01.01.2024 - 03:48 | Son Güncellenme:
Suha Özkan Hon. F AIA - suhaozkan@yahoo.com - Zeybekoğlu’nun varlığını eniştesi rahmetli Yavuz Taşcı’dan 1970’li yılların başında öğrenmiştim. Planlama uygulamalarını izleyenler bilirler; Taşçı Türkiye’de imar planını kentsel tasarım bağlamında ele alan ve Konya deneyimi başarılarıyla anılan bir kent plancısıdır. Yakın dostluğumuz nedeniyle Zeybekoğlu’nu bir kayırma ile kayınbiraderi olarak değil, hayran olduğu bir yetenek olarak İlhan’ı gıyaben tanıtmıştı. Zeybekoğlu 1965’te Stuttgart Üniversitesi’nden mimar olarak mezun oldu. 1969’da da Harvard Üniversitesi Lisansüstü Tasarım Okulu’nu (GSD) bitirdi ve bürosunu Boston’da önce Archiplan, sonra Boston Design Collaborative (BDC) olarak kurdu. Harvard’da tam zamanlı, Columbia ve Rice üniversitelerinde konuk profesörlük yaptı. Büro ortağı Oktay Nayman bir süre ODTÜ’de de eğitmenlik yapmış ve özellikle uzun yıllar Jorn Utzon ile Sydney Opera yapısında çalışmış yetenekli bir mimar olarak saygı duyduğumuz bir meslektaşımızdır. Kahire mega kentinin özellikle az değerli çöl topraklarında gelişmesini amaçlayan politikacı ve plancılar, Tahrir Meydanı’nda sıkışmış Kahire Amerikan Universitesi’ne (AUC) çok elverişli şartlarda yeni bir yerleşke alanı öngörmüşlerdi. Amaç tıpkı 1950’lerin sonunda ODTÜ yerleşkesi gibi üniversiteyi çekici bir unsur “magnet” olarak düşünmüşlerdi. Rektör John D. Gerhart (1931 – 2014) Rektörlüğü (1998-2003) bu öneriyi AUC’nın halka yakın birimlerini kent içinde tutup, bu yeni alanda taze, canlı bir yerleşke kurma fikrini benimsedi ve AUC yönetimine kabul ettirdi. Gerhart “Hayatımın başyapıtı olmalı” dediği bu alanın kentsel tasarımı ve mimarisi olarak Karim Aga Khan’a danıştı. Aga Khan proje edinme süreci için beni görevlendirdi. Eğitim yapılarında başarıyla uzmanlaşmış kentsel tasarım ve mimarlık büroları arasında çağrılı bir yarışma önerdim. Gerhart ve Mütevelli Heyeti yarışacak tasarım gruplarının ABD’li olması zorunluluğunu ve gereğini bildirdiler. Ben de on bürodan oluşan bir yarışmacı grubu önerdim. Yedi bürodan proje önerisi almayı kararlaştırdık. Tüm yarışmacılara burada girmemiz olanaksız. Önerdiğim tasarım gurupları arasında Mozhan Khadem ve İlhan Zeybekoğlu birlikteliği de vardı. Khadem belki de en nitelikli bağlamsal modern eğitim yapılarından Thom Payette’in Karaçi’deki Aga Khan Üniversitesi uygulama mimarıydı. Zeybekoğlu da Harvard İş Yönetimi Yerleşkesi mimarıydı. İlginç olan ise birlikte İstanbul Koç Üniversitesi Yerleşkesi mimarları olmalarıydı. Washington AIA yapısında çalışan beş kişilik jüride, en üst uluslararası standartları korumaya özen gösterdim ve jüriye Amerikalı mimar almadım. Jüride, Charles Correa (1930 – 2015, Ricardo Legorretta (1931 – 2011, Ismail Serageldin (d. 1944) ile iki mütevelli heyet üyesi vardı. Bu iki üye hayranlık uyandıracak bir tutumla “Konu sanatsal, planlama, mimarlık ve tekniktir. Biz sadece izleriz. Oy vermeyiz” dediler. Yerleşke arazisi milyon yıllık fosil taşlarla dolu bir yerdi. Khadem ve Zeybekoğlu bu alanda çok saygılı ve sınırlı bir yapılanma önerisiyle kentsel planlama aşamasını kazandılar. Jüri burada öteki tekil yapıları yarışanlardan bir kesime verdi ve gerçekten çok olumlu çoğulcu bir kentsel ortam oluştu. Gittiğimde bu oluşumda bir tutam tuzum olduğu için gururla izliyorum. Bu süreçte Zeybekoğlu’nu tanımış olmam da bir başka kazanç. Zeybekoğlu ile ilişkim orada bitmedi. 2001 yılında gelişen iletişim teknolojisi ile uyumlu ve İstanbul’a dost bir iletişim kulesi yarışması düzenlenmesiydi. Ulaştırma Bakanlığı’na göre, tüm yarışmacılar Türkiye’den olacak ama jüri uluslararası ün yapmış Türk mimarlardan oluşacak ve doğal olarak jüri dili Türkçe olacaktı. Jüri Başkanı olarak seçimi ben yaptım. New York’tan Şulan Kolatan, Chicago’dan Cengiz Yetken ve Boston’dan İlhan Zeybekoğlu ile birlikte çalıştık. Süreç içinde değişiklikler oldu ama İstanbul ender nitelikte bir başyapıt kazandı. Zeybekoğlu Nayman Architects’te (ZNA) 1991’e değin Zeybekoğlu ile çalışan Oktay Nayman, ZNA’in Çin projelerine katılmadı. Ekonomik olarak tüm dünyayı şaşırtan Çin’de, Zeybekoğlu olarak olağanüstü ölçeklerde, tümüyle bütünleşik uygulamalar yapmaktadırlar. Gerçekleştirdikleri projelerde elbette başat toplumcu Çin toplum düzeni ve politikalarının verdiği güvence çok önemlidir. Daha önemlisi ise bu güvenceyi hak eden mimarın saptanmasıdır. Bu bağlamda Zeybekoğlu çok önemli bir saygınlığa ve güvene erişmiştir. Burada bu kısa hafta sonu yazısında bizim toprağımızdan kaynaklanan bir başarı öyküsünü paylaşmak istedim. Meraklısı incelemek, belki de hayran olmak için “ZNA Architects” websitesine (znarch.com) girip Türkiye mimarlık ortamında yeterince bilinmeyen bir başarı hikayesini izleyebilir. Yıllar önce bir jüride birlikte çalıştığımız ünlü bir Çinli mimara sonradan çok safça olduğunu fark ettiğim bir soru yönelttim. “Çin’de meslek ayrıcalığını ve haklarını nasıl koruyorsunuz?” diye. “Korumuyoruz, yapılacak çok iş var, sen de gel” diyerek tatlı tatlı gülümsedi. Kendini değil işini seven, sessiz, sürekli, yaratıcı, çalışkan İlhan’ı ve ZNA topluluğunu tanıdığım için gururluyum. Yolları açık… Daha açık olsun.
Shams Central Park, Abu Dhabi.
Mozhan Khadem İlhan Zeybekoğlu Kahire Amerikan Üniversitesi Yerleşkesi.