30.10.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:
Evlerine yaratıcılıklarını yansıtmak isteyenlere ilham verecek olan koleksiyon, Jotun Global Renk Uzmanı Lisbeth Larsen ve Jotun renk teknolojisi laboratuvarı tarafından bu sene özel olarak tasarlanan 10 yeni renk ile birlikte toplamda 23 renkten oluşuyor. Her yıl, Lisbeth Larsen ve Jotun’un renk uzmanlarından oluşan global renk ekibi, dünyanın farklı bölgelerindeki toplumların yaşam tarzlarını gözlemliyor ve ilham alıyor. “Konu kendimizi yansıtmaya geldiğinde, renkler elimizdeki en güçlü araçlardır. Farkında olmasak bile, hepimiz fikirlerle doluyuz, bazen sadece onları ifade etme cesaretini bulmamız gerekiyor. Tuval renk koleksiyonumuz, Jotun’un insanlara bu cesareti verme şekli; herkesin, derinlerde bir yerde, birer sanatçı olduğunun kanıtı” diyen Jotun Global Renk Uzmanı Lisbeth Larsen, Jotun’un yeni gelişen trendleri ve kültürel değişimleri modern yaşamla kusursuz uyuşan birer renk paletine dönüştürüdüğünü de sözlerine ekliyor. “Tuval” renk koleksiyonunun styling çalışmaları Oslo’daki Kråkvik & D’Orazio stüdyosu tarafından özenle hazırlanmış. Her bir görsel, ilgi çekici renk kombinasyonları ve kontrastlar ile huzuru, doğallığı ve sakinliği yansıtıyor. “Tuval” doğadan ilham alan yeşillerle birlikte; meditatif gökyüzü ve açık deniz tonlarını çağrıştıran taze maviler ve yumuşak griler içeriyor. Kahverengi ve bej tonları toprakla bağımızı kuvvetlendirirken, sarı ve altın tonları ortamı bir tutam neşe ile canlandırıyor. Renk teorisine dayanan, yüzyıllardır sanatçılara ve tasarımcılara yol gösteren prensiplerle hazırlanan bu koleksiyon, uyumlu renk aileleri ve tamamlayıcı kontrastları anlayabilmek için bir kılavuz sunuyor.
Roca Galeri’nin Yedincisi Sao Paulo’da açıldı
Roca’nın, 2009 yılında profesyonellerle sürekli diyaloğu teşvik etmek için oluşturduğu Roca Galeri dünya çapında yayılmaya devam ediyor. Roca’nın en son yeniliklerinin sergilendiği ve Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın her yerinden mimarların ve tasarımcıların buluşma noktası olan Roca Galeri’nin yedincisi 15 Eylül’de Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde görkemli bir etkinlikle kapılarını ziyaretçilere açtı. iF Design Award, The International Property Awards, the A' Design Award, the Red Dot Design Award ve the AD Awards gibi pek çok prestijli ödüle sahip Brezilyalı mimar Fernanda Marques'in imzasını taşıyan ve 1.300 metrekarelik alana sahip olan Roca São Paulo Galeri, üç farklı bloktan oluşuyor. Çok çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmak üzere zahmetsizce uyarlanabilen bir alan içinde sosyal etkileşimi teşvik eden bloklarda yer alan ahşap ve bitki örtüsünün cömert kullanımı, mekana dinginlik aşılayarak doğayla uyumlu bir atmosfer oluşturuyor. Marques, bu proje için seçtiği mobilyalarda doğal zarafeti ve zamansız çekiciliği vurgulayarak hem yerel hem de uluslararası yetenekleri de bir araya getirdi. Brezilya doğasının canlı ruhunu ustaca yakalayan peyzaj tasarımcısı Alex Hanazaki tarafından tasarlanan cam yüzeyler ise, iç ve dış mekan arasında etkileyici bir görsel etkileşim sağlıyor. Hanazaki'nin peyzaj projesi, hem Burle Marx Meydanı'na uzanan fiziksel alanla hem de binanın mimarisiyle kusursuz bir uyum sağlıyor. Konsept, binanın çevresini güzelleştirmek için yemyeşil ve hacimli tropik bitkiler seçerek farklı doku, renk ve ölçekleri bir araya getirmeyi hedefliyor. Roca Group Pazarlama ve Tasarım Direktörü Marc Viardot, “Her bir Roca galerisi, sadece profesyoneller için değil, aynı zamanda toplum için de zengin bir deneyim sunuyor. Fernanda Marques'in zarif tasarımı ile ortaya çıkan São Paulo Galerisi de, şehirdeki sanat, mimarlık ve tasarımın kucaklayıcı bir parçası olacak" dedi.
Mutfak, banyo, kapı, vestiyer, dolap, ray dolap, dekorasyon ürünlerini bir çatı altında toplayan Themore Concept, modern çizgisini ve kaliteli ürünlerini daha çok kullanıcıya ulaştırmak üzere, Bodrum’daki ikinci mağazasını açtı. Bu mağaza yatırımı ile Türkiye’nin en büyük sabit mobilya mağazasını hayata geçiren Themore Concept, tasarımlarında estetiğin yanı sıra fonksiyonelliği de ön planda tutarak, evleri sadece daha şık değil, aynı zamanda daha yaşanabilir kılmayı amaçlıyor. Geniş ve modern tasarımıyla dikkat çeken mağaza, müşterilere mobilya alışverişini benzersiz bir deneyime dönüştürmeyi hedefliyor. Bodrum’un Konacık ilçesinde yaklaşık 1000 m2’lik bir alanda hizmet verecek olan mağazada; 10 farklı banyo, 11 mutfak ve 15 kapı modeli aynı anda sergilenebiliyor. Ürün ve kullanım çeşitliliğini gösteren otel konseptli bir oda ve 5 farklı konseptte yaşam alanının sergilendiği mağaza, büyüklüğü ve modern tasarımıyla dikkat çekiyor.
Mimar Filiz Cingi Yurdakul liderliğindeki Aura Design Studio tarafından tasarlanan Cosa İncek, arazideki ağaçların korunmasını öncelikli tutan ve doğayı yapı yerleşiminin en önemli parçası olarak ele alan bir anlayışla biçimlendirilmiş. Aura Design Studio’nun ağaçları korumaya yönelik tasarım anlayışı davetli bir yarışma sonrasında elde edilen Cosa İncek projesinin tercih edilmesindeki en önemli kriterlerden biri olmuş. Cosa İncek projesinin vaziyet yerleşimindeki villa adetleri, imarda izin verilen adetten az yapılarak daha geniş bahçe kullanımı ve ağaç korunumunu mümkün kılmış. Yapı yerleşimi ve villa planları, taşınabilen ve taşınamayan ağaçların analizi, yerleşimi ve tipolojisine göre şekillenmiş. Vaziyet planı, villaların arka cephelerinin arsa çeperindeki sedir, köknar ve karaçam ağaçlarına yöneltirken, müstakil bahçe kullanımlarına izin veren; ön cephelerinde ise sokak oluşturarak arazinin orta kısmında yer alan yoğun ağaçlı koru bölgelerini villa bahçelerinde bırakan bir şekilde yerleşim düzenlenmiş. Villalar son derece yüksek kaliteli, aydınlık ve ferah birimler sunuyor. Ana giriş kapısından girildiğinden itibaren yüzme havuzu ile perspektifi zenginleştirilen geniş bahçeyi ve yetişkin ağaçları görünür kılıyor. Bu sayede villalar sadece gündüz değil, gece de farklı algılar yaratıyor. Villa tipolojisi iki ayrı birimden oluşuyor. Her iki birimde de ön ve arka cephe anlayışı birbirinden ayrışıyor. Aura Design Studio mimarları villa giriş kapısının olduğu ön cepheyi daha kapalı ve iç yaşamı saklayan, ısı kontrollü cephe olarak kurgularken, arka cephede bahçeye açılır ve daha fazla cam yüzey sayesinde bahçe ile bütünleşen bir atmosfer yaratmayı hedeflemiş.
“Broadcast Design” olarak da anılan “Yayın Tasarımı” alanında önemli projelere imza atan BAB Architects, ulusal ve uluslararası birçok TV ve radyo stüdyosunun tasarım ve uygulamasının yanı sıra dijital yayıncılık alanında da önde giden programların stüdyo ve dekorlarını tasarlıyor. Socrates TV, Sports Digitale, Maçkolik ve Play Spor gibi önemli dijital yayınların stüdyo tasarımlarına imza atan BAB Architects kurucu ortağı İç Mimar Hüseyin Beş, gün geçtikçe daha yaygın hale gelen dijital yayıncılıkta mekan tasarımının önemine dikkat çekiyor ve dijital medyanın yalnız geleneksel yayıncılık anlayışını değiştirmekle kalmadığını, yayın mekanlarının tasarımlarını da dönüştürdüğünü dile getiriyor. Dijital yayıncılıkta da mekan tasarımlarıyla fark yaratıldığını ve yayınların daha fazla izlenebilir hale geldiğini dile getiren İç Mimar Hüseyin Beş’e göre dijital yayıncılık temaların esnek bir şekilde belirlenebildiği bir platform ve bu temalara bağlı olarak dekorlar da oldukça çeşitlilik gösterebiliyor. Dijital yayıncılık ortamında sadece bir perde kullanmak mümkün olabildiği gibi, tam teşekküllü bir stüdyo tasarlamak da söz konusu olabiliyor. Hüseyin Beş, tasarımın çok değişkenli bir olgu olduğunu şu sözlerle aktarıyor: “Yayın yapmanın inceliklerini bilmeden bir dekor oluşturmak ve doğru bir sonuç elde etmek mümkün değil. Ortaya çıkan iş daha çok ekip çalışmasının estetik bir sonucu oluyor, bu sebeple de her detay önemli.”
20 yılı aşkın tecrübesiyle Türkiye’de ve yurtdışında pek çok farklı ölçek ve fonksiyonlarda mimari ve iç mimari projeler tasarlayan MSE (Metex Studio Erk) imzalı Amber Lagoon Villaları, Antalya'nın en gözde destinasyonlarından biri olan Belek'te göçebe yaşam tarzını, doğayı ve premium yaşam alanlarındaki huzurlu konaklamayı heyecan verici bir deneyimde buluşturuyor. Mimar Hüray Erk ve Mimar Kağan Erk lideriğindeki MSE, göçebe yaşam tarzının özellikleri gereği doğanın ve doğal unsurların özel yaşam alanlarıyla uyum içinde birleştiği Regnum Carya bünyesindeki Amber Lagoon Villaları’nda konaklayanlara günlük yaşamlarına ara verebilecekleri bir atmosfer sunuyor. Projenin “Lagün Villaları” bölümünde bir oda ve bir yaşam alanından oluşan 44 villa ile iki oda ve bir yaşam alanlı 15 villa olmak üzere 59 premium villa bulunuyor. Ayrıca Lagoon Villaları’nda masaj odaları, fitness merkezi, sauna ve Türk hamamı içeren bir spa alanı ve teraslı bir yemek alanı da mevcut. Villalar ve ortak alanların tasarımındaki göçebe yaşam tarzı fikri, doğayla ve doğal unsurlarla bütünleşerek huzurlu bir atmosfer oluşturuyor. Amber Lagoon Villaları’nda insanların ruh ve beden sağlığı ön planda tutulduğu için pandemi, tasarım kurgusunda önemli bir rol oynamış. Göçebe yaşam tarzı, doğanın ve doğal öğelerin kullanımı fikirleri de proje boyunca tasarımın şekillenmesine yardımcı olmuş.