03.10.2021 - 13:38 | Son Güncellenme:
Tebriz ya da yerel halkın da yaygın biçimde kullandığı şekliyle Tabriz, İran'ın en önemli kentlerinden biri olma özelliği taşıyor. Ülkenin en kalabalık dördüncü kenti olan Tebriz, sanayileşme bakımından başkent Tahran'dan sonra İran'ın en önemli ikinci şehri konumundadır.
Tahran, Meşhed ve İsfahan'dan sonra İran'ın en büyük dördüncü kenti olan Tebriz, ülkenin Doğu Azerbaycan eyaletinin de yönetim merkezi konumundadır. Volkanik Sehend Dağı ile güneyden Eynali Dağı ile kuzeyden çevrili olan Tebriz geniş bir vadide kuruludur.
Evliya Çelebi, kaleme aldığı seyahatnamesinde Tebriz'in adının manası için "sıtma dökücü" bilgisini not düşmüştür. Kentin ismi konusunda da çeşitli rivayetler vardır. Kentin Eski Türkçedeki Tav ve ariz kelimelerinin birleşiminden geldiği varsayımının yanı sıra Farsçadaki teb ve riz kelimelerinin birleşiminden geldiği de düşünülüyor.
Arapçada Tibriz, Doğru Roma kaynaklarında Tavrez olarak anılan Tebriz'in bir diğer adı da Tavreş'tir. Halk arasında da Tevriz olarak anılan kent bölgenin en eski yerleşim yerlerinden de biri olma özelliği taşımaktadır.
Kimi tarihi kaynaklarda beş bin yıl öncesine kadar izleri rastlanan Tebriz'e dair en net bilgilere üçüncü yüzyıldan itibaren rastlanmaktadır. Bu dönem adı Gazaka olarak bilinen Tebriz, Atropatena'nın başkentiydi. Ancak bölgede yaşanan şiddetli deprem nedeniyle kent yerle bir oldu ve uzun bir süre imar edilmedi.
Üç yanı dağlarla çevrili olan Tebriz, bu sayede korunaklı bir konuma da sahiptir. Hatta kentin adının Kıpçak Türkçesindeki Tav ve aris yani dağ arası kelimelerine dayandığı da öne sürülmektedir.
İpek ve Baharat yolu üzerinde yer alan Tebriz, özellikle Orta Çağ'da dünyanın en önemli ve gelişmiş kentlerinden biri haline gelmiştir. Bunda kuşkusuz canlı ticari ve kültürel yaşamın da etkisi büyüktür. Bu sayede kentte çok sayıda önemli yapılar inşa edilmiştir.
Bölgeyi yöneten Türkler için önemli bir yerleşim yeri ve yönetim merkezi haline gelen Tebriz, İran'daki en yoğun Türk yerleşimdir. Burası aynı zamanda Türkiye dışında ana dili Türkçe olanların en çok yaşadığı kent olma özelliği de taşımaktadır.
Emir Timur döneminde yani 15. yüzyılda geniş çaplı bir imar faaliyetinin uygulandığı kent, imparatorluğun batıdaki yönetim merkezi haline gelir. Ancak Emir Timur'un ölümünden sonra oğulları tarafından yönetilen kent, babalarının dönemindeki kadar hızlı bir gelişim gösteremez.
1. İsmail 1501 yılında kendisini Tebriz'de kendisini şah ilân edip burada Safevi devletini kurdu. Bir Türk devleti olan Safeviler, Kaçar Hanedanlığı iktidarı alana kadar ülkeyi yönetti. Tebriz, Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail arasında yaşanan rekabet sonucu çok kez el değiştirmiştir.
Tebriz 1802'den 1925 yılına kadar bir diğer Türk aile olan Kaçarlar tarafından ülkenin yönetim merkezi olarak kullanıldı. Ancak bu tarihte iktidarı ele geçiren Rıza Şah Pehlevi başkenti Tahran'a taşımıştır.