01.05.2023 - 04:44 | Son Güncellenme:
Bodrum, Hebil Koyu’nda yer alan CAJA by Maxx Royal, GEOMIM tarafından nispeten sessiz, yemyeşil doğanın berrak sularla buluştuğu bir yerleşim bölgesinde tasarlanmış. GEOMIM’in öncelikli hedeflerinden biri, yalnızca körfeze vurgu yapan ve körfez ile bağlantılı hissettiren değil, aynı zamanda insanların körfez deneyimini güçlendiren bir otel planlamak olmuş. Bu hedef doğrultusunda villalar, havuz ve plaj kullanımı için geniş açık ortak alanlar bırakarak bina yaklaşım sınırının yaklaşık otuz metre gerisine konumlandırılmış. Projenin ilerideki etapları da aynı kumsalı paylaşacağı ve genel yerleşimde planlanan yaya aksları ile sahile yaklaşacağı için ortak alanların maksimize edilmesine önem verilmiş. Tesis deneyiminin her yönü, villa bölgesini samimi ve sakin bırakarak girişin etrafında veya deniz kenarında kümeleniyor. Sakin bir Ege köyü olarak hayal edilen proje, misafirlerine gelecek yıllarda CAJA’yı yeniden tanımlayacak yeni bir yaz tatili yaşamaya davet ediyor. Villaların mimarisi 1+1, 2+1 ve 3+1 seçenekleri sunuyor. 80’li yıllarda Bodrum’da revaçta olan ev tarzından izler taşıyan projede, kent kimliğinin ölçek ve yekpare ifadesi ile doğa ve yarı açık ilişkilerle bezenmiş yapılar ortaya çıkarılmak istenmiş. Ahşap saçaklarla gölgelenen zemin ve birinci katlarda her birim için açık yaşam desteklenmiş. Yukarıdan bakıldığında bağımsız bloklardan oluşmuş gibi görünen tesis, her birim, otelin verimli çalışmasını sağlayan teknik odalar, otopark, personel odaları ve servis bağlantıları ile merkezi yer altı bazasına bağlıyor. Villaların mekansal organizasyonu, yaşam ve hizmet alanları şeffaf bir sirkülasyon hacmi ile ikiye bölünerek planlanmış. Bu tampon bölge, lineer bir merdiveni barındırıyor ve hem tavan penceresinden hem de pencerelerden gelen gün ışığı ile besleniyor. Merdivenlerin altında, zemin katta, hem servis hem de yaşam alanlarına iyi bağlanmış bir açık plan mutfak yer alıyor. CAJA villalarındaki her oda, dış mekan erişimine sahip. Alt katlardaki yaşam bahçelerde sorunsuz devam ederken, ilk katlardaki büyük pencereler doğrudan teraslara açılıyor ve körfezin muhteşem manzarasını çerçeveliyor. Ziyaretçiler 10.000 m² alana hoş bir üst örtüden giriyor. Resepsiyon salonu, butik tesisin yoğun çalışma saatleri olmayacağı düşünülerek bir salon olarak tasarlanmış. Resepsiyon için şık bir çalışma masası seçilmiş, mekan güzel karşılaşmalar için konforlu ve rahat oturma düzenleri ile doldurulmuş. Bodrum’un dokularından elde edilen organik desenler, ortak alanların tamamına hakim. Fitness ve resepsiyon tavanlarında, spa duvarlarında ve restoran zeminlerinde bu desenin farklı yorumları, farklı malzeme ve ölçeklerde kullanılmış. Ege’nin açık hava yaşam tarzından ilham alan restoran, doğayla iç içe rahat bir dış mekan kalitesine sahip. Peyzaj tasarımının merkezinde, mevcut doğal koşulların restorasyonu ve zenginleştirilmesi fikri var. Zeytin ve palmiye ağaçları, sarmaşık duvar, yer örtücüleri ve yerli bitkilerin kullanımı ile Akdeniz temalarını yansıtıyor. Bina dış cepheleri, ışık iletimi, güneş kazanımları ve ısı kaybı açısından optimize edilmiş. Müşteri tarafından talep edilen yeşil çatılar, yamaç yerleşimleri için daha iyi manzaralar yaratmış ve projenin sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunmuş.