27.03.2023 - 04:16 | Son Güncellenme:
Suha Özkan - Hon. F AIA/ suhaozkan@yahoo.com- Bütünüyle katılımcı ve kendi kentsel kaderini yeni kentli nüfusun çözümlediği, düşük maliyet ve sosyal birliktelik içeren en barışçıl yaşam ortamları olan gecekondular, bir çözüm yerine hep önlenmesi gereken “gecekondu sorunu” olarak görülmüştür. Bu tür “informal” denilen yerleşimler hem yönetimler hem de akademya tarafından ciddiye alınmamıştır. Aga Khan Mimarlık Ödülü 1980’den itibaren Endonezya, Hindistan, Pakistan ve Ürdün’de yer alan bu tür acil konut çözümlerini ciddiye alıp ödüllendirmiş, kentsel yapılanmada iyileştirilebilir ara çözüm olarak değerlendirmiş ve çok sayıda örnek olabilecek çözümleri ortama sunmuştur. Son yıllarda Şilili Alejandro Aravena ve Balkrishna Doshi ile acil tasarım süreçlerini üreten kişiler Pritzker Ödülü’ne layık görülmüştür. Doshi'nin kendi bürosu olarak inşa ettiği Sangath, Modernizm'in duru öğelerinin yerel iklim koşulları ile yoğrulmasının birleştirilmesi ile oluşmuş Güney Asya bölgeciliğinin en yetkin yorumudur. 1981'de bitirilen bu yapı aynı zamanda Doshi mimarlığının da en önemli ürünüdür. Çok basit bir şema ve çatkı dizgesine karşı, mekansal zenginliği ile Hindistan'da adından en çok söz edilen, belki de en çok yayınlanan bir yapı olarak belirdi. Birbirine koşut uzun dikdörtgen mekanları bütünleştirerek örten bir dizi beton tonozun oluşturduğu yapı karmaşasının, büyük bir ustalıkla doğa ile bütünleştirilmesi, Modern düşüncenin yalınlığı ile Doğu'nun tinselliğini bir araya getiren basit, ama derin içerikli bir uygulamadır. Tonoz da bir bakıma Doshi'nin Ahmedabad'da Atira ve Pril Ucuz Konutları'ndan (1957-60) bu yana sürekli olarak birçok yapısında kullandığı bir ana öge "leitmotiv" olarak süreklilik kazanır. Doshi'nin hayranlık uyandıran bir yönü, evrensel ünü olan bir mimar olarak mimarlık becerisini, onun gibi uluslararası ünlü bir mimara değil, herhangi bir mimara danışmaya bile parası olmayan, en fakir kesimin hizmetine sunmasıdır. Bugün, Aranya'da yaşamlarını en zor koşullarda, var olabilme sınırında sürdüren ailelerin birer "Doshi Tasarımı Ev"leri var. Aranya, Indore’dan 6 kilometre uzaklıkta 1983’de yapılan plan çerçevesinde 6500 konutta 60.000 kişilik bir nüfusu barındırmak için tasarlanmış, toplam 85 hektar alanı kapsamakta. Arsa dağıtımı gelir darlığı ölçütünün en önemli olduğu, kısacası en fakirlere en önce arsa verileceği ve merkezi alanda onların yer alacağı ilkeler düzeni ile düşünülmüş ve küçük meydanları oyun ve okul alanlarının yer aldığı sıkı dokunmuş, her evin doğrudan toprağa eriştiği bir tasarım geliştirilmiştir. Aranya Konutları Ağa Han Mimarlık Ödülü'nü kazandığında, jüri projenin mimarlık yetkinliğinin ötesinde, Doshi'nin imzasını bir "signature architect" (ünlü imza mimarı) olarak en varlıksız kesime vermesini takdir etmişti. Ama Doshi itici değil, rahat ve hiç kasılmadan “Eğer onlar (konut sahipleri) başka bir şey istiyorlarsa, kendileri bilir. Herkesin kendi güzelini -ya da çirkiniama istediğini yapma özgürlüğü vardır" diyebilecek denli hoşgörülü, demokrat ve katılımcı bir tutum içinde olagelmiştir. Doshi bir bakıma “Ben mimar olarak doğru, uygun, iyi ya da güzel bildiğimi tasarlar ve öneririm. Ama, insanlar başka şeyler istiyorlarsa, bunları yasal yapılaşma sınırları içinde uygulatmak onların katılımcı özgürlüğünün tanınmasıdır, sonunda bu evlerde yaşayacak olanlar onlar değil mi?" diyordu. Aranya'da Doshi'nin projesini aynen uygulayanlar ile kendi sevdiklerini, bildiklerini ekleyerek "zenginleştirenler" arasındaki görsel nitelik farklılığı ne denli apaçık olursa olsun, bu katılımcı ve çoğulcu yaklaşımın yarattığı çevresel zenginlik mimarlık ortamına yepyeni bir soluk olarak girdi. İnsan olarak Doshi şöhreti ve varlığı ile ters orantılı bir biçimde alçak gönüllülük ve rahatlık içindeydi. Ne kendinden söz ederdi, ne yanında çalışıp güvenlerini ve hayranlıklarını kazandığı ustalardan, ne de yapılarından. En gurur duyduğu olaylar yapılarının ucuz, kullanışlı olması ve kullananlar tarafında beğenilmesiydi. Son yıllarda Doshi hemen tamamıyla kendini ucuz, katılımcı konut oluşturma işlerine adamıştı. Kendini hem birey hem de düşünür olarak adadığı bu tür tüm toplumsal etkinlikleri öznel gelirini de vakfettiği Vastu Shilpa Vakfı aracılığı ile yaptı. Yani neredeyse son yirmi yıldır Doshi artık birey değil, toplum hizmetinde bir kurumdu. Yakın zamanda 91 yaşında yitirdiğimiz Doshi, özellikle 26 Ocak 2001’de Hindistan'ın Gujarat bölgesindeki 20 bin kişinin yaşamını yitirdiği 7,6 büyüklüğündeki depremin sonrasında hem konut politikası hem de afet sonrası acil çözümleri ile gönüllü olarak hizmet verdi.
Atira Konut Grubu Yönetim Yapısı