Son Güncellenme:
Gayrimenkul Uzmanı Koksal Ünal, tapu harcının yüzde 4’ten yüzde 2’ye indirilmesinin sektörü canlandıracak çok önemli bir hamle olduğunu ancak bunun tek başına yetersiz olduğunu söyledi.
Bütüncül bir paketin uygulanması gerektiğini aktaran Ünal, “Bir defaya mahsus değer artışı affı getirilmeli, 5 yıl muafiyeti kaldırılmalı, emlakçılığa bir standart getirilmeli” şeklinde konuştu.
Ekonominin lokomotifi konumundaki inşaat sektörünün canlılık ve dinamizmini sürdürmesi, ülke kalkınması ve büyüme açısından stratejik öneme sahip. Talebi canlandıracak nitelikte kredi faizlerinin düşürülmesi ve KDV indiriminin ardından konut alım-satımında tahsil edilen tapu harcının yarıya indirilmesi de gündemde.
Gayrimenkul Uzmanı Koksal Ünal konuyu değerlendirirken, tapu harç indiriminin gerçekleşmesi durumunda konut piyasasını ve inşaat sektörünü canlandırma yönünde çok önemli bir hamle olacağını belirtti. Ancak bunun tek başına yeterli olmayacağının altını çizen Ünal, diğer hayati önlemlerle birlikte sektörü canlandıracak ve aynı zamanda bir standart getirerek kurumsallaştıracak bütüncül bir paketin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Ünal’ın işaret ettiği diğer düzenlemeler arasında ‘gayrimenkul değer artışı affı’, belediyelerin rayiç bedellerinin güncellenmesi, alım satım farkı üzerinden vergi alınmasında 5 yıl muafiyetinin kaldırılması gibi konular yer alıyor.
‘Emlak vergisi de düşürülmeli’
Eskidji Gayrimenkul'ün Ankara Merkez Bölge Ortağı Köksal Ünal, tapu harçlarına ilişkin değerlendirme yaptı: “Ekonomiyi canlandırmak için bir dizi önlem alınırken, lokomotif sektör olan inşaat sektöründe KDV oranı geçtiğimiz günlerde indirildi. Net alanı 150 metrekarenin üzerindeki konutların yanı sıra büyükşehirlerde net alanı 150 metrekareye kadar, lüks veya 1. sınıf inşaat olarak yapılan ve ruhsatın sonradan revize edilip inşaat kalitesinin yükseltilmesi hali de dahil, arsa birim metrekare vergi değeri bin Türk Lirası ve üzerinde olan konutların tesliminde KDV, 31.03.2017 tarihine kadar yüzde 18’den yüzde 8’e düşürüldü. Son dönemde büyük bir beklenti içine girilen tapu harçlarının yüzde 4’ten yüzde 2’ye indirilmesi de eğer gerçekleşirse çok önemli bir hamle olacak. Bu düzenleme, konut talebini tetikler, satışları artırır. Ancak bu tek başına her şeyi değiştirmez. Tapu harçlarını indirdikten sonra; bir defaya mahsus olarak gayrimenkul değer artışı affı ile tüm maliklerin tapuda gayrimenkullerini gerçek piyasa değerlerine getirmeleri sağlanabilir. Bu şekilde devletimiz de birçok diğer kalemdekinden çok daha fazla vergi geliri elde eder. Ayrıca, belediyelerdeki rayiç bedeller gayrimenkullerin piyasa değerlerine göre çok düşük olmasına rağmen emlak vergileri çok yüksek. Belediyeler artık tapudaki bedelleri gerçek değer almalı, ama emlak vergisi standardı gelmeli. Mesela yıllık emlak vergisi tapu bedeli üzerinden binde 1-2 civarında olmalı.”
Gayrimenkulü 5 yıldan fazla elinde tutup satanların kazançlarına uygulanan gelir vergisi istisnasının da kaldırılması gerektiğini savunan Ünal, “Her yıl enflasyon oranında muafiyet getirilmeli, bunun üstü standart bir vergiye tabi tutulmalı” açıklamasını yaptı.
“Yeni başlayan bir firmayla yıllarını vermiş kişi ya da kurumlar ayrılmalı”
Ünal ‘Artık emlak sektörüne bir standart getirilmeli’ uyarısında bulunarak; son yıllarda konut üretimi ve ticaretindeki rekor büyüme ile devasa bir sektöre dönüşen emlak piyasasının sağlıklı işleyişi için, bugüne kadar ‘bir masa-bir kasa’ şeklinde yapılagelen emlak komisyonculuğu mesleğinin de yeniden düzenlenmesi gerektiğini bildirdi. Bölgeye, nüfusa, konut sayısı gibi kriterlere göre emlak ofisleri açılabilmesi gerektiğini belirten Ünal, “Hem sayısal olarak hem de içerik olarak sınırlamalar getirilmeli. A, B, C gibi en az 3 farklı lisans verilmeli. Yeni başlayan bir firmayla yıllarını vermiş kişi ya da kurumlar ayrılmalı. İçerik olarak da ofis metrekaresinden çalışan sayısına, araç filosundan avukatlık ve mali müşavirlik hizmetlerine kadar içerikler düzenlenmeli. Tapuda emlak komisyon faturası olmadan işlem yapılmamalı” dedi. Ünal, “Eğer bu hamleleri bir bütün olarak yapabilirsek alıcı-satıcıyı, işini doğru yapan emlak firmalarını sistem içerisinde hem rahatlatmış oluruz, hem de devletimizin tahsil edeceği vergi konusunda yaşanacak kaçakların önüne geçmiş oluruz” diye konuştu.
Kaynak: emlakrotasi.com