüksek sıcaklık ve irtifada görev yapabilmesi Ülkemizin bütün coğrafi koşullarında görev yapmak üzere tasarlandı. Çift motora sahip, motor kaybında rahatlıkla havada kalabiliyor.
Fuarda bir başka ilgi gören ürün de Lazer Savunma Sistemi (LSS). Aselsan mühendisleri tarafından geliştirilen kısa adıyla LSS 500 metre menzile kadar mini ve mikro insansız hava aracı ve deniz aracı tehditlerine karşı etkili olabiliyor.
El yapımı patlayıcıları da etkisiz hale getirme yeteneğine sahip. Hava alanları. sınır karakolları , karargah binaları ve konvoy geçiş güzergahlarında kullanılması amaçlanan LSS'nin yaratıcı ekibinde yer alan Aselsan Lazer Sistemleri Tasarım Müdürü Atakan Duran sistemi bir çocukluk hayalinin gerçekleşmesi olarak tanımladı.
Duran, " Lazer silahı denilen şeyi yerli imkanlarla hayata geçirdik. Sahada da denenmiş halini görüyoruz burada. Yüksek güçlü lazerimizi hedef üzerinde tutarak, o hedefi etkisizleştirdiğimizi test etmiş durumdayız"dedi.
Fuarın ödüllü ürünü de Van kedisi adı verilen görüş sistemi. Yine Aselsan tarafından geliştirilen bu görüş sistemi, hem gece görüşünü hem de termal görüntüyü tek bir dürbünde birleştiriyor.
Piyade tüfeğine entegre edilebilen Van Kedisinin yaratıcılarından Aselsan Sensör Programları Direktörü Tolga Kadımtürk sistemi, " İki göz, tek amaç.İçerisinde termal ve gece görüşü bir araya aldık"diye tanımladı.
Askeri heyetlerin en çok ilgi gösterdiği silah sistemlerinden biri de Roketsan tarafından geliştirilen ve üretimi yapılan TRG-300 Kaplan Füzesi. Yüksek isabet ve tahrip gücü sayesinde 30 kmden 120 km mesafeye kadar yüksek öncelikli hedefler üzerinde yoğun ve etkili ateşler yapabilme yeteneğine sahip Kaplan Füzeleri Roketsan Ürün Üretim Destek Yöneticisi Engin Aktürk'e göre hedefini tam isabetle vurabilmekte.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 13. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı (IDEF 2017) kapsamında, savunma alanında çok sayıda iş birliğine imza attı.
13. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı'nda (IDEF 2017) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) arasında Siber Güvenlik ve Ekosisteminin Geliştirilmesi konusunda İşbirliği Protokolü imzalandı.
TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) ile ASELSAN Mikroelektronik Güdüm ve Elektro-Optik (MGEO) arasında Aselsan Ölçüm Birimi Geliştirilmesi ve Entegrasyonuna ilişkin İşbirliği Protokolü imza altına alındı.
Ayrıca, TÜBİTAK BİLGEM ile ASELSAN arasında Gerçek Zamanlı İletişim Sistemi (GİS) İşbirliği Protokolü ve Air Surveillance Radar Algoritmaları Konusunda İşbirliği Anlaşması imzalandı.
TÜBİTAK BİLGEM ile NETAŞ Telekomünikasyon AŞ arasında Siber Güvenlik İşbirliği Protokolüne imza atıldı.
Öte yandan, SDT Uzay ve Savunma Teknolojileri ile Telespazio arasında Çok Amaçlı Yer Gözetleme Sistemi Projesi Mutabakat Zaptı imzalandı.
İmzalanan anlaşmaları değerlendiren TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin, Savunma sanayi Müsteşarlığıyla güçlerini birleştirerek savunma sanayi sektörüne devlet kurumu olarak destek vermek üzere sözleşmeler imzaladıklarını söyledi.
Ergin, Aselsan ile çok kritik iki teknolojinin yerli üretimine destek vermek için protokoller imzaladıklarına işaret ederek, hava gözetleme radarları konusunda bir teknoloji aktarımının söz konusu olduğunu anlattı.
Ar-Ge yapmanın özel şirketler için çok büyük maliyetler yol açtığını vurgulay+an Ergin, "TÜBİTAK, devlet destekleriyle Ar-Ge yapmakla mükellef olan bir kuruluş. Dolayısıyla biz şirketlerimizin üzerindeki yükü alıp şirketlerimizin daha çok pazarlama satış ve asıl kara çevirici olan üretim aşamasında öne çıkmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Buradaki bütün sözleşme ve protokol imzalamaları bu iradeyi kuvvetli bir şekilde gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.