Koronavirüs pandemisi etkisiyle yaşanan dönüşüm dalgası, dünyanın çeşitli bölgelerinde şehir planlarının yeniden yorumlanmasına neden oluyor. Bu süreci değerlendiren kent planlamacıları, çeşitli çözüm önerilerini hızla gündeme getiriyor. Bu planların bir kısmı ise RE360 Gayrimenkul Buluşması’nda konuşuldu. Küresel ekonomi, dijital dönüşüm, gayrimenkulde sosyal etki ve şehirlerden bahsedilen RE360 Gayrimenkul Buluşması, 23 Haziran’da MIPIM Stratejik partnerliği ile gerçekleşti. Buluşmada, konuk şehirleri anlatan uzmanlar Londra Enfield Belediye Konsey Üyesi Nesil Çalışkan, Singapur’dan DP Architect Direktör Hui Min Chan, Seul’dan Şehir Plancısı, Şehir Fütüristi ve Mimar Edward Yang oldu.
- Çok sıra dışı bir yılın geride kaldığını ve bu sürecin şehirleri de insanları da etkilediğini anlatan Londra Enfield Belediye Konsey Lideri Nesil Çalışkan, “Özel yeşil alan yaratmanın önemini de bu süreçte gördük. Bu süreçte yerel yönetimlerin önemi daha iyi anlaşıldı” dedi. Londra’da konut ihtiyacının çok fazla olduğunu ancak bunun için yeterli alan olmadığını söyleyen Çalışkan, “Maliyetler bu süreçte çok arttı. Konut fiyat değerlemeleri sürekli güncelleniyor. Şirketler alternatif sosyal konut projeleriyle bize geliyorlar” diye konuştu.
- Bu süreçte ev ve ofis tasarımları nasıl değişiyor diye yaptıkları çalışmalarda müşterileriyle görüşmeler yaptıklarını söyleyen Hui Min Chan, “İnşaat sektörü üzerindeki etkiler de var, buraya giden çalışanlar ciddi oranda takip ediliyor. Yüksek miktarda bir dijitalleşme süreci de söz konusu. Sürdürülebilir yaşam ve yeşil bir vatandaşlık konsepti çerçevesinde doğal kaynakların kullanımı konusunda bireyleri bilinçlendirme hedefimiz var. 2030 yılına hedef koyduğumuz karbon azaltma hedefleri var. Enerji maliyetlerini azaltacağımız bir sistem üzerinde de çalışmalarımız var. Dijital inşaat alanı da önemli” değerlendirmesinde bulundu.
- Mimar Edward Yang, pandemi döneminde artık şehir merkezi kavramının ortadan kalktığını belirterek, insanların salgın döneminde evde daha fazla vakit geçirmesinin şehir kavramı değiştirdiğini söyledi. Yang, “Değişimlerden etkilenen bir kesim de genç nesil. İnsanlar artık evlerinde daha çok zaman geçiriyor. Kentsel alanlar boşalıyor. Tüm alışılmış faaliyetler etkileniyor. Güney Kore’de kentsel yaşamda evde kalmanın etkisini görmüş olduk” dedi. Yang, “Emlak tarafında satın alma pratikleri de değişti. Ticari alanlar ve konut alanlarının yeni bir ticari anlayışla tasarlanması lazım. Dünya nüfusunun yüzde 90’ı kentlerde yaşar ve yeni bir salgın çıkarsa ne yapacağız? Bunu şimdiden düşünmek gerekiyor” diye konuştu.
‘15 dakikalık şehirler ilham veriyor’
Dünyaca ünlü araştırmacı, Fransa’nın Paris IAE Panthéon Sorbonne Üniversitesi’nde profesör ve ETI (Girişimcilik, Alan, İnovasyon) Kürsüsü kurucusu ve bilim direktörü olarak görev yapan Carlos Moreno, şehir planlamasının adil bir yaşam, sağlık ve iklim konularını dikkate alarak yeni bir yaklaşım getirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Moreno, “Kovid-19 krizi, sıhhi niteliğe sahip sistemsel ve kentsel bir kriz olarak, şehirlerin gücünü ortaya koydu. Virüsün yayılmasının önüne geçmek için şehirleri sessizliğe gömmenin gerekmiş olması, şehir planlamamızı yakınlığın getirdiği ekonomik, ekolojik ve toplumsal değeri öncelikli kılacak şekilde yeniden düşünmemiz gerektiğini gösteriyor. Yüzümüzü çok kutuplu ve çok işlevli bir şehre dönmeliyiz. Bu yeni ve çok merkezli şehri ortaya çıkarmak için yürüyerek veya bisikletle en fazla 10-15 dakikalık mesafede bulunacak temel ve yerel hizmetlere kapsamlı erişimi öncelikli kılmalıyız” dedi.