Avrupa Birliği’nin vergi artışlarına karşın Çinli üreticilerin AB pazarına ilgisi giderek artıyor. Ülkelerinde birden fazla markayla rekabete katılan Çinliler, bu pazarlama politikasını Avrupa’ya da kaydırmaya başladı.
Kendi ülkelerinde giderek artan rekabet karşısında, birbiri ardına yeni markalar sunarak pazarda paylarını artırmaya çalışan Çinli üreticiler, bu taktiği Avrupa’da da uygulamaya başladı. Özellikle son bir yıl içinde Çinli büyük üreticilerin alt markalarının Avrupa’da satışa sunulduğunu gözlenirken, bunlara yenileri ekleniyor.
Çin pazarındaki rekabette “marka çeşitliliğiyle” ayakta durmaya ve satışlarını yükseltmeye çalışan Çinli üreticiler, Rusya ve Afrika’dan sonra yeni odak noktası olarak seçtiği Avrupa pazarlarında da benzer stratejiyi devreye almaya başladı. Volvo ve Polestar’ın yanı sıra bünyesinde Lotus’u da bulunduran Çinli Geely, uzun süre önce “Zeekr” ile Avrupa’da, özellikle de İsveç, Hollanda, Norveç ve Danimarka’nın yanı sıra (her ne kadar şu sıralar faaliyetteymiş gibi görünmemekle birlikte) Türkiye pazarına giriş yaptı. Geely’nin ayrıca satın aldığı İngilizlerin taksi markası LEVC ile elektrikli taksilerini Avrupa’da satmaya çalıştığını söyleyeyim.
SAIC ise, satın aldığı İngiliz markası MG ile Avrupa pazarında önemli satış adetlerine ulaşırken, ticari araçta da yine eski bir İngiliz markası olan Maxus’la yoluna devam ediyor.
Chery tam coştu
Bu konuda “en çok coşan” Çinli üretici ise kuşkusuz Chery. Yakın zamanda Çin’deki lüks markası “Exlantix”i (kendi ülkesinde aslen Exeed) tam elektrikli “ES” ve “ET” modelleriyle Belçika, Danimarka, Hollanda ve Norveç’te satışa sunmaya hazırlanan Chery, böylelikle Avrupa’daki markalarının sayısını sürekli artırıyor.
Türkiye’de özellikle Chery ve Jaecoo markalarıyla pazarda güçlenen Çinli üretici, Avrupa’da “Omoda”, “Tiggo”, “Ebro” (İspanya odaklı) ile de yetinmeyerek, 2026’nın başından itibaren “Lepas” markasını da pazara sunacak. Bunun yanında yılın son çeyreğinde Chery’nin bu kez de “Jetour” markasını başta İngiltere olmak üzere Avrupa’da satmaya başlayacağı açıklanmıştı.
Denza da yolda
Tesla’ya kafa tutan BYD ise, Avrupa’ya lüks markası “Denza”yı getiriyor. Mercedes’ten tamamen devraldığı Denza’nın Avrupa’daki ilk modeliyse, yıl sonunda satışa çıkması beklenen “Z9 GT” olacak. Bir dönem kendi markasıyla Avrupa pazarına girmeye çalışan ancak çarpışma testlerinde aldığı inanılmaz kötü sonuçlar nedeniyle geri çekilen Great Wall, Avrupa’da bu kez “Ora” ve “Wey” markalarıyla varlığını artırmaya çalışıyor. Türkiye’de de “DFSK” ve “DFM” markalarıyla tanıdığımız Dongfeng ise, bunlara ek olarak lüks “Voyah”ı da Avrupa’ya yaymak istiyor.
Ticarilerini artırdı yeni rekor bekliyor
Daha önce Hilux, PROACE CITY ve PROACE CITY CARGO’dan oluşan modelleriyle Türkiye pazarında bulunan Toyota, yeni segmentelerdeki PROACE modellerini de ürün gamına ekledi. Orta ölçekli van segmentinde PROACE CARGO ve yolcu versiyonu PROACE VERSO’yu satışa sunan Toyota, Mayıs’tan itibaren PROACE MAX ile büyük boy van segmentine dahil olacak, . Toyota, önümüzdeki dönemde PROACE MAX Kamyonet’i de pazara sunmayı planlıyor.
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, orta ve büyük van segmentlerinde de yeni modeller satışa sunmaya başladıklarını hatırlatarak, marka olarak hafif ticari araçlardaki kapsayıcılıklarını yüzde 100’e çıkardıklarını vurguladı. Geçen yılki rekor satışın ardından bu yılın ilk çeyreğinde 23 bin 125 adetlik toplam satışa imza attıklarına dikkat çeken Bozkurt, bu yıl gerçekleştirmeyi planladıkları rekor satışlara hafif ticari araçların katkısının da büyük olacağını vurguladı.
JEST ÜRETİMİ 10 BİN ADEDİ BULDU
Karsan, minibüs modeli JEST’in 10 bininci üretimini Bursa’daki Hasanağa Fabrikası’nda tamamladı. 2013’te üretimine başlanan JEST serisi, aradan geçen sürede Türkiye’den Amerika’ya, Japonya’dan Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada tercih edilir hale geldi. 10 bininci aracın banttan indirilmesiyle önemli bir kilometre taşı geride bırakıldı. Karsan’ın elektrikli modeli e-JEST, BMW imzalı 170 beygirlik motoru ve 88 kilovat saat kapasiteli bataryasıyla 210 kilometreye kadar menzil sunuyor. Enerji geri kazanımı sağlayan rejeneratif fren sistemi sayesinde bataryasının yüzde 25’ini kendi kendine şarj edebilen araç, yüksek verimliliğiyle dikkat çekiyor.
SWM ‘YEREL ÜRETİM’ niyetinde
Türkiye’de 2013’ten bu yana araçlarıyla boy gösteren İtalyan soslu Çinli marka SWM’nin distribütörü ATMO Group, Balkanlar başta olmak üzere uluslararası pazarlarda genişlemeyi hedeflediğini, bu amaçla da Türkiye’de üretim için Urzema Holding’le el sıkıştığını açıkladı. Açıklamaya göre, 1983’ten bu yana yarı römork, kamyon üstyapıları ve taşımacılık çözümleri alanında faaliyet gösteren Urzema Holding’in bir tesisinde üretim için gün saymaya başlayan ATMO, söz konusu fabrikada kurulan yeni üretim bantlarıyla SWM Motors için üretim yapacak. Henüz konuya ilişkin başka detay paylaşılmazken, üretime sonbaharda başlanacağı belirtiliyor.
NİSSAN ticari araçlara geri döndü
Nissan Navara’nın yeni Avrupa normlarını karşılayan motoru bulunmaması nedeniyle satışı sona erince, Türkiye ticari araç pazarında modeli kalmayan Nissan, yeni Townstar ile geri döndü. 130 PS gücündeki 1.3 lt benzinli motorlu Panelvan’ın yanı sıra 45 kWsa bataryaya sahip elektrikli kombi seçeneğe de sahip olan Townstar’ın elektrikli kombi versiyonu 245 Nm tork ve şehir içinde 382 kilometreye kadar menzil sunuyor. İsteyen Panelvanı da elektrikli alabiliyor.
Özay Şendir
New York Times’tan Erdoğan’a baskı çağrısı
28 Nisan 2025
Tunca Bengin
Varlığı da tehdit yokluğu da...
28 Nisan 2025
Cem Kılıç
‘Belirli süreli’ sözleşmeler hakkında her şey
28 Nisan 2025
Abdullah Karakuş
Depremin etkilerini nasıl azaltabiliriz?
28 Nisan 2025
Hakkı Öcal
Faşizm imkânsız diyorsanız, etrafınıza bakın ey ABD’liler
28 Nisan 2025