22.11.2024 - 04:22 | Son Güncellenme:
İki çekmeceli banyo dolaplı lavaboları ile geniş bir depolama alanı sunan koleksiyon, yavaş kapanan çekmeceleri sayesinde sessiz ve rahat bir kullanım oluşturuyor. Ayrıca, ayak montaj opsiyonları ile farklı yerleşim ihtiyaçlarına esneklik kazandırıyor. Klasik Parlak Beyaz, modern Antrasit Gri, zarif Arctic Grey, doğal Nordik Kül ve sıcak Şehir Meşesi gibi çeşitli renk seçenekleri bulunan koleksiyon, geniş renk paleti ile banyolara estetik bir dokunuş katarken, farklı tarz ve dekorasyon stilleriyle de uyum sağlıyor.
Antonio Bullo’nun tasarımıyla hayata geçen ve özellikle dar alanlar için mükemmel bir çözüm olan The Gap koleksiyonu, kullanıcılarına konforlu ve pratik bir banyo deneyimi yaşatıyor. Farklı boyutlarda ve derinliklerde dolap seçenekleri ile her banyoya uygun çözümler sunan koleksiyon; 500 milimetreden 1200 milimetreye kadar değişen genişlikte dolap üniteleri, 460 milimetrelik standart derinlik ve 380 milimetrelik kompakt seçenekleri ile kullanım alanlarını genişletiyor. İki veya üç çekmeceli alt üniteler ile banyolarda düzeni sağlarken, boy dolaplarıyla birlikte farklı depolama kombinasyonları oluşturmaya imkan tanıyor. The Gap koleksiyonunda, Rimless teknolojisine sahip klozetler, kanalsız iç yapıları sayesinde kir ve bakteri birikmesini önleyerek temizlik işlemlerini hem hızlı hem de zahmetsiz hale getiriyor. Koleksiyonun sunduğu Multi Clean sistemi, suyun doğru ve etkin bir şekilde dağıtılmasını sağlayarak kişisel hijyenin en üst seviyeye taşınmasına olanak tanıyor.
"Hafızanın Başlangıcı" Tepta ile Aydınlandı
Kurulduğu 1991 yılından bugüne sanat projelerine destek sağlayan Tepta, Ankara Galeri Nev’in “Hafızanın Başlangıcı” isimli 40. yıl özel sergisine sağladığı aydınlatma desteğiyle sanat eserlerinin ve eserlerin sergilendiği alanların doğru aydınlatılması yönündeki işbirliklerine devam ediyor.
“Hafızanın Başlangıcı” adını taşıyan sergi, tüm hatırlananları ve unutulanları, kuşlar ile ilgili öyküler ile dile getiriyor. Dünyada yalnızca kuşların ve suyun olduğu bir başlangıç mitine gönderme yapan sergi, eserler aracılığı ile kuşların inebilecekleri toprağı, yuva yapabilecekleri ağacı arıyor. Yaşayan sanatçıların sergi için özel olarak ürettikleri eserlere, Galeri Nev’in arşivinden ve vefat etmiş sanatçıların ailelerinden hazineler ekleniyor. Böylece kurumsal bir tarihi, bütünüyle kişisel bir yaklaşım ile ele alan sergi, aslında sanatçıların galeriyi ve galerinin sanatçıları kanatlandırdıkları bir ilişkiler tarihini anlatıyor.
Eser aydınlatmaları için Tepta Aydınlatma’nın 30 yılı aşkın süredir temsilciliğini üstlendiği iGuzzini markasının farklı açılardaki spotları tercih edilirken odaklı ışık sağlanması için Linea Light markasının spotları kullanıldı. Heykel aydınlatmaları içinse yerden aydınlatma tercih edildi.
Sergiye ev sahipliği yapan ve aynı sırada kendi on beşinci yılını kutlayan Ark Kültür’ün, İstanbul’da yerleşik olmayan sanatçıları ve sanat kurumlarını “evli” kılma misyonu, Galeri Nev’in bu kentteki bir konup bir uçan ephemeral varlığı ile bütünüyle örtüşüyor. 5 Kasım’da Ark Kültür’de açılan Galeri Nev’in kırkıncı yıl sergilerinden “Hafızanın Başlangıcı’’ 30 Kasım’a kadar sanatseverler tarafından ziyaret edilebilecek.
Şişecam, Atatürk’ün Hatıralarını Korumaya Devam Ediyor
Şişecam, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün anılarını koruma misyonuyla, Anıtkabir’de sergilenen önemli iki tarihi eserin; Atatürk'ün naaşını taşıyan top arabası ve Çubuk Baraj Gölü'nde kullandığı gezi teknesinin vitrin camlarını yeniledi.
Geçtiğimiz yıl da Anıtkabir’de Ata’nın restorasyonu tamamlanan makam otomobillerinin sergilendiği vitrinlerin ve Anıtkabir’in kule camlarının değişimini gerçekleştiren Şişecam, Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nın önemli bir çıktısı olarak milli cam sanayisini kurmak ve ülkeyi bu alanda dışa bağımlılıktan kurtarmak amacıyla 29 Kasım 1935'te 400 çalışanıyla faaliyete başladı.
Atatürk’ün vizyonu doğrultusunda Cumhuriyetimizin sanayi temelli kalkınma hamlelerinin ilk ve en önemli temsilcileri arasında yer alan Şişecam bugün, cam ve kimyasallar alanında küresel bir güç olarak faaliyet gösteriyor ve Atatürk’ün mirasını yaşatma ve gelecek nesillere taşıma misyonunu gururla sürdürüyor.
GOOA Architects’e “Gold Winner” Ödülü
Ulusal ve uluslararası alanda birçok farklı tipolojide ve ölçekte mimari ve iç mimari projeye imza atan Mimar Emre Arslan liderliğindeki GOOA Architects, Esli Yapı İnşaat yatırımıyla, Bodrum’un Koyunbaba Koyu'nda, denize doğrudan bağlantılı bir arazide tasarladıkları Karakaya Villaları projesiyle Global Future Design Awards’ta “Gold Winner” ödülünün sahibi oldu. Global Future Design Awards’ta yeni teknolojilerin, malzemelerin, programların, estetiğin ve mekansal organizasyonların uygulanması yoluyla mimari tasarımı yeniden tanımlayan seçkin fikirlerin yanı sıra küreselleşme, esneklik, uyarlanabilirlik ve dijital devrim üzerine yapılan çalışmalar ödüllendiriliyor. GOOA Architects, Bodrum'un geleneksel evleri, kentin ölçekli dokuları, denize açılan dar sokaklar, iklim koşulları gibi başlıklara öncelikli olarak odaklandıkları Karakaya Villaları projesinde, yerel yaşam alışkanlıklarına bağlı olarak iç ve dış mekanlar arasındaki sınırların geçirgenliğinin sağlanmasını hedefledi. Sektörün önemli isimlerinin jüri üyeliği yaptığı, dünyanın dört bir yanından bir çok farklı ölçek, işlev ve tipolojide projenin yarıştığı Global Future Design Awards yarışmasında “Gold Winner” ödülüne layık görülen Karakaya Villaları projesinde, yakın çevrenin sıradan bir parçası gibi görünmesi için şehrin dokularıyla uyumlu doğal malzemeler kullanıldı. Yerel kaynaklardan elde edilen doğal taş, yığma duvar kullanılarak villa cephelerine uygulandı. Bu malzeme ve uygulama tekniği hem geleneksel dokuya gönderme yapıyor hem de yalıtımı destekliyor. 2011 yılında Mimar Emre Arslan tarafından kurulan GOOA|Global Office Of Architecture ulusal ve uluslararası alanda birçok farklı tipolojide ve ölçekte projeye imza atıyor. GOOA Architects’in tüm projelerinde, hızla globalleşen ve monolog bir yapıya bürünen dünyanın aksine yerelliğin gücüne inanılıyor.
Kastamonu Entegre’ye 2 Ödül
Kastamonu Entegre, sektöründe dünyanın en büyük üreticileri arasında yer alarak, üretimin her aşamasında kalite sisteminin etkin uygulanmasını desteklemeye devam ediyor. Toplam Kalite Yönetimi kapsamında uygulanan Kalite Çemberleri uygulaması ile çalışanlar, çalışma alanlarında inisiyatif alarak, günlük işlerinde karşılaştıkları kalite, verimlilik, ergonomi ve iş güvenliği sorunlarını takım çalışması ile çözebiliyor. Bu uygulama sayesinde çalışanlar, işlerini kolaylaştırırken iş çıktılarının iyileşmesine katkı sağlıyor. Yurt içi ve yurt dışındaki fabrikalardan gönüllü ekiplerin katılımıyla hayata geçirilen bu projeler, ürün kalitesini ve verimliliği artırmaya yönelik çalışmalara zemin oluşturuyor. Projeler, Türkiye Kalite Derneği (KalDer)’in Kalite Çemberleri Paylaşım Konferansı’nda şirketi temsil etmesiyle de öne çıkıyor. Bu sene “Kalite Çemberi” kategorisinde 2 ödül kazanan Kastamonu Entegre; bu ödüllerle birlikte “Kalite Çemberi” ödül sayısını dokuza çıkardı.
KalDer Ankara Şubesi, kurumlarda ekip çalışmalarını teşvik etmek ve iyi uygulamaların paylaşılmasını sağlamak amacıyla her yıl Kalite Çemberleri ve Kaizen kategorilerinde ödüller veriyor. Bu kapsamda Kastamonu Entegre, bu sene “Kontrol Kalemi” ve “Zamana Karşı” ekiplerinin projeleriyle ödüllere layık görüldü.
Nippon Paint’ten Brüt Beton Şıklığı
Yüzlerce teknolojik boya seçeneği ile özgün tasarımlara ilham veren Nippon Paint, hazır renkli kaplama serisi “Conkratos” ile duvarlara brüt beton görünümü kazandırarak harikalar katıyor. Nippon Paint’in özel efektli ürün grubunun güçlü üyesi Conkratos ile yaşam alanları, yapıların özünü oluşturan betonun doğallığıyla estetik ve modern çizgi yakalıyor. Alışılmış kalıpların dışına çıkarak yaşam alanları için hem doğal hem de modern bir dekoratif çözüm arayanların yolu Nippon Paint ile kesişiyor. Akrilik esaslı kullanıma hazır, kendinden renkli bir kaplama olan Conkratos, iç ve dış cephelere kolayca uygulanabiliyor. 0,5 mm, 1 mm, 1,5 mm, 3 mm olmak üzere 4 farklı tanecik boyutu ile duvarlarda sonsuz tasarım şansı sunuyor.
Yüzeylerde hayal gücünüzün sınırlarını zorlayan tasarımlara imza atmanıza ve dilediğiniz deseni kolayca elde etmenize imkân tanıyan Conkratos, suya ve alkaliye dayanıklı yapısıyla banyo gibi ıslak ve nemli mekanlarda da gönül rahatlığıyla kullanılabiliyor. Kendinden renkli olma avantajıyla ek boyamaya ihtiyaç bırakmıyor. 50’den fazla renk seçeneği sunan Conkratos’un renk paletinde, bejden kiremite, beton agregadan canlı yeşillere kadar pek çok seçenek yer alıyor.
Abdi İpekçi Spor Salonu’nun yerine yapılan, tarihi kent surlarının yanında bulunan 150 bin metrekarelik inşaat alanına sahip Basketbol Gelişim Merkezi’nde, surlara uyumlu rengi, zorlu hava koşullarına dayanıklılığı ile basketbolseverleri ağırlamak için Nippon Paint Conkratos tercih edildi.