27.08.2024 - 22:54 | Son Güncellenme:
Mimarlık ve mühendislik henüz birer disiplin haline gelmeden var olan yapı tipolojileri arasında yer alan köprüler, bir ağaç kütüğünün derenin öteki yakasına geçmek için suyun üzerine yerleştirilmesi kadar eski. Bedenimizle geçemediğimiz ya da geçmekte zorlandığımız boşlukları aşmak için inşa ettiğimiz, iki ayrı noktayı birbirine bağlayan köprüler tarih boyunca olduğu gibi bugün de sosyolojik, ekonomik ve politik değerler taşıyan yapılar. Bu değerler, köprüden kimin geçtiği, ayaklarının nerede yükseldiği, hangi mekanları birbirine bağladığı, malzemesi, yapım teknolojisi, uzunluğu, yüksekliği ve sağlamlığına göre çeşitlilik gösteriyor. Köprüler, kimi zaman dünya kentlerine sembol olan devasa yapılar, kimi zaman küçük bir vadiyi aşmak için inşa edilmiş ahşap bir strüktür olarak çeşitli ölçeklerde, çeşitli teknolojilerle inşa edilebiliyor. İki kıtayı birbirine bağlayan, heybetli nehirleri aşan ya da yüksek hızlı otobanların üzerinden güvenli bir şekilde yürümemize olanak tanıyan köprüler, bağladığı ve üzerinde yer aldığı bağlamları dönüştürüyor, yeni kimlikler kazandırıyor.
Mimari ve mühendislik arasındaki kesişimin somutlaşmış hali, insan yaratıcılığının ve coğrafi zorlukların üstesinden gelme becerimizin kanıtı olarak hizmet eden köprüler, zamanlarının toplumsal bağlamına ve teknolojik yeteneklerine bir bakış sunuyor. Bununla birlikte, köprülerin inşası rüzgar, su ve sismik faaliyetler de dahil olmak üzere çeşitli çevresel faktörlere göre değerlendirme, kapsamlı planlama, test ve hassasiyet gerektiriyor. Bu zorluklara rağmen, köprü tasarımının sürekli gelişimi, yapılı çevremizde bağlantı kurma, yenilik yapma ve anlamlı alanlar yaratma konusundaki bitmek bilmeyen arayışımızı yansıtıyor.
The Dark Line - Yeni Taipei, Tayvan
2018 yılında Mudan ve Sandiaoling arasında iki tarihi demiryolu tüneli ve yıkılan bir köprünün yerine inşa edilmek üzere açılan yarışmayla elde edilen The Dark Line köprüsü Michele & Miquel imzasını taşıyor. Postendüstriyel peyzajı tüm tarihi ve ekolojik derinliğiyle korumayı amaçlayan mimarlar, zamanın geçişini bu güzergah boyunca ekolojik, atmosferik, akustik, kromatik ve optik varyasyonlanla yansıtmış. Tünellerde, yerin derinliği ve mağaranın karanlığı keşfediliyor. Bu uzun yeraltı galerisinin sonunda yüksek, dikey bir ışık kuyusunun dibine çıkılıyor. Kayalıkların yaprakları arasından yayılan güneş ışığı, tünelden çıkan buharlarla buluşarak fantastik bir masala ait olabilecek gerçek dışı bir atmosfer yaratıyor.
Štvanice Yaya Köprüsü - Prag, Çekya
Atelier Bridge Structures ve Blank Architekti tarafından tasarlanan Štvanice Footbridge, yaya ve bisikletlilerin sirkülasyonları doğrultusunda tasarlanmış olup Holešovice ve Karlín kıyıları ve Štvanice Adası’nın bağlantısını mümkün kılarken şehrin panoramasını gözler önüne seriyor. Bu yaya köprüsünün yumuşak mekansal eğrisi, yaya ve bisikletlilerin sirkülasyonları temel alınarak oluşturulmuş. Köprünün inşası, Prag panoramasına, Holešovice ve Karlín kıyılarına olan bağlantı ile birlikte Štvanice Adası’nın bağlantısına da alçak gönüllülükle yanıt veriyor. Toplam 6 ayakla desteklenen köprünün Holešovice tarafındaki son açıklığı, dolgu üzerindeki kaldırım seviyesine sorunsuz ve engelsiz bir şekilde bağlanmak için alçalıyor.
Bara Köprüsü - Sidney, Avustralya
Sam Crawford Architects tarafından tasarlanan yeni yaya ve bisiklet köprüsü, “bara” yılan balıklarının şeklinden ve göç yolu üzerinde bulunan göletten Pasifik Okyanusu'na göç etmelerinden esinlenilerek tasarlanmış. Köprünün dinamik ifadesi, yılan balıklarının üremek için yaptıkları inanılmaz ve eski göçe dikkat çekiyor. Bu göç, yerel Dharawal halkının geleneklerinde önemli bir yere sahip. Malzemeler, düşük bakım gerekliliği, dayanıklılık ve %100 geri dönüştürülebilirlik özelliklerine göre özenle seçilmiş. Trabzanlar ve bordürler için yerel benekli sakız ağacı, kaldırım ve istinat blokları için kumtaşı kullanılmış. Köprü tabliyesi için hafif, kaymaz fiberglas takviyeli plastik ağ seçilmiş.
Yüzen Adalar Köprüsü - Chengdu, Çin
A8 Tasarım Merkezi, LUXelakes Su Şehri'ndeki LUXES Adası'nın C9 Yemek Sokağı ile Japon sanatçı Tsuneo Sekiguchi tarafından tasarlanan Yüzen Adalar Köprüsü,, “Chengdu Rainbow Hut” sanat eserini 70 metreden daha uzun bir düz çizgi mesafesiyle birbirine bağlamayı amaçlıyor. Tüm tasarım süreci, konseptin sürekli olarak geliştirildiği, optimize edildiği ve her adımın sonuç için önemli bir rol oynadığı yaklaşık üç aşamadan geçmiş. Adalar, balık tutma, piknik yapma, dinlenme gibi aktivitelere olanak veren alanlarla donatılmış. Bu ada grubu ve yüzer köprü birlikte "Yapay Adalar ve Yüzer Köprü Grubu" adı verilen su peyzajını oluşturuyor.
Shimen Köprüsü - Lishui, Çin
Songyin Nehri’nin iki kıyısında yer alan Shimen ve Shimen-yu eskiden tek bir köymüş. Shimen’in tarım arazisi anlamında gelen Shimen-yu, eski zamanlarda Shimen köylülerinin tarım yapmak için nehrin öteki tarafına geçmesi ve oraya yerleşmesi ile kurulmuş. İki köyün arasında bölgenin en eski barajlarından biri bulunuyor ve bu barajın hemen yanında terk edilmiş neredeyse 300 yıllık bir köprü bulunuyor. DnA tarafından tasarlanan ve bir seyir platformuna dönüştürülen yeni yaya köprüsü, yerel mimari unsurları temsil eden eğimli bir çatıya sahip, üstü kapalı ahşap bir yapı ve mevcut köprü kemerinin yapısal ritmini yansıtan açıklıklarla kurgulanmış.
Batı Chengdu 1. Köprü - Chengdu, Çin
Chengdu'nun batı hattı yolu üzerindeki bir dizi köprünün ilki olan Zaha Hadid Architects tasarımı, 295 metrelik Batı Chengdu Birinci Köprü, Çin'in Sichuan eyaletindeki Jiangxi Nehri'ni geçiyor. 185 metrelik orta açıklığı ve nehir kenarına kadar uzanan 55 metrelik ikincil açıklıklarıyla köprü, kıvrımlı Jiangxi Nehri üzerinde bir yol, bisiklet ve yaya köprüsü oluşturuyor. Simetrik köprü, yol tabliyesinin her iki tarafından yükselen iki ana çelik kemerden oluşuyor. Kemerler yükseldikçe, taç kısımlarında teğetsel olarak birbirine değecek şekilde eğilerek yapıyı yanal rüzgar kuvvetine karşı dengeliyor.