28.12.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
Gözünüz aydın! Kuruyemişte de yavaş yavaş ithalatçı ülke oluyoruz. Başta badem olmak üzere ithal ettiğimiz kuruyemişlerin çeşitleri ve miktarları sürekli artıyor. Yılbaşı gecelerinin geleneksel 'eğlencesi' kuruyemişlerin bir çoğunun ithal malı olduğunun farkında bile değiliz. Badem ülkesi Türkiye, bademde ABD'ye bağımlı hale geldi. Yıllar önce Datça'dan Kaliforniya'ya götürülen fidanlarla kurulan badem bahçeleri gelişti, yaygınlaştı. Önce Türk fındığına rakip olarak dünya gıda sanayiinin önemli bir girdisi olmayı başardı. Döndü dolaştı sonunda çerezlik olarak Türkiye'ye de girdi. Üretimi çok az olan Datça bademi ortalıkta gözükmezken, ABD bademi marketlerde 20 - 28 milyon liradan satılıyor. Meraklılar markası ile paket kuruyemiş satan Sedat Balcı, "Türk bademi standart değil. Bazen acı bademe rastlanıyor. ABD bademinde ise hiç acı dane çıkmıyor, hepsi aynı boyda" diyor. Formül bu!
Bizim mısır patlamayınca...
Türkiye patlamış (cin) mısırda da dışa bağımlı hale geldi. Geçmiş yıllarda sobada, mangalda şimdilerde tüpgaz ocağının üzerinde patlattığımız cin mısır da Arjantin'den geliyor. Geçtiğimiz yıl Arjantin'de yaşanan ekonomik kriz nedeniyle ithalat kesintiye uğrayınca, Türkiye Güney Afrika'dan da cin mısırı ithal etmeye başladı. Türkiye gerekli çalışmaları yapıp tohum geliştirmediği için yerli cin mısırımız yozlaştı, yeteri kadar patlamaz oldu. Bu nedenle piyasada, tümü patlayan ithal cin mısır tercih ediliyor. Kuruyemiş piyasasında, ithal cin mısırı 25 kiloluk kraft kağıdından tertemiz torbalarda satılırken, standart kalitede ambalajlanmış yerli cin mısır bulmak mümkün olmuyor. Çeşitli yörelerde yetişen yerli cin mısırların kalitesi birbirini tutmuyor.
Dakota ayçiçek
Türkiye'de yağlık ayçiçek çok bol ama çerezlik ayçiçek yetiştirilmiyor. Ülkemizde yılda 700 - 800 bin ton yağ oranı yüksek ayçiçek üretiliyor. Ama çerez olarak tüketilmek üzere geliştirilen dolgun daneli ayçiçek çeşitleri yurtdışından, özellikle ABD'den ithal ediliyor. Bu nedenle marketlerde satılan ayçiçek paketlerinin üzerinde Japon veya Dakota gibi markalar bulunuyor. Standart kalitedeki dolgun daneli ithal ayçiçek çekirdekleri, kuruyemiş paketleyip toptan satan firmaların giderek daha çok ilgisini çekiyor.
Cevizler de ithal
Başta baklava olmak üzere çeşitli tatlılarda, aşurede ve hamur işlerinde kullandığımız cevizin ithalatı da giderek artıyor. Kesilip yurtdışına ihraç edilen ceviz ağaçlarının yerine yenileri yetiştirilmediği için cevizde de dışa bağımlı olduk. Kuruyemişçilerden alıp tükettiğimiz cevizlerin çoğunun İran, Moldovya, Ukrayna, Kazakistan cevizi olduğundan haberimiz bile yok. Kısa adı SUTHER olan Susam, Tahin, Helva ve Reçel Sanayicileri Derneği Başkanı Necati Göksu, "İthal ceviz olmazsa kuruyemişçide kilosu 20 milyon liradan aşağı ceviziçi satılmaz. İthal ceviz sayesinde tüketici vatandaş 8 - 10 milyon liraya ceviziçi alabiliyor" diyor.
Tuzlu mısır çerezi İspanya'dan
İki üç yıl önce kuruyemişçi vitrinlerinde görülmeye başlanan 'tuzlu mısır çerezi' denilen çeşitler de giderek yaygınlaşmaya başladı. Özel mısır çeşitlerinin işlenmesi ile elde edilen bu tuzlu mısır çerezleri de genellikle İspanya'dan ithal ediliyor. Bu tip çerez yapılan mısır çeşitleri ülkemizde yetiştirilmediği için, gıda sanayiimiz bu çerez çeşitlerinin üretimini yapamıyor. Tüketici, lezzetini sevdiği için tuzlu mısır ithalatımız hızla artıyor.
Bütün bu gelişmelerin yanı sıra geçtiğimiz yaz Antep fıstığı üretimi bol olduğu için fiyatı ucuzladı. Yine aynı şekilde, devlet desteği azaldığı için fındık fiyatları da son iki yıldır düşük seyrediyor. Bu nedenle, yılbaşında Antep fıstığı ile fındık içini geçmiş yıllara göre çok daha ucuza satın alabileceğiz.
Kuruyemişler yılbaşı akşamı alınıyor
Ataköy Atrium Çarşısı'nda 14 yıldır kuruyemiş dükkanı işleten Selçuk Ergin'in verdiği bilgiye göre, Türk halkı yılbaşı için kuruyemiş alışverişini yılın son günü yapıyor. Bu nedenle kuruyemişçilerde sıkışıklık oluyor. 48 çeşit kuru yemiş satan Selçuk Ergin, Seylan ve İspanya'dan gelen ithal kuruyemiş çeşitlerinin arttığını söylüyor.
Selçuk Ergin'in verdiği bilgiye göre, son zamanlarda Sri Lanka'dan ithal edilen kaju fıstık çeşitleri de tüketicinin beğenisini kazanıyor.
Ergin, piyasada kirli kuruyemişlerin de satıldığını belirterek tüketiciyi uyarıyor:
"Dükkanımızda sattığımız kuruyemişleri birinci sınıf üreticilerden alırız. Maalesef piyasada merdivenaltında, gayrısıhhi şartlarda işlenmiş kuruyemişler de var. Vatandaş kuruyemiş satın alırken taze ve temiz mal satın almaya dikkat etmeli.
Bunun yanı sıra çiğ kuruyemişlerin kavrulmuş kuruyemişlere göre daha besleyici ve daha çok vitaminli olduğu unutulmamalı. Kavrulan,tuzlanan kuruyemişin vitamini, minareli azalır. Kuruyemişin antioksidan olduğunu unutmayın. Hergün kuruyemiş yiyen geç ihtiyarlar,dinç yaşar."
Tüketici Hakları Derneği, boyalı zeytin satan firmaları belirlemek ve teşhir etmek amacıyla çalışmaya başladı. Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Emel Öztürk, 'boyalı zeytin' konusunda şunları söyledi:
"Milliyet Business'ta yayınlanan 'Boyalı zeytin hasta ediyor' haberi üzerine dernek olarak harekete geçtik. Konuyu inceliyoruz. 4077 sayılı Tüketici Koruma Yasası'nda tüketicinin sağlığının korunması bölümü var. Bu ilke doğrultusunda, doğru zeytin almaları, boyalı zeytinden sakınmaları için tüketiciyi bilgilendireceğiz. Yaptığımız tahliller sonucunda boyalı zeytin sattığını belirlediğimiz firmaları teşhir edeceğiz."
Gima Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Çapa'ya da 'Sattığınız gıdaların hileli, sağlığa zararlı olup olmadığını nasıl denetliyorsunuz' diye sordum. Çapa, "Türk Gıda Kodeksi'ne uygun olarak gerekli üretim iznine sahip olmayan üretici firmaların mallarını almayız. Bunun yanı sıra depolarımıza giren gıda maddeleri, kontrol edilmeden mağazalara gönderilmez. TÜBİTAK'tan da yardım alıyoruz. Tedarikçi firmanın fabrikasını ziyaret ederek inceleme yapıyoruz. Özellikle, zeytin, süt mamulleri ve et mamulleri konusunda hassas davranıyoruz. Aynı özeni Gima markalı ürünlerde de gösteriyoruz" dedi. Başka birçok üreticinin, marketin özen gösterdiğini biliyorum. Ancak kaçağın önünü almak için derneklerin girişimleri yeterli olmaz. İlgili bakanlıkların ve kontrol birimlerinin harekete geçmesi gerekir.
Kaju fıstık | 30 milyon |
Çiğ kaju fıstık | 24 milyon |
Badem | 28 milyon |
Çiğ badem | 24 milyon |
Antep fıstığı | 14 milyon |
İç Antep fıstığı | 30 milyon |
Siirt fıstığı | 15 milyon |
Yer fıstığı | 5 milyon |
Soslu fıstık | 8 milyon |
Tuzlu fıstık | 7 milyon |
Kavrulmuş fındık | 14 milyon |
Tuzlu fındık | 14 milyon |
Çiğ fındık | 12 milyon |
Ceviz içi | 15 milyon |
Kabak çekirdeği | 9.5 milyon |
Edirne kabak çekirdeği | 7 milyon |
Tuzlu mısır | 9 milyon |
Kavurga | 5 milyon |
Toppy leblebi | 7 milyon |
Sarı leblebi | 5 milyon |
Sakız leblebi | 4 milyon |
İğde | 5 milyon |
Candy susamlı fıstık | 10 milyon |
Candy susamlı fındık | 20 milyon |
Candy susamlı badem | 25 milyon |