14.12.2015 - 16:33 | Son Güncellenme:
Ukrayna'dan Amerika'ya zengin olma umuduyla gelen Jan Koum, Yahoo'da işe başladıktan sonra izlediği Demokratik Almanya'daki komünist rejimin gizli polis örgütü Stasi'nin anlatıldığı 'Das Leben der Anderen' (Başkalarının hayatı) filmi dönüm noktası oldu.
Filmi izledikten sonra Ukrayna'da yaşayan babası ile daha güvenli ve kolay bir iletişim ağı kurmayı kafasına koyan Koum Forbes dergisine yaptığı açıklamada WhatsApp'ın hikayesini şöyle özetledi:
"Babamın veya 80 yaşındaki bir kadının dahi kolayca kullanabileceği, daha güvenli bir iletişim kanalı kurmak fikri bizi WhatsApp'a götürdü"
Senaryosunu Florian Henckel von Donnersmarck'ın yazdığı ve yönettiği filmin önemli rollerinde Martina Gedeck, Ulrich Mühe ve Sebastian Koch oynamıştı.
1984 yılının Doğu Almanya'sında geçen bu politik gerilim filminde, ülkenin güçlü gizli polis örgütü Stasi'nin yetenekli istihbarat elemanı Yüzbaşı Gerd Wiesler'in (Ulrich Mühe)
rejim karşıtı olabilecekleri düşünülen bir sanatçı çifti gizlice dinleyip takip ederken yavaş yavaş yaptığı işten pişmanlık duyması anlatılmaktadır.En İyi Yabancı Film Akademi Ödülü'nü ve aynı dalda BAFTA, Bodil ve César Ödülleri'ni kazandı. "Başkalarının Hayatı" IMDb'nin en iyi 250 Film listesinde bulunmakta ve sıralamada üst sıralarda yer almaktadır.
Forbes’un haberine göre Koum, 16 yaşındayken annesiyle birlikte korku dolu anti-semit ortamdan kaçarak ABD’ye, Silikon Vadisi’ni oluşturan şehirlerden biri olan Mountain View’a göç ediyor.
Devlet desteğiyle sadece iki yatak odası olan bir ev tutan iki kişilik aile, Ukrayna’dan giysilerinin yanı sıra defter kalem almaya paraları yetmeyeceği için bavullara defter kalem doldurarak..
ABD’ye geliyor. Masrafları karşılamak için anne çocuk bakıcılığı yaparken Koum da bir süpermarkette temizlik görevlisi olarak çalışıyor. Annesine kanser teşhisi konulunca ikisi de işten ayrılıyor ve annesinin iş göremezlik raporu sonucu aldıkları devlet yardımıyla geçimlerini sürdürüyorlar.
Koum İngilizceyi yeterince iyi konuşmakla birlikte Amerikan lise eğitimindeki yavan arkadaşlıkları benimsememiş ve 18′ine geldiğinde okulda “sorun çıkartan” bir kişi olmuş.
Bu sürede bilgisayar programlaması öğrenen ve ikinci el kitap dükkanından programlama kitapları alıp okudukça geri satan Koum, woowoo hacker grubuna katılıp Silicon Graphics serverlarına sızmış, yeri gelmiş Napster kurucu ortaklarından Sean Fanning ile chat’leşmiş.
Zor şartlar altında bitirdiği liseden sonra San Jose Devlet Üniversitesi’ne giren Koum, Ernst & Young’da da güvenlik denetçisi olarak part-time yazılımcı olarak çalışmış.
Koum’un WhatsApp ortağı Brian Acton’la tanışması da bu döneme denk geliyor.1997′de bir gün karşı masasına gelip oturan Koum hakkında o dönem Yahoo çalışanı olan Brian Acton (44) Forbes’a şunları söylüyor:
“Onun biraz farklı olduğunu görebiliyordun. Diğer çalışanların aksine ‘Buradaki politikanız nedir, burada ne iş yapıyorsun’ gibi saçma diyaloglarla işi yoktu. Neyse. İşte öyle biri…”
Görünen o ki, Jan Koum da Brian Acton hakkında da benzer görüşlere sahipmiş. “İkimizin de saçmalama konusunda yeteneği yok” diyor Koum.Ukraynalı genç, tanışmalarından altı ay sonra Yahoo ile iş görüşmesi yapmış ve altyapı mühendisi olarak çalışmaya başlamış, tabii bu sırada San Jose Devlet Üniversitesi’ndeki eğitimine de devam ediyormuş.
Bir gün Yahoo sunucusu bozulunca işler Koum için değişmiş. Yahoo kurucu ortaklarından David Filo telefonundan Koum’u arayarak arıza haberini verince Koum’un cevabı “Dersteyim” olmuş. Filo ise, “Derste ne halt ediyorsun? Çabuk ofise gel” deyince okulu bırakıp sunucuyu tamire başlamış, okula da tekrar uğramamış.1997′de babasının ölmesinin ardından Koum’un annesi de 2000 yılında hayatını kaybedince Koum yalnız bir hayata başlıyor, bu sırada onu evine davet edip sık sık destek olan da Brian Acton’ın ta kendisi. Koum, birlikte bol bol ultimate frizbi ve futbol oynadıklarını anlatıyor.
O dönemden sonra Yahoo’da birlikte çalışmaya devam eden ikili 2007′de birlikte işten ayrılarak bir süre seyahat edip gezmişler. Birlikte Facebook’a başvurmuşlar ve reddedilmişler.WHATSAPP NASIL DOĞDU?Koum 2009 yılına girildiğinde Yahoo’daki kazançlarından biriktirdiği 400.000 doların da sonuna gelmeye başladığı sıralarda bir iPhone almış. Nasıl para kazanacağım diye düşünürken AppStore’un yepyeni bir endüstri yaratacağını fark etmiş ve Rus arkadaşlarından Alex Fishman’ın evine yemeğe gittiğinde bir diyalog sonucunda bir uygulama fikri ortaya atmış.
Ortaya attığı uygulama fikri, telefon rehberinde bulunan isimlerin yanında Facebook durumu gibi “Şu anda meşgulüm” “Spor salonundayım” “Pilim bitiyor” gibi bilgileri içermesi üzerine yoğunlaşmış.Koum sistemin arka planını yapabileceğini ancak bir iPhone yazılımcısına ihtiyaç duyduğunu söyleyince Rus arkadaşı Fishman, “rentacoder.com” üzerinden başka bir Rus arkadaşıyla tanıştırmış Koum’u.
İlk WhatsApp sürekli çöküyor veya takılıyorken uygulamayı sadece Koum’un Rus arkadaşları ile Brian Acton indirmiş. Koum pes edip bir işe başvurmaya hazırlanırken onu durduran Acton olmuş: “Şu an bundan vazgeçersen çok büyük bir salaksın demektir. Birkaç ay daha şans tanı.”Bir süre daha çabalamaya karar veren Koum’a mucizevi destek ise tam bu dönemde Apple’dan gelmiş. 2009 haziranda push bildirimleri hizmete sokan Apple, bir kullanıcı bir uygulamayı açık tutmadığı zaman “ping” atarak o uygulamadan bir bildirim geldiğini kullanıcıya bildirmeye başlamıştı. WhatsApp’in dönüm noktası da bu yeni teknoloji oldu.Artık biri WhatsApp durumunu değiştirdiğinde rehberindeki herkesin cep telefonuna bildirim gidiyordu. Koum’un Rus arkadaşları ise WhatsApp’i “amacının dışında” kullanıp durumlarını “Geç kalktım” “Şimdi oraya geliyorum” gibi ‘durumlarla’ değiştirmeye başladı.Fishman, “Uygulama bir noktada anlık mesajlaşma uygulamasına dönüştü. Biz ‘Hey naber’ diyorduk ve bir başkası cevap veriyordu” diyor. Jan, tüm bu durum değişikliklerini Santa Clara’daki Mac Mini’sinden izlerken aslında bir “Anında mesajlaşma uygulaması” ürettiğini fark etti. “Dünyanın öbür tarafındaki bir kişiye bir cihaz vasıtasıyla anında ulaşmak, bu çok güçlü bir şeydi” diyor Koum.
WHATSAPP’IN AVANTAJIO dönemde bedava anlık mesajlaşma uygulaması olarak bir tek BlackBerry’nin BBM’i vardı fakat bu sadece BlackBerry telefonlarda çalışıyordu. Google’ın G-Talk’u ve Skype’ı da vardı fakat WhatsApp’ın ayrıcalığı, kullanıcı adının herkesin kendi cep telefonu numarası olmasıydı. Koum, mesajlaşma eklentili WhatsApp 2.0′ı AppStore’a koyduğunda kullanıcı sayısı aniden 250.000′e fırladı. Hemen yeni bir StartUp ile uğraşan Acton’a gidip yatırımcı aramaya koyuldu.Yahoo’dan ayrılan bazı kişiler WhatsApp’e yaklaşık yüzde 30 hisse karşılığı 250.000 dolarlık yatırım yaptı ve 2014 yılında 19 milyar dolar edecek WhatsApp’ın çalışma ofisi de resmi olarak kuruldu. Bu noktadan sonra da WhatsApp’i durdurmak pek kolay olmayacaktı.